Trakya Üniversitesi (TÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Belgin Elipek, küresel ısınmanın dünya genelindeki etkilerinin açıkça görüldüğünü ifade etti.
Son zamanlarda atmosferik bazı olayların Türkiye'yi etkisi altına aldığını belirten Elipek, bunların başında kuraklık, sel, fırtına ve hortumların geldiğini kaydetti.
Uzun süreli kuraklığın, yaşanan aşırı iklim olaylarının başlıca nedeni olduğuna dikkati çeken Elipek, şöyle devam etti:
"Özellikle sel ve hortum gibi olayların en büyük sebebi aslında kuraklık. Kuraklığın en büyük sebebi küresel iklim değişikliği ve onun da en büyük sebebi insanoğlunun çevreye vermiş olduğu olumsuz etkiler. Özellikle kurak dönemlerde toprağa düşen yağış, topraktan emilmeyerek direkt atmosfere buharlaşıyor. Fırtınalar ve hortumlar da suyun buharlaşmasından gücünü alıyorlar, şiddetini artırıyorlar. Buharlaşan su, çok yüklü bir miktarda yoğunlaşarak yer küreye aşırı yağış olarak iniyor. Tabii bu her zaman buharlaştığı alanda değil, atmosferle farklı bölgelere taşınarak o alanlardaki sel felaketlerine sebep olabiliyor."
"Çiftçiler, yüzeysel su kaynakları azalınca yer altı sularına yöneldi"
Prof. Dr. Elipek, iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadelede insanların üzerine önemli görevler düştüğünü, su tasarrufuna dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kuraklığa bağlı olarak nehirler ve göllerin kuruduğunu anlatan Elipek, tarımsal üretimin yaşanan kuraklıktan zarar gördüğünün altını çizdi.
Yüzeysel su kaynaklarındaki azalmanın özellikle çiftçileri yer altı sularına yönlendirdiğine işaret eden Elipek, şunları kaydetti:
"Bu da yer altı su kaynaklarının çok hızlı şekilde tükenmesine neden oluyor. Bizim öncelikle su tasarrufuna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle araçları her gün yıkamaktan vazgeçerek boş yere su kullanımını en aza indirmeliyiz. Özellikle bu dönemlerde bahçe ve yeşil alan sulamalarının gündüz kesinlikle yapılmaması, sulamanın sabah erken ya da gece geç saatlerde yapılması gerekli. Halı yıkamak, bahçe yıkamak gibi suyu boşa harcayacak faaliyetlerden kaçınmalıyız."