Konya’nın doğal güzellikleriyle ünlü ilçelerinden Taşkent, tarihi Sultan Suyu Çeşmesi ile tanınıyor. 1988 yılında Hadim’den ayrılarak ilçe statüsü kazanan Taşkent, bugün hem yöre halkının hem de Akdeniz güzergâhında seyahat edenlerin uğrak noktalarından biri.
SULTAN ALAEDDİN KEYKUBAT’IN DUASI
Çeşmeye adını veren hikâye, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat ile başlıyor. Rivayete göre Sultan, Pirlerkondu/Taşkent’e geldiğinde yorgun ve terli bir halde çeşmenin başında su isteyen bir köylü kızına rastladı. Kız, suyu çam yapraklarıyla birlikte sununca Sultan önce şaşırdı, ardından sebebini sordu.
Köylü kız, “Bey, siz terlisiniz. Çam yapraklı su güzel kokar, süzerek içtiğiniz için hasta etmez” dedi. Bu cevaptan etkilenen Sultan, kızdan dileğini istedi. Kız, “Dokuduğumuz bezden vergi alınmasın” diye karşılık verdi.
Sultan Alaeddin Keykubat, bunun üzerine şu tarihi duasını yaptı:
“Güzelleriniz farımasın.
Çamlarınız kurumasın.
Sularınız ılımasın.
Bezlerinizden vergi alınmasın.”
Ve ardından fermanını verdi.
YOLCULARIN VAZGEÇİLMEZ DURAĞI
Asırlardır ayakta duran çeşme, bu hikâyesiyle hafızalara kazındı. Günümüzde Konya–Hadim–Taşkent–Karaman–Antalya güzergâhını kullanan yolcular, Sultan Suyu Çeşmesi’nde mola vererek suyundan içmeden geçmiyor.
TAŞKENT’İN DOĞAL GÜZELLİKLERİYLE BİRLEŞİYOR
Bölgenin çam ormanlarıyla çevrili doğasında yer alan Sultan Suyu Çeşmesi, hem tarihi hem de kültürel miras olarak ziyaretçilerini büyülüyor. Taşkent’in en bilinen simgelerinden biri haline gelen çeşme, geçmiş ile bugünü birleştiren önemli bir değer olarak yaşamaya devam ediyor.