Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma yol açan depreme ilişkin son bilgileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlere yönelik koordinasyon çalışmalarının sürdürüldüğü Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezi'nde açıklama yaptı.
Pazarcık ve Elbistan merkez üslü 2 büyük depremin, yaklaşık 13,5 milyon vatandaşın yaşadığı geniş bir çevredeki 10 ilde büyük yıkıma yol açtığına işaret eden Erdoğan, 04.17'de meydana gelen Pazarcık merkez üslü depremin büyüklüğünün "moment tensör" analizine göre 7,7, 13.24'te meydana gelen Elbistan merkez üslü depremin büyüklüğünün de 7,6 olduğunu hatırlattı.
Uzmanların bu iki depremi, "birbirinden bağımsız ama bir birini tetikleyen ve dünyada örneği olmayan istisnai yer hareketleri" olarak tarif ettiğini aktaran Erdoğan, "Her iki deprem de yeryüzünde 7 kilometre gibi yıkımın şiddetini katlayarak artıran bir yakınlıkta yaşanmıştır. Kırılan fayların genişliği itibarıyla da bu depremler benzerlerine göre çok geniş bir alanda çok büyük yıkıma sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla sadece Cumhuriyet tarihimizin değil, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız. Devletimiz, tüm kurumları, kuruluşları, personeli, aracı, gereci, imkanlarıyla depremin ilk anından itibaren seferberlik ruhuyla felaket bölgelerinde çalışmaya başlamıştır." diye konuştu.
Erdoğan, depremin, 10 şehre yayılan yıkım etkisini göz önüne alarak ülkenin dört bir yanındaki uzman personele ve araçlara hemen bölgeye hareket etme talimatı verdiklerini, hava şartlarının çıkardığı zorluklara rağmen ekiplerin felaket bölgesine ulaşmak ve çalışmalara katılmak için fedakarca mücadele ettiğini vurguladı.
"53 BİN 317 ARAMA KURTARMA GÖREVLİMİZ İLE DESTEK PERSONELİMİZ ENKAZ BÖLGESİNDE ÇALIŞIYOR"
Çok sayıda artçı sarsıntının, hasar gören binalarda ortaya çıkardığı tehlikelerin de çalışmaları olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şartların zorluğuna bakmadan devletimizin tüm imkanlarını kullanarak vatandaşlarımızın ve gönüllülerin de desteğiyle arama kurtarma çalışmalarını hızla sürdürüyoruz. Halihazırda 53 bin 317 arama kurtarma görevlimiz ile destek personelimiz enkaz bölgesinde çalışıyor, yurt içinden ve yurt dışından gelen ilave ekiplerle bu sayı her geçen saat artıyor. Çok daha fazla sayıda kamu görevlisi, sivil toplum kuruluşu görevlisi ve gönüllü de yardım çalışmalarında yer alıyor."
Erdoğan, depremden kurtulan felaketzedelerin barınmadan giyeceğe, yiyecekten ısınmaya kadar tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tedbirleri de adım adım hayata geçirdiklerini belirterek, "Şu ana kadar 54 bin çadır, 102 bin yatak ve diğer ihtiyaç malzemeleri afetzedelere ulaştırılmak üzere bölgeye gönderildi. Felaketin yaşandığı her ilimize, mevcut yöneticilerimizi desteklemek için ilave vali ve kaymakamlar görevlendirdik." dedi.
Türkiye'nin tüm illerindeki kamu kurumları yöneticilerinin tamamının kendi şehirlerinde deprem bölgesiyle ilgili yürütülecek çalışmalar konusunda yoğun gayret içerisinde olduğunu, ayrıca her şehirde bir bakanın, yürütülen faaliyetlere nezaret ettiğini söyleyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın AFAD merkezinde çalışmaların koordinasyonunu yürüttüğünü belirtti.
Erdoğan, "Biz de sahadaki arkadaşlarımızla sürekli irtibat içinde Cumhurbaşkanlığı Kriz Merkezi üzerinden gelişmeleri anbean takip ederek gereken müdahaleleri yapıyoruz. Acil yardım ve destek faaliyetleri için ilk etapta hemen 100 milyar liralık bir kaynağı kurumlarımızın emrine tahsis ettik." diye konuştu.
"ULAŞIM VE İLETİŞİM HATLARININ AÇIK TUTULMASI HAYATİ ÖNEME SAHİP"
Ulaşım ve iletişim hatlarının açık tutulmasının hayati öneme sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, "Çetin kış şartları sebebiyle deprem bölgesine arama kurtarma ekip ve ekipmanlarıyla yardım malzemelerinin ulaştırılmasında halen zorluklar yaşanıyor. Bunun için zorunlu olmadıkça kimsenin deprem bölgesine giden ve deprem bölgesi içindeki yolları kullanmamasını, telefon görüşmelerinin de acil ihtiyaçlar dışında yapılmaması gerektiğini tekrar hatırlatıyorum." ifadesini kullandı.
Bölgedeki havalimanlarının bir kısmını sadece yardım uçuşlarına tahsis ettiklerini bildiren Erdoğan, "Sağlıkta, bölgeye 1000'e yakın ambulans, 241 UMKE timi ve iki ambulans uçakta görevli toplamda 5 bin sağlık personeli aktarılmıştır. Ülkemizin her yerindeki vatandaşlarımız, ihtiyaç halinde stoklarımızın güçlü tutulmasını sağlamak için kan bağışı yapıyor." bilgisini verdi.
"GÜVENLİK GÜÇLERİNDEN ÇOK SAYIDA PERSONEL ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARINDA GÖREVLENDİRİLDİ"
Erdoğan, İçişleri Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup olarak güvenlik güçlerinden çok sayıda personelin arama kurtarma çalışmalarında görevlendirildiğini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz kara unsurlarındaki binlerce personelinin yanı sıra Deniz Kuvvetlerimizin 10 gemisi, Hava Kuvvetlerimizin 54 yüksek kapasiteli kargo uçağı dahil tüm imkanlarıyla arama kurtarma, tahliye ve yardım malzemelerinin nakli çalışmalarında yer almaktadır. Emniyet teşkilatımız tüm unsurlarıyla zaten sahadadır. Jandarmamız binlerce uzman personelinin yanı sıra 26 kargo uçağıyla, Sahil Güvenlik Komutanlığımız gemi ve botlarıyla afet bölgesinin her yerinde görev başındadır. Güvenlik korucularımız da bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadır.
Depremin geniş bir alana yayılan etkilerinin daha hızlı ve detaylı tespiti için insansız hava araçlarımızı da devreye aldık. Ülkemizin dört bir yanından arama kurtarma eğitimi ve donanımı olan binlerce gönüllümüz AFAD'ın koordinasyonunda bölgeye akın etmektedir. Bakanlıklarımıza bağlı birimlere ilave olarak parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimiz, ellerindeki araç gereçleri ve yardım malzemelerini bölgeye göndermektedir."
"3 BİN 549 VEFATIMIZ, 22 BİN 168 YARALIMIZ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapının yeniden ayağa kaldırılmasında görev alacak binlerce iş makinesinin ülkenin dört bir yanından bölgeye doğru hareket halinde olduğunu da bildirdi.
Sivil toplum kuruluşlarının depremin ilk anından itibaren gösterdikleri samimi gayretin de yakın şahidi olduklarını dile getiren Erdoğan, "Arama kurtarma çalışmalarında mesafe katedildikçe maalesef ölü ve yaralı sayımız da artıyor. Şu anda 3 bin 549 vefatımız, 22 bin 168 yaralımız var. En büyük tesellimiz, şu ana kadar 8 binin üzerinde vatandaşımızın enkaz altından sağ olarak kurtarılmış olmasıdır. Enkaz altından çıkarılan yaralılar, bölgedeki ilk müdahalelerinin ardından Mersin, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülkemizin diğer yerlerindeki hastanelere gönderilerek tedavi altına alınıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu büyük felaketin milletçe çekilen acısına hürmeten dünden başlayarak gelecek pazara kadar bir hafta süreyle milli yas ilan ettiklerini de belirtti.
Bölgedeki arama kurtarma çalışmaları devam ederken, kurumların her birinin kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili ilave tedbirleri alıp kamuoyuna duyurduğunu belirten Erdoğan, "Bu çerçevede ülke genelindeki okullarda 13 Şubat'a, afet bölgesindeki okullarda 20 Şubat'a kadar eğitim öğretime ara verildi." dedi.
Tüm uygun binaların, afetzedelerin barınma ihtiyaçları için tahsis edildiğini anlatan Erdoğan, afet bölgesine yakın yerlerden başlayarak, kış sezonu sebebiyle zaten faaliyetlerine ara vermiş otellerin afetzedelerin hizmetlerine sunulması için gereken planlamaların yapıldığını belirtti. Erdoğan, sadece Antalya bölgesinde 50 bin yatağın bu amaçla hazırlandığını dile getirdi.
Dağıtım hatları hasar gördüğü için veya tedbiren kesilen elektrik ve doğal gaz akışının kontrollü bir şekilde sağlanmasına yönelik çalışmaların da sürdüğünü aktaran Erdoğan, haberleşmede kesinti yaşanmamasını sağlamak amacıyla bölgeye, uydu iletim terminalleri gönderildiğini bildirdi.
"GÜN ONLARLA TARTIŞMA GÜNÜ DEĞİLDİR"
Ulaşımın aksamasına yol açan yıkımların olduğu yerlerde trafik akışını sağlamaya matuf düzenlemeler de yapıldığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Devlet ve millet el ele vermiş, bu tarihi felaketin üstesinden gelmeye çalışırken yalan haberler ve çarpıtmalarla insanımızı birbirine düşürmeye niyetlenenleri yakından takip ediyoruz. Gün onlarla tartışma günü değildir. Günü geldiğinde şu anda tuttuğumuz defteri de açacağız. Savcılarımız bu tür insanlık dışı yöntemlerle sosyal kaos çıkarmaya tevessül edenleri belirleyip, gereken işlemleri süratle yapıyor."
"ULUSLARARASI TOPLUMUN DESTEĞİ BİZİM İÇİN KIYMETLİDİR"
Şu ana kadar 70 ayrı ülke ve 14 uluslararası kuruluştan yardım teklifi aldıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizi telefonla arayan 18 devlet ve hükümet başkanıyla görüştük. Ülkemizin bu zor gününde yardım desteğini ve yardım teklifini iletmek üzere bizleri arayan, mesaj gönderen, açıklama yapan tüm dostlarımıza, tüm devlet ve hükümet başkanlarına teşekkür ediyorum. Uluslararası toplumun desteği, gelecek yardımların mahiyetinden ziyade moral etkisiyle bizim için kıymetlidir. Dualarıyla milletimizin yanında yer alan gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki her bir kardeşimize de şükranlarımı sunuyorum.
Deprem yaralarının sarılmasına yardım etmek isteyen vatandaşlarımızı ve iş dünyamızı, AFAD hesaplarına bağışta bulunmaya davet ediyorum. AFAD'ın ülkemizin önde gelen tüm bankalarının ve katılım şirketlerinde bulunan Türk lirası ve döviz hesaplarına yapılan havalelerden herhangi bir ücret alınmayacaktır."
OHAL İLAN ETME KARARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan deprem afetinin ve etkilerinin vehametinin fevkalade tedbirler alınmasını zorunlu hale getirdiğini vurgulayarak, şu açıklamalarda bulundu:
"Depremin yaşandığı 10 ilimizi Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi olarak ilan ediyoruz. Arama kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için Anayasa'nın 119'uncu maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak olağanüstü hal (OHAL) ilan etme kararı aldık. Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayacak ve 3 ay sürecek bu kararla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Meclis süreçlerini hızla tamamlayacağız."
Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük felaketlerinden birinin yaşandığı bilinciyle ülkenin ve milletin tüm imkanlarını planlı ve etkin şekilde harekete geçirmenin gayreti içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Felaket alanının büyüklüğü, yıkımın ağırlığı, olumsuz hava şartları gibi sebeplerle arama kurtarma ve yardım çalışmalarında arzu ettiğimiz hıza ulaşamadığımız yerler elbette vardır ama afetten etkilenen vatandaşlarımız şundan emin olsun ki devleti, kendisine el uzatmak, canını kurtarmak, hayatını kolaylaştırmak için tüm gücüyle çalışmaktadır. Zorlukları birer birer aşarak, erişmedik yıkıntı, kaldırmadık enkaz, karşılanmadık ihtiyaç bırakmadık bir kararlılıkla sahaya yükleniyoruz. Bugüne kadar nice badireleri devlet millet dayanışmasıyla geride bırakmış bir ülke olarak, inşallah deprem felaketinin yol açtığı yıkımın da üstesinden geleceğiz. Önceliğimiz, arama kurtarma çalışmalarını hızlandırmak ve bununla birlikte acil yardımları yerine ulaştırmaktır. Ardından enkaz kaldırma, sonrasında yeniden inşa faaliyetlerine de süratle başlayacağız."
Erdoğan, Katar'ın da 10 bin konteynır gönderme hazırlığı içerisinde olduğu bilgisini vererek, "Aynı şekilde şu anda yine birçok yerlerde bizim acil olarak yardımımızı ulaştıracağımız birçok konteynırın dışında, karavanlar da merkeze ulaşmakta. Bu karavanları da yine acil ihtiyacı olan ailelere tahsis edeceğiz. Allah ülkemizin ve milletimizin yardımcısı olsun." dedi.