Yaşlılar koronavirüsten sıkı izolasyonla korunabilir

Dünya genelinde 150'den fazla ülkede görülen ve ölümlere yol açan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede 60 yaş ve üzerindekilerin, sıkı izolasyon kurallarına uyarak bu süreci rahat bir şekilde geçirebilecekleri belirtildi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel yaptığı açıklamada, koronavirüsün özellikle 60 yaş ve üzeri yaş grubunda eşlik eden kalp, tansiyon, diyabet gibi kronik rahatsızlıkları bulunanlar için risk oluşturduğunu söyledi.

Bakanlığın koronavirüsle ilgili tüm gelişmeleri yakından takip ettiğini vurgulayan Yamanel, Bilim Kurulunun bu süreçteki önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Yamanel, koronavirüsle mücadele özellikle yaşlı nüfusun, izolasyon sürecine uyması gerektiğinin önemine değinerek, şu uyarılarda bulundu:

"Huzurevlerindeki yaşlılar tek kişilik odalarda kalmalı. İzolasyon kurallarını yerine getirmeli. Dışarı çıkmamalı, toplu alanlarda bulunmamalı. 60 yaşından sonra risk başlıyor. 80 yaşın üzerinde de risk artıyor. Sıkı izolasyona dikkat etmek gerekiyor. Önemli olan virüsle karşılaşmamak. İzolasyonun temeli budur. Virüsle karşılaşmadıktan sonra sıkıntı yok. Kalabalıklara karışıp çok gerekli olmadıkça hastanelere gitmeye devam edilirse risk artar. Özellikle yaşlı nüfus, evinde izole olur, mümkün olduğunca dışarı çıkmaz, teması azaltırsa o zaman kendilerini de korumuş olurlar."

"Sosyal mesafenin korunması önemli"

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Firdevs Aktaş da yaşlılarda Kovid-19 hastalığının daha ağır geçtiği ile ilgili bilgilerin Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki salgının ilk verileri ve diğer sağlık verileriyle de desteklendiğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütünün Çin raporunda 60 yaşın üstündeki bireylerin salgını daha ağır geçirdiği ve bu kişilerde ölüm oranın yüksek olduğu şeklinde veriler olduğunu ifade eden Aktaş, "Daha sonra İran, İtalya, Almanya gibi diğer ülkelerde de buna benzer sonuçlar alındı. Bu nedenle yaşlıların Kovid-19 için önemli bir risk grubu olduğunu kabul edebiliriz." dedi.

Yaşlıların evde kalmalarının istenmesinin nedeninin hastayla temas riskini en aza indirmek olduğunu ifade eden Aktaş, "Bu, ev koşullarında da geçerli. Evde de bir hasta olabilir. Hasta olduğu takdirde yaşlıların mümkün olduğu kadar bulaşma açısından hastadan uzak tutulması, ayrı bir odada olması, sosyal mesafe dediğimiz 1 metre mesafenin korunması çok önemli. Sadece dışarı çıkmamak değil ev içinde hasta olduğunda da onları bu şekilde korumak gerekiyor." diye konuştu.

Prof. Dr. Aktaş, yaşlı grupta ek hastalıkların da riski artırdığını vurgulayarak, "Salgın verilerine göre, kalp damar hastalığı, diyabet hastası olmak, kanser gibi bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığın bulunması veya bunu sağlayan bir ilaç kullanmak, kronik bir akciğer hastalığının olması ek risk olarak yaşa eklenebilir." bilgisini verdi.

Çin'in 60 yaş ve üzerini riskli kabul ettiğini anlatan Aktaş, "Yaş ilerledikçe riskli hastalıklar artıyor. Huzurevleri yaşlıların daha yoğun bulunduğu kalabalık ortamlar. Bu durumda avantaj, tek kişilik odada kalmak. Yaşlıların kendilerini daha iyi izole etmeleri için önemli. Sosyal alanlarda birlikte olmak gibi bir dezavantaj da var. Bununla ilgili kararlar da ilgili birimlere iletildi." dedi.

Aktaş, yaşlılarda bağışıklık sisteminde de zayıflama olabildiğini belirterek alınması gereken tedbirlere ilişkin şunları kaydetti:

"Su almada eksiklikler olabiliyor. Hastalıklarda iyi bir sıvı dengesi böbreği korumak açısından çok önemli. Zayıflama ile birlikte kas kaybı ortaya çıkabiliyor. Beslenmeleri çok yeterli olmayabiliyor. Bunları düşünerek hastaları iyi takip etmek gerekiyor. Sıvı alımı ve doğru beslenmenin desteklenmesi gerekiyor."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri