İktisadi Kalkınma Vakfı'ndan (İKV) yapılan açıklamaya göre, Brüksel'de 29-30 Haziran 2023'te toplanan AB liderleri, Türkiye ile ilişkilerin geleceği hakkında "stratejik ve ileriye dönük" bir rapor hazırlanması için Avrupa Komisyonu'na ve AB Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi'ne görev vermişti.
Bu doğrultuda bir araya gelen sivil toplum ve iş dünyası kuruluşları, Türkiye'nin AB üyelik hedefini destekleyen bir mektubu ilgili makamlara iletti.
Avrupa Komisyonu'nun Komşuluk ve Genişleme Politikası'ndan Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'e iletilen mektupta, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Türkiye-AB ilişkilerinin tam üyelik hedefi vizyonu doğrultusunda ilerlemesi büyük önem taşıyor. Son dönemde Kovid-19 salgını, Ukrayna'daki savaş gibi olaylar ile süregiden yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji güvenliği, düzensiz göçün kontrolü ve tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği gibi sınamalar Türkiye ve AB'nin daha yakın iş birliği içinde olması ve katılım sürecinin canlandırılmasını daha da elzem hale getirdi.
AB genişleme sürecinin yeniden canlanma sürecinde olduğu dikkate alınırsa bu kapsamda Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin de hızlandırılması konusu aciliyet arz ediyor.
İlişkilerin geleceğine yönelik olarak böyle vizyoner bir yaklaşımın benimsenmesi aynı zamanda Türkiye'nin reform gündemine geri dönmesi ve katılım sürecinin yeniden işlemeye başlamasına etki edecektir.
AB katılım perspektifinin güçlü olduğu 1999-2006 döneminde olduğu gibi Kopenhag ve Maastricht kriterlerine uyum süreci tekrar hızlandırılabilir.
Katılım hedefinin devamı ve bir AB adayı ülke olarak Türkiye'ye adil davranılması bu sürecin en önemli teşvik edici unsuru olacaktır.
Temmuz 2019'da AB Konseyi tarafından alınan kararlar sonrasında ekonomi, enerji ve ulaştırma gibi kritik alanlarda diyalog eksikliği ve taraflar arasında yaşanan uzaklaşma ilişkilerde gerileme ve aşınmayı daha da artırmıştır. Taraflar arasında güvensizliği çoğaltırken, aynı zamanda bölgesel ve küresel tehditler karşısında Türkiye ve AB arasındaki ekonomik potansiyelin hayata geçirilebilmesini engellemiştir.
Schengen vize sürecinin daha da zor ve kısıtlayıcı hale gelmesi halklar arası ve iş çevreleri arasındaki temasları zorlaştırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için vize serbestliği süreci tamamlanana kadar vize süreçlerinin basitleştirilmesi ve hızlandırılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz."
"TÜRKİYE-AB GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN MODENİZASYONUNA BAŞLANMASI TÜM AVRUPA'NIN YARARINA OLACAK"
Mektupta, farklı kuruluşlarca yapılan kamuoyu araştırmalarının Türk halkının yüzde 58 ila yüzde 79 arasında değişen bir oranla AB üyelik hedefini desteklediğini ortaya koyduğu, Türk iş dünyasının da buna ek olarak Türkiye'nin AB müktesebatı ile uyumunu ve ekonomik entegrasyonunu desteklediği aktarıldı.
AB'nin Türkiye için birinci, Türkiye'nin ise AB için altıncı önemli ticaret ortağı olduğu, 2022'de toplam ticaretin 196,4 milyar dolara ulaştığı bildirilen mektupta, şunlar kaydedildi:
"Bu doğrultuda 20 Temmuz 2023'te Genel İşler Konseyi'nde ve sonrasında AB Konseyi'nde yapılacak olan görüşmeler, Türkiye ile yeni bir angajman sürecinin yolunu açacaktır. Katılım sürecinin yeniden canlanması ile Türkiye'de AB reformlarının hızlandırılması ve AB ile daha yüksek düzeyde uyum ve yakınlaşmanın sağlanması mümkün olacaktır.
Ortak Avrupa gündemimiz güveni tekrar inşa etme ve entegrasyonu yeniden aktive etmek için gerekli temeli oluşturmaktadır. İlişkilerin geleceği için akılcı bir çerçeve şekillendirilmesi, yöntemlerin, takvimin ve hedeflerin belirlenmesi AB ve Türkiye'de tüm paydaşların angaje olmasını ve sürece somut ve aktif olarak katkıda bulunmasını sağlayacaktır.
Türkiye'den sivil toplum kuruluşları, iş dünyası örgütleri, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi üyeleri ve Sivil Toplum Diyaloğu Türkiye ağı üyeleri olarak, Türkiye'nin AB perspektifini, AB müktesebatına yakınlaşmasını, AB ile entegrasyonunu ve AB Türkiye iş birliğinin derinleştirilmesini desteklemeye devam edeceğiz.
Türkiye ile AB arasındaki ekonomi, ulaştırma ve enerji konulu yüksek düzeyli diyaloglarının canlandırılması ve yeşil ve dijital gündemi içerecek şekilde Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin modenizasyonuna başlanması tüm Avrupa'nın yararına olacaktır.
Türkiye-AB ilişkilerinin katılım perspektifi doğrultusunda geliştirilmesine yönelik olarak gerçekleşeceğini umduğumuz görüşmelerinizin sonucunu sabırsızlıkla bekliyoruz."