Türkiye son iki yıldır pandemiyle birlikte eğitim anlamında da zor günler geçiriyor.
Yeni eğitim ve öğretim yılının açılmasına az bir süre kala aşılanma oranlarının yeterince artmaması, vaka sayılarının yeniden tırmanışa geçmesi özellikle velilerde tedirginliğe neden oluyor.
Journal of Global Health dergisinde yeni yayımlanan bir çalışma, çocukların Kovid-19 salgınındaki bulaştırma etkisinin daha düşük olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Dünyanın pek çok ülkesinden gelen 24 çalışmayı inceleyen araştırmada, öğrenciler ve öğretmenler Kovid-19 bulaş riski açısından karşılaştırıldı ve özellikle anaokulu, kreş gibi yerlerde eğitim gören çocuklarda bulaş riskinin öğretmenlere göre yüzde 47 daha az olduğu saptandı.
"OKULLAR AÇILMALI"
Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre araştırmayı değerlendiren iç hastalıkları ve hematoloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, okulların yüz yüze eğitime geçmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Özellikle 10 yaş altı çocuklarda bulaş riskinin yetişkinlerden daha düşük olduğunu ve daha da önemlisi okulda bulaş riskinin ev ortamından daha düşük olduğunu söylememiz mümkün. Bu noktada okullar mutlaka açılmalı. Ancak bu kararı alırken Delta varyantının etkisiyle son aylarda çocuk vakalarındaki artışı göz önünde bulundurarak okullardaki önlemleri en üst noktaya çıkarmamız ve aşılamadaki hızımızı daha da artırmamız gerekiyor” dedi.
"EV ORTAMINDA BULAŞ RİSKİ DAHA FAZLA"
Okullardaki bulaş riskinin evdeki bulaş riskinden daha yüksek olmadığının altını çizen Prof. Dr. Mustafa Çetiner, şunları dedi:
“Çalışmada dikkat çeken bir başka başlıkta da virüsün bulaş yeri. Buna göre 10 yaş altı çocuklarda ev ortamı okula göre yüzde 55 daha riskli çıkması. Ortaokul ve lise öğrencileri bakımından ise yine okul ortamı eve oranla yüzde 37 daha az bulaş riskine sahip. Bu bize bir anlamda öğretmen ve diğer eğitim alanında çalışanların aşılanmasıyla hem çocukları virüse karşı koruyup hem de anaokulu, kreşlerde eğitime devam edilebileceğini gösteriyor"
Özellike küçük yaş grubunda anasınfınıda, ilkokul bir ve ikinci sınıflarda uzaktan eğitimin bir fayda sağalamadığını belirten Prof. Dr. Çetiner, "Çünkü küçük yaş grubunu ekran karşısında uzun süre tutamıyorsunuz. Üstelik bu çocukların yaşıtlarıyla birlikte sosyalleşmeye herkesten daha çok ihtiyacı var. Dolayısıyla artık okulları kapalı tutma lüksümüz yok.”
"EN ÇOK ERGENLER BULAŞTIRIYOR"
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise araştırma sonuçlarına temkinli yaklaşarak, öğretmenlere göre çocuklardaki virüs bulaştırma riskinin düşük olmasının çocukların yaş grubuna göre farklılık gösterdiğine işaret etti.
Ceyhan, “18 yaş altı çocuklara baktığımızda ergenler virüsü en çok bulaştıran grup. Bunun nedeni de ergenlerin gösterdiği davranış farklılıkları ve arkadaş grupları arasında daha yakın sosyal iletişim, temastan kaynaklanıyor. Ancak anaokulu ve ilkokul çağındaki çocuklarda bulaştırma hızının daha düşük olduğu biliniyordu. Araştırma sonuçları bunu doğruluyor. Okulların açılmasına yönelik tarih belirtmek yerine belli bir plan dahilinde hareket edilmesi gerekir. ‘Okulların Açılması Acil Eylem Planı’nı hazırlanması gerekirdi. Okullar açıldığında mutlaka rutin tarama testleri yapılmalı” dedi.
KAÇ ÖĞRETMEN AŞI OLDU?
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilçe milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla okullara gönderdiği yazıyla öğretmenlerin aşı bilgilerinin kaydedilmesini istedi.
“Aşı Olan Öğretmen Bilgileri” başlığıyla gönderilen “Okulunuzda görev yapan kadrolu öğretmenlerinizin isimlerinin ekli listeye işlenmesi ve aşı yaptıranların 1. ve 2. Doz olarak belirtilerek 12/08/2021 Perşembe gününe kadar Müdürlüğümüz Strateji Geliştirme Bölümüne DYS üzerinden gönderilmesi hususunda gereğini bilgilerinize rica ederim” dendi.
Okullar da öğretmenleri arayarak, aşı olup olmadıklarını soruyorlar, bütün bilgiler işlenip ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilecek. 2021-2022 eğitim öğretim yılı 6 Eylül’de başlayacak.
İlkokul 1. sınıflar ile okul öncesi gruptaki öğrenciler için ise uyum programı kapsamında 31 Ağustos’ta okullar açılacak. MEB’den gönderilen yazı, “Eğitim öğretim yılı başlamadan önce öğretmenlerin aşı olmaları zorunlu mu olacak?” sorusunu akıllara getirdi.