Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, kurum bünyesinde yürütülen Virüs Benzeri Parçacık (VLP) temelli yerli aşıyla ilgili konuştu. Mandal, yerli ve milli savunma sanayii çalışmaları hakkında da bilgi verdi.
Türkiye'nin VLP temelli ilk Covid-19 aşısının Faz-2 çalışmaları çerçevesinde gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu çatısı altında geliştirilen yenilikçi aşı adaylarımızdan VLP aşısı, yaygın kullanıma en yakın ve uluslararası rekabeti söz konusu olan bir aşı adayımız. Virüsün enfeksiyon yapmayan bir şeklini taklit ediyor. VLP aşısı, Covid-19’a yol açan SARS-CoV-2 virüsünde bulunan dört yapısal proteini birden hedefleyen bir antijene de sahip. Hastalığa yol açmayan dublör bir virüs aracılığıyla bağışıklık kazandırılması için geliştirildi. Yaklaşık bir yıllık yoğun çalışmaların ardından Faz-1 çalışması, 27 Mart 2021 tarihinde Ankara Onkoloji Hastanesinde başlayıp mayıs ayının ilk haftasında tamamlandı. VLP türünde klinik aşamaya geçen dünyadaki 4. aşı adayı olmayı başardı. Dünya Sağlık Örgütünün en güncel Covid-19 aşı adayları listesindekilerin sadece yüzde 4,9'u VLP aşı türünde. Aşımızın Faz-2 çalışmasına ise 26 Haziran'da geçildi. Burada altını çizmek istediğim bir diğer nokta, Faz-2 çalışmasında VLP aşı adayımızın virüsün İngiliz varyantında bulunan mutasyonuna karşı ayrıca geliştirilen tasarımını da dâhil etmiş olmamız. Varyantlara karşı hızlı bir şekilde uyarlanabilen bir teknolojiye sahip… Yeni ortaya çıkabilecek varyantlara karşı hızlı bir şekilde uyarlanabilmesinin, hem ülkemiz için hem de dünya için çok önemli bir avantaj sağlayacağını tahmin ediyoruz. Ayrıca, Faz-3 çalışmasında VLP aşı adayımızın Delta varyantına karşı tasarım içerecek şekilde dâhil edilmesini sağlayacağız.
VLP temelli yerli aşı için gönüllülük için başvurular devam ediyor. Gönüllülere ne söylemek istersiniz?
İnsanda ilk aşama denemeler olan Faz-1 çalışmasına 36 gönüllü katıldı. Bizde, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’mız Mustafa Varank ile beraber gönüllü olduk. Bunun gönüllülerimiz için aşımıza duyduğumuz güveni gösterdiğini düşünüyorum. Sadece ülkemizden değil, Bulgaristan’dan gelip Faz-2 çalışması için gönüllü olan vatandaşlarımız oldu. Gönüllü ihtiyaçları ise devam edecek. Örneğin, yine yakın zamanda yenilikçi inaktif aşımızın Faz-2 çalışmalarına geçilecek. Covid-19 Türkiye Platformu aşı adaylarının her aşamadaki klinik çalışmalarına gönüllülerimizin katkılarını bekliyoruz.
Yerli VLP aşısı ne zaman kullanıma sunulacak?
Faz-3 çalışmasının eylül ayının üçüncü haftasında başlayacağını düşünüyoruz. Yıl sonuna doğru bu çalışmayı başarıyla tamamlayıp VLP temelli yerli aşımızı hem ülkemizde hem dünyada insanlığın kullanımına sunmayı planlıyoruz.
MÜSİLAJI ARAŞTIRANA 300 BİN TL DESTEK
Marmara Denizi'ndeki müsilaj problemiyle ilgili kurulan TÜBİTAK iş birliği ile 22 maddelik eylem planı oluşturuldu. Müsilaj için kurulan Bilim ve Teknik Kurulu’un Başkanlığını da yürütüyorsunuz. Müsilaj çalışmalarıyla ilgili de bilgi verir misiniz?
Oluşturduğu olumsuz ekolojik, ekonomik, sosyal ve halk sağlığına etkileri sebebiyle, çalışmalarımız müsilajın oluşum mekanizması, izlenmesi, oluşumunun önlenmesi ve müdahale yöntemleri konularına odaklandı. Her biri alanında yetkin akademisyenler ile birlikte tahmini çözüm başlıkları üzerinde bilimsel tavsiye vermek üzere çalışıyoruz. Mevcut durumda, yedi ana başlıkta değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz. Bu başlıkların her birinin altında alt hedefler belirlenerek önceliklendirildi. TÜBİTAK olarak ‘Müsilaj Araştırmaları’ başlıklı özel bir çağrı açtık. Çağrı kapsamında üniversiteler, araştırma merkezleri ve özel kuruluşlardan sunulan projelere destek üst limiti 300 bin TL olarak belirledik. Projeler en fazla 9 ay desteklenecek. Çağrıya başvurular 28 Temmuz'da sona erecek. Sonuçlarını 9 Ağustos'ta açıklayacağız.
YERLİ FÜZELERE YOĞUN TALEP VAR
TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) ile yerli ve millî birçok savunma sanayii projesinde önemli roller üstleniyorsunuz. Bu kapsamda yürüttüğünüz projelerle ilgili bilgi verir misiniz?
TÜBİTAK SAGE tarafından tasarlanan, genel maksat bombalarını akıllı hâle getiren Türkiye’nin ilk millî güdüm kitleri (HGK-84, LHGK-84 HGK-83, HGK-82 ve KGK-83, KGK-82) TSK envanterine girdi. Şu an Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın kullanımına hazır durumda. Yurt dışı muadilleri kadar yetenekli bu kitler ile büyük bir savunma sanayii ithalat ihtiyacını karşılamış olduk. Türkiye’nin ilk ardışık delicili harp başlığı teknolojisine sahip sığınak delici bombaları (NEB-84, SARB-83, SERT-82) da TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirildi. Korunaklı yer altı hedeflerine karşı kullanılabilen, TÜBİTAK SAGE’ye ait özgün tapa sistemleriyle millî imkân ve kabiliyetlerle geliştirilen SARB-83 ve SERT-82 sahip oldukları harp başlığı teknolojisi ile büyük bir ihraç potansiyeli taşıdığını düşünüyorum. Türkiye’nin ilk millî seyir füzeleri (SOM-A, SOM-B1, SOM-B2, SOM-J) TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirildi. Kendi sınıfında dünyanın en iyilerinden birisi olan SOM ailesi ile Hava Kuvvetlerine 250 kilometre mesafeden yüksek hassasiyetle hedefleri imha etme kabiliyeti kazandırıldı. SOM-A ve SOM-B1 TSK envanterine dâhil edildi. SOM ailesi yeni yetenekler ve modelleri ile gelişimini sürdürüyor ve sürdürecek. Yurt dışından da oldukça yoğun talep gördüğünü söylemek isterim.
Hava Kuvvetlerinin hava hâkimiyetini artıracak olan ve F-16 uçaklarından atılabilen Türkiye’nin ilk millî hava-hava füzeleri Görüş İçi Füze BOZDOĞAN ve Görüş Ötesi Füze GÖKDOĞAN’a ilişkin çalışmalarımız büyük bir hızla sürüyor ve artık sona geldik. Ayrıca, mühimmat alt sistemlerine yönelik olarak teknoloji geliştirme çalışmalarımız da büyük bir hızla devam ediyor. Geliştirdiğimiz sistemler, yerlilik oranında yüzde 90’lara yaklaştı. Hem büyük ithalat kalemlerinin önüne geçerken bir yandan da kalifiye ettiğimiz yüzlerce firmamız ile savunma sanayii ekosistemine destek oluyoruz.
YENİ PROJEMİZ "GÖKHAN"
Savunma sanayiine ilişkin TÜBİTAK SAGE bünyesinde yeni bir projeniz var mı?
Hem yeni projelerimiz hem de millîleştirme çalışmalarımızı hız kesmeden yürütüyoruz. Yakın zamanda imzaladığımız projelerden Türkiye’nin ilk ramjetli (hareketli parça kullanmayan bir jet motoru türü) hava-hava füzesi GÖKHAN projesini burada zikredebiliriz.
Kaynak: Türkiye Gazetesi