Yenimahalle'de yapımına başlanan yeni Ankara Adalet Sarayının temel atma törenine, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanı sıra, Ankara Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, bazı siyasiler, hakimler, savcılar ve adliye personeli katıldı.
Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yenimahalle'de yapımına başlanan yeni Ankara Adalet Sarayı'nın temel atma törenindeki konuşmasında, Ankara'ya yaraşır, çağın gereklerine uygun, modern ve donanımlı adalet binasına kavuşmanın ilk adımını attıklarını belirterek, adalet binasının Ankara'ya ve yargı teşkilatına hayırlı olmasını diledi.
2002'de 78 olan müstakil adliye sayısını 366'ya çıkardıklarını kaydeden Tunç, adliye binalarının teknolojinin tüm imkanlarıyla donatıldığını söyledi.
Tunç, adaletin tecellisi, adalete erişim ve güvenilir adalet sisteminin tesisi noktasında reformlar yapmaya devam edeceklerine vurgu yaptı.
Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi'yle ilgili hazırlıkların son aşamaya geldiğini bildiren Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"Yeni Yargı Reformu Strateji Belgemiz, Türkiye Yüzyılı'nın ilk belgesi olacak. İnşallah ekim ayı içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımız, hazırladığımız Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni kamuoyuyla paylaşacak ve oradaki hedefleri birer birer gerçekleştirmek için canla başla çalışacağız. Vatandaşımızın, adaletin tecellisi noktasındaki her türlü ihtiyacını karşılamak ve gecikmeyen bir adalet sistemini tesis etmek, öngörülebilir, güvenilir adalet sistemi için hep beraber üstün bir gayretin içerisinde olacağız. Belgemizin hayırlı olmasını diliyorum. Bununla da yetinmeyeceğiz. Sonrasında yine Türkiye Yüzyılı İnsan Hakları Eylem Planı'yla ilgili hazırlıklarımız da devam ediyor. İnşallah Dünya İnsan Hakları Günü'nde, aralık ayı içerisinde de İnsan Hakları Eylem Planımızı Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaştıktan sonra oradaki hedefleri de birer birer gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız."
Etkin bir insan kaynağının, yargının gecikmeden gerçekleşmesi ve güvenilir olabilmesi için önemli olduğunu aktaran Tunç, bu kapsamda hakim ve savcı sayısının 25 bine yaklaştığını kaydetti.
Adli hizmetlerin hızlandırılmasına yönelik çalışmalar
Bazı mahkemelerde yargılamaların uzadığının farkında olduklarını belirten Tunç, iş yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde adli hizmetlerin hızlandırılmasına yönelik çalışmaları sürdürdüklerini anlattı.
Bakan Tunç, 2002'de adli yargıda 3 bin 581 olan mahkeme sayısını 7 bin 133'e çıkardıklarını dile getirerek, "2016'dan bu yana yargı sistemimiz üç dereceli bir sisteme geçti. Özellikle yargı hatalarını en aza indirmek ve hukuki denetim anlamında bir mağduriyete neden olunmamasını sağlayan istinaf mahkemelerinin kurulmasını da önemli bir reform olarak hayata geçirdik. İstinaf mahkemelerimizin sayısını 17'ye yükselttik. Bölge idare mahkemelerimiz 9 bölgede faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. İstinaf mahkemelerimizin devreye girmesiyle beraber Yargıtay ve Danıştayımızın da iş yükü azaldı." diye konuştu.
Yargı mensuplarına yönelik eleştirilere tepki
Bazı istisnai kararlardan yola çıkarak yargının tümünü töhmet altında bırakan birtakım açıklamalar yapıldığını ifade eden Tunç, şöyle devam etti:
"25 bin hakim ve savcımız var. Yılda 12 milyon karar veriyorlar ve bu kararlar, istinafın, temyizin, Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi. O karardan yola çıkarak 'Adalet yok, adalet nerede' şeklindeki eleştirilerin haksız olduğunu söylüyoruz. Yargımızın yıpratılmasına müsaade etmeyiz. Yargımızın vermiş olduğu hatalı kararların düzeltilmesiyle ilgili olarak, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı içerisinde her türlü gayret gösterilir. Ama bir karardan yola çıkarak 25 bin hakim ve savcımızı, avukatlarımızı töhmet altında bırakacak açıklamalara da hoş bakmayız, müsaade etmeyiz."
Ankara'daki adliye binalarının dağınık olduğuna işaret eden Tunç, "Avukatlarımız, hakim ve savcılarımız, vatandaşlarımız özellikle mahkemeleri bulmakta ve dilekçeleri ulaştırmakta sıkıntı çekiyorlar. Bu bölünmüş, parçalanmış yapıyı bizim tek çatı altında birleştirmemiz gerekiyordu. Ankaramızda yüksek mahkemelerimizin tamamı modern binalara kavuştu, şimdi sıra Ankara Adalet Sarayımıza geldi." dedi.
Bakan Tunç, yapılacak adalet sarayının 745 bin 900 metrekare alana sahip olacağını, içinde 1382 hakim ve cumhuriyet savcısı odası, 588 duruşma salonu ve 4 bin 180 araçlık otoparkın yer alacağını kaydetti.
Yeni anayasa vurgusu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 22 yıldan bu yana adaletten güvenliğe, eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre kadar her alanda güçlü insan için çalıştıklarını vurgulayan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece ülkemizin fiziki kalkınmasını değil, özellikle yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için de çok önemli mesafeler aldık. Temel hak ve özgürlükleri güçlendirdik, hak arama yollarını artırdık. Önemli yapısal dönüşümleri de sağladık. Özellikle Anayasamızdaki vesayetçi anlayışı ortadan kaldırmaya yönelik yapısal dönüşümleri sağladık. Tüm reformlar, iyileştirmeler elbette ki Anayasamızdaki vesayetçi ruhu azaltmaya yetti ama tamamen ortadan kaldırdığımızı söyleyemeyiz. Türkiye Yüzyılı'na başladığımız şu günlerde demokratik, sivil, katılımcı, herkesin içinde kendini gördüğü, temel hak ve özgürlükleri daha da tahkim eden yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Milletvekillerimiz, inşallah bunu yeni dönemde büyük bir uzlaşmayla gerçekleştirdiğinde ülkemiz, Türkiye Yüzyılı'na yeni, demokratik bir anayasayla yoluna devam eder ve milletimize olan bu borcu da yerine getirmiş oluruz."
Kurum: 2027'nin ilk yarısında tamamlanacak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum ise Ankara'nın, bölgesine ve küresel meselelere yön veren bir çekim merkezi olduğunu söyledi.
Bu anlayışla Ankara'yı başkentler yarışında en üst sıraya taşımak için dev yatırımları bir bir hayata geçirdiklerini belirten Kurum, yeni kamu binaları, sosyal konutlarla Ankara'nın çehresini baştan başa yenilediklerini kaydetti.
Bakan Kurum, Ankara Kalesi'nin çevresini ve Başkent Millet Bahçesi'nin de içinde yer aldığı "tarih ve kültür aksını" başkentlilerin hizmetine sunmak için çalıştıklarını, birçok yeşil alanın kazanılması adına çalışmalara devam ettiklerini anlattı.
Türkiye'nin ilk toplu konut projesi Saraçoğlu Mahallesi'nin, ihya sürecinin tüm engelleme girişimlerine rağmen tamamlandığını aktaran Kurum, "Kararlıyız. Dün olduğu gibi yarın da Ankara'mızı şanına yaraşır bir görünüme, güzelliğe kavuşturmak için yeni eserler yapmaya, yeni yatırımlar sunmaya ilk günkü aşkla, azimle, kararlılıkla devam edeceğiz." diye konuştu.
Kurum, dünyanın değiştiğini, Türkiye'nin de değişim süreci yaşadığını, bu kapsamda değişime uygun mekanlara olan ihtiyacın da arttığını ifade etti.
Bu ihtiyaca cevap vermek için 81 ilde yüzlerce yeni, yeşil ve enerji verimli kamu binasının inşa edildiğini dile getiren Kurum, "Kullanım kolaylığı ve depreme dayanıklılık bakımından Avrupa'nın en güçlü adliye saraylarını inşa ediyoruz. Estetik açıdan, Selçuklu taşı nasıl dantel gibi işlediyse, Osmanlı nasıl yaptığı eserlerde kudret ile merhameti buluşturduysa, bizler de onların torunları olarak bu kutlu mirasa sahip çıkıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yeni Ankara Adalet Sarayının, başkentteki dağınık vaziyette verilmeye çalışılan yargı hizmet binalarını aynı çatı altında birleştireceğini aktaran Kurum, bunun adalet hizmetinin hızını artıracağını vurguladı.
Adalet sarayının, başkentin kalbi sayılabilecek bir alana inşa edildiğini belirten Kurum, şöyle devam etti:
"312 bin metrekarelik alanda yapılacak başsavcılık, hukuk, ceza ve icra binalarıyla toplam 746 bin metrekarelik inşaat alanıyla, Türkiye'nin en geniş kapalı alanına sahip adliyemiz burası olacak. Yine 588 duruşma salonu, 4 bin 180 araçlık açık ve kapalı otoparkı, yatay mimari anlayışıyla zemin artı 5 kat olarak tasarladığımız bu bina yüksek teknolojiyle, enerji verimli, yalıtımlı ve aynı zamanda iklim değişikliğine duyarlı sıfır atık binalarıyla tüm Türkiye'ye örnek olacak özelliklerle donatılmıştır. Yeni adalet sarayımızı 2027 yılının ilk yarısında tamamlayarak ülkemize, başkentimize, milletimize armağan edeceğiz."
"Öncelikli hedefler arasında deprem bölgemizi ayağa kaldırmak var"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, hangi partiden olursa olsun milletvekilleriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini, ortak akıl masaları kurduklarını dile getirdi.
Kurum, "Mesele millet olduğunda geriye kalan her şeyi birer teferruat olarak görüyoruz. Bu noktada herkesi de sorumluluğa davet ediyoruz. Biz de üzerimize düşen ne varsa tüm gücümüzle sahada onu yerine getirmeye çalışıyoruz. Biz istiyoruz ki milletimize hizmet en hızlı ve en kaliteli şekilde ulaşsın. Bahaneler ve mazeretler değil, projeler ve yatırımlar konuşulsun. Biz istiyoruz ki herkes bulunduğu görevin hakkını versin, yeri geldiğinde ulusal çıkarlar için, ulusal işbirliklerine imza atılsın." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bugün öncelikli hedefleri arasında deprem bölgesindeki 11 ili ayağa kaldırmak olduğunun altını çizen Kurum, "Geçtiğimiz hafta 100 bininci konutumuzun anahtar teslimlerini yaptık. Bu teslim süreçlerini 11 ilimizin tamamında yapmaya devam edeceğiz." bilgisini paylaştı.
"Adaleti gerçekleştirmek için özveriyle çalışmaya devam edeceğiz"
Törende konuşan Ankara Valisi Vasip Şahin de yeni adliye binasında adalet dağıtılacağını belirterek, "Adalet devletin dinidir." ifadesini kullandı. Şahin, Valilik olarak inşa sürecinde üzerlerine düşeni yapacaklarını kaydederek, hayırlı olmasını diledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ise başkentte 6 ayrı binada adalet hizmetlerinin vatandaşlara sunulduğunu belirtti. Ankara'nın yakın zamanda Cumhuriyet'in yeni yüzyılına yakışan bir adliye binasına kavuşacağını ifade eden Karaköse, "Adaleti gerçekleştirmek için özveriyle çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Konuşmaların ardından yapılan dua sonrası Bakanlar Tunç ve Kurum ile protokol üyeleri, butona basarak yeni adliye binasının temel atma çalışmalarını başlattı.