Kentteki bir inşaat şirketinde yönetici olarak çalışan 39 yaşındaki Şener, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü sırasında, 5 aylık hamile eşine "Birazdan gelirim." diyerek evden çıktı.
Konya'da askeri bir hareketlilik görmeyince arkadaşlarıyla Ankara'ya giden Şener, Genelkurmay Başkanlığı önündeki darbeci askerleri durdurmaya çalıştı.
Bu sırada teröristlerin sıktığı mermiyle bacağından yaralanan Şener'in tedavisi, üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen sürüyor. Şener, hem iş hem de günlük hayatında zorlansa da vatanını savunmak için yaptığı örnek davranışıyla takdir topluyor.
O gün yaşadıklarını hala hafızasından silemeyen Şener, FETÖ'nün darbe girişimini öğrendiği sırada Konya'da olduğunu, akşam saatlerinde arkadaşlarıyla Ankara'ya doğru yola çıktıklarını söyledi.
- "İnsanların yüzünde dehşet ifadesi vardı"
Ankara'ya vardıklarında, Genelkurmay Başkanlığının önünde darbeci askerlere karşı direnen vatandaşların arasına katıldıklarını ifade eden Şener, "Kadınlar ve çocuklar bile oradaydı. Bize, 'Çıkmayın, vuruyorlar.' diye ikazda bulundular. Zaten bizden önce helikopterle vurmuşlar. Çok kötü bir tabloyla karşılaşmıştık. İnsanların yüzünde dehşet ifadesi vardı." diye konuştu.
Şener, er rütbesindeki askerlerle konuşarak, bu işin FETÖ tarafından organize edilen bir darbe girişimi olduğunu anlatıp silahlarını bırakmaları için ikna etmeye çalıştıklarını anlattı.
Çok tuhaf duygular yaşadığını aktaran Şener, "Askerlere, 'Çıkın buradan. Sizin bize doğrulttuğunuz silahları sizlerin memleketlerinde anne-babanıza doğrultuyorlar. Bu oyuna gelmeyin.' dedim. Askerler de 'Biz emir kuluyuz.' diye cevap verdi. Ne kadar süre geçti, hiç hatırlamıyorum. Daha önce böyle bir darbe girişimi yaşamadık ama vatandaşlar, darbeci askerlerin çevresini sardıkları için onlara hareket alanı bırakmadı, onları engelledi." ifadelerini kullandı.
Şener, darbeci askerlerin ağır silahlar kullanmasına rağmen hiç kimsenin oradan ayrılmadığını belirtti.
Türk milletinin çok asil ve yüce bir millet olduğunu vurgulayan Şener, şunları kaydetti:
"15 Temmuz gecesi, bize Çanakkale ruhunun ölmediğini de gösterdi. Bu vatana karşı en ufak bir hareket olursa polisi, askeri, milleti sonuna kadar direnir ve asla bu tür olaylara fırsat vermez çünkü şehitlere bakıyorsun içerisinde çocuklar var. Baba-oğul şehit olanlar var. Bu milletin aziz kadınları, yine Nene Hatun gibi mücadele etti. Bin yıl önceki ruh neyse o hala devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek."
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şener'in oğluna "Ali Tahir" ismini verdi
Şener, hain darbe girişiminin bastırılmasından 3 ay sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Konya'ya geldiğini, organize edilen bir yemek programında kendileriyle görüşme fırsatı bulduğunu dile getirdi.
Programa, yürüyemediği için ambulansla götürüldüğünü anlatan Şener, şöyle konuştu:
"Yemek programı sırasında Cumhurbaşkanımız, eşimle oturduğumuz masaya gelerek, bir ihtiyacımızın olup olmadığını sordu. Ben de kendilerine hiçbir ihtiyacımızın olmadığını söyledim ancak bir oğlumuzun olacağını, ismini de kendilerinin koymasını istediğimizi ilettim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşime dönerek, 'Müsaade ediyor musun?' diye sorunca eşim de; 'Tabii efendim.' dedi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanımız, 'Ali babamın ismi', dedikten sonra eşi Emine Erdoğan'a dönüp; 'Torunları ikileyelim mi? Ali Tahir olsun mu?' diye istişare ettikten sonra oğlumun adını Ali Tahir koydu."