Mevlana'yı Anma Törenlerine alternatif anma programları düzenleyenlerle mücadeleyi sürdüren Konya, bir taraftan da eğlence mekanlarına ve düğün salonlarına sıkıştırılan Sema törenleriyle mücadele ediyor.
Yemeklerin yendiği, ikramların sürdüğü ve takı merasimleri arasında Sema ayini icra edilirken, eğlence mekanlarına renk kattığı düşünülerek yapılan Sema'yla mücadele sürüyor.
Manasına yakışmayan, ayinleri tefekkürden ziyade eğlenceye dönüştüren anlayışın son bulması için yoğun mücadele eden erbabı, eğlence mekanlarında yapılan Sema’ya ise hiç anlam veremiyor.
Hazreti Mevlana'yı ve Sema ayinini anlamak istemeyen grupların gelir kapısı olarak icra ettiği ayinlerin manevi ruha hakaret olduğunun altı çizilirken, bu tür davranışların artık son bulması gerektiğine işaret ediliyor.
SEMA AYİNİ VE ANLAMI
Sema ayini, Mevleviliğin temel felsefesini yansıtan önemli sembolleri içeriyor. Sema genel olarak, kainatın oluşumunu, insanın alemde dirilişini, Allah'a olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip "insan-ı kamil"e doğru yönelişini ifade ediyor. Asırlardır Mevlevi dervişlerince icra edilen ayinlerde semazenlerin giydiği kıyafetler de bu felsefenin önemli sembolleri arasında yer alıyor.
Benliğinden ölü olan Mevlevi dervişinin, başındaki sikkesi nefsinin mezar taşı, giydiği beyaz tennuresi kefeni, sırtındaki hırkası ise kabri olarak kabul ediliyor.
Semazen, ayin sırasında üstündeki siyah hırkayı çıkararak, sembolik olarak hakikate doğarken, kollarını bağlayarak da bir rakamını temsil ediyor. Derviş, böylece Allah'ın birliğine de şehadet etmiş oluyor.
Semahane kainatı, sağ tarafı; görünen ve bilinen madde alemini, sol tarafı ise mana alemini temsil ediyor. Kudümün ilk vuruşu "Ol" emrinin anlatımını, ney "insan-ı kamil", neyin üflenmesi ise İsrafil'in "Sur"u üflemesini simgeliyor.
DÖRT SELAM DÖRT KADEMEYİ ANLATIYOR
Kalkarken yere el vurmak hem "Ol"manın hem Sur'u işitince kabirden kalkmanın sembolü. Tecelli rengi olan kırmızı renkli post üstündeki şeyh, Hazreti Mevlana'yı temsil ediyor. Semadaki selamlar zat, sıfat, fiil ve vahdet gibi tasavvuf anlamlarını taşıyor. Dört selam, şeriat, tarikat, hakikat ve marifet kademelerini anlatıyor. Dördüncü selamda; Allah'ın tek ve gerçek varlığı ile var oluş olan, vahdet durağından kıpırdamadan, ayak direyerek duruş anlatılıyor.