Sektör temsilcilerinden ortak açıklama: Tarımsal ve hayvansal üretim yapan üreticiler acilen desteklenmeli

Koronavirüs salgının etkilediği alanlardan biri de tarımsal ve hayvansal üretim yapan üreticiler. Sektör temsilcileri; Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, Merkez Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız ve Konya Kırmızı Et Ürünleri Tarımsal Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut bugün ortak bir açıklama yaptı ve bu sektörlerin de acilen destek paketleri içine dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Üretici temsilcileri, “Bu sektörlerin çökmesi demek neslimizi tehlikeye atmak dem

Üç büyük üretici birliği temsilcisi adına hazırlanan ortak açıklamayı, Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Edip Yıldız yaptı. 

Pandemi süreciyle birlikte bütün dünyanın olduğu gibi ülkemizin de yeni bir sürece ve değişime gittiğini ifade eden Başkan Yıldız şunları kaydetti:

“Yaşanan olumsuzluklar ve bunun sonucunda alınan tedbirler ekonomik ve sosyal yapımıza büyük zararlar verdi. Ziraat Odaları ve üretici birlikleri olarak bu süreci en az zararla atlatmak için elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz.

Pandemi ile birlikte yaşanan olumsuzluklar tarım ve hayvancılık sektörünü de derinden yaralamış ve üreticilerimizi zor durumda bırakmıştır. Et ve süt fiyatlarındaki durgunluğun yanında saman ve yem fiyatlarının aşırı yükselmesi de üreticilerimizi bir kat daha mağdur etmiştir.

“KIRMIZI ET ÜRETİCİSİ ZOR DURUMDA”

Değineceğimiz ilk konu kırmız et. Şu anda piyasada hayvan kesimi yapılmamaktadır. Bunda yaklaşan kurban bayramının etkisi olmakla beraber, pandemi süreci ile birlikte turizm, düğün ve lokanta sektörünün nerede ise durma noktasına gelmesi, bunun sonucunda da et kullanımının azalması üreticimizi zor durumda bırakmış ve üreticiyi de bu işten el çekmeye yöneltmiştir.

“YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞA DUR DENİLMELİ” 

Ancak hayvansal üretimin en önemli girdi maliyetini oluşturan yem fiyatlarındaki sürekli artış karşısında, süt fiyatlarında bir ilerleme kaydedilememiş olması üreticimizin ezilmesine sebep olmuştur. Bu sorunu görmemek mümkün değil, bu anlayıştan artık vazgeçilmelidir. Hepimiz bu sektörden rızkımızı kazanıyorsak, yetiştiricimizin de üretimde sürdürülebilirliğini sağlamak zorundayız. Aksi takdirde hayvansal üretim ve üretici olmadığında süt, yem ve ilaç sanayisinin ne anlamı var, kime hizmet edebilir. Sektörün her kademesindeki paydaşlarımızla sorunu kalıcı çözmeye yönelik çalışma yapmak zorundayız. Bunu başaramazsak devletimizin parası heba olur, sorunları çözmüş olmayız sadece ötelemiş oluruz. Sektör içerisinde sadece üreticimiz emek emek üretmiş olduğu çiğ sütü belirli bir fiyata satmaya zorlanmasına karşılık diğer sektör paydaşlarımızın böyle bir zorunluluğu olmaması garip bir durumdur. Üreticiler olarak bu fiyat dayatması devam edecekse, diğer sektör paydaşlarımız için de ilgili konseyler tarafından da süt/yem paritesine uygun fiyat oluşturulması gerekmektedir. Ulusal Süt Konseyi öncülüğünde sektör paydaşlarımızla acilen toplanıp kangren olmadan bu sorunu çözmeliyiz. Üreticimizin sene sonunu bekleyecek gücü kalmamıştır. Damızlık hayvan kesimleri başlamadan herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Aksi takdirde telafisi zor bir süreç beraberinde bizi Avrupalı yetiştiricilerin insafına mahkum edecektir. Tarımsal ve hayvansal üretim bu ülkenin en önemli gündemi olmak zorundadır. Bu hatırlatmaların dikkate alınması ve herkesin taşın altına elini koyması gerekmektedir.

“STOKÇULUK ÜRETİCİNİN BELİNİ BÜKÜYOR”

Saman ve yem fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi ve stokçuluk üreticimizin belini bükmektedir. Son aldığımız duyumlarda tarım ve hayvancılık sektörü ile alakalı olmayan bazı firma ve şahısların saman ve balya stoku yaptıkları ve ileriki zamanlarlar da piyasaya fahiş fiyatlar ile sürmeye hazırlandıkları haberi bizi dehşete düşürmektedir. Bu konuya yetkililerin acil müdahale etmesi gerekmektedir. Yem fiyatlarında ki aşırı artışa değinecek olursak, artış oranın yemin hammaddeleri olan mısır, arpa vb. ürünlerin fiyat artış oranından çok fazla olması şaşılacak bir durumdur. Stokçuluğun ve tekelleşmenin önüne geçemez isek dışa bağımlı olmaktan hiçbir zaman kurtulamayız. Her konuda olduğu gibi tarım ve hayvancılık alanında da yerli ve milli üretimi daha yukarılara taşımak için ne gerekiyor ise bizler elimizi taşın altına koyacağız.

“GELECEK NESİL TEHLİKE ALTINDA”  

Devletimiz diğer sektörlere yaptığı yardım paketlerini tarımsal ve hayvansal üretim yapan üreticilerimize de acilen yapmak zorundadır. Unutmayalım ki gıda yaşama tutunmak için gereklidir. Bu sektörün çökmesi demek neslimizi tehlikeye atmak demektir.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri