Bazılarını ilk kez duyacağınız Konya şivesi kelimeler
Anadolu’nun en eski şehirlerinden Konya, şivesini koruyarak kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor. Şive hem dilsel bir özellik hem de bölgesel kimlik açısından önemli bir yer tutuyor. İşte bazılarını ilk kez duyacağınız Konya’ya özel o kelimeler.
126
Şive, bir halkın kimliğini, geleneklerini ve tarihini yansıtan dilin önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor. Özellikle köylerden şehirlere göç eden bireylerin dil kullanımındaki değişimi, şivelerin evrimini etkileyen önemli bir faktör.
Modern yaşam ve Batı kökenli kelimelerin etkisiyle, yerel dil ve şivelerin unutulmaya yüz tuttuğu gözlemleniyor. Bu durum ise özellikle genç kuşaklar arasında daha belirgin hale gelmiş durumda.
Ancak Konya, yerel şivelerini koruyarak bu kültürel mirası yaşatan şehirlerden biri olarak ön plana çıkıyor.
Konya şivesi, sadece bir dilsel özellik değil, aynı zamanda bölge halkı için kimlik meselesi olarak kabul ediliyor.
Şivesine, kültürüne sahip çıkan Konya’nın veya Konyalıların tabiriyle Gonya’nın kalıplaşmış şivelerini Haber Dairesi sizin için derledi.
226
İŞTE KONYA’NIN KALIPLAŞMIŞ ŞİVELERİ: ACCIK: Azıcık. AGE: Ver anlamındadır. İşaret edilen bir nesneyi, “Al gel.” anlamında da kullanılır. AĞŞAM: Akşam. AK BAKLA: Kuru fasulye için kullanılır. Renginden dolayı bu adla adlandırılmaktadır. APORLE: Hoparlör.
326
AVARA: Eli boş. Boş vakti olan. BABAN EKDİ DE ANAN DİBİNE SU MU DÖKDÜ: Bir şeye haklı olarak sahip olunduğunu vurgulamak için kullanılan bir deyimdir. BAĞIRIK: Bağırma sesi anlamında kullanılır. BAŞ BOZGUNLUĞU: Evlilikte geçimsizliği ifade etmek içi kullanılır. BAŞLI: Herhangi bir işe başlanıldığını, fakat bitirilemediğini ifade etmek için kullanılır.
426
BATTI ÇIKTI: Alt geçit. BAYAM: Badem anlamındadır. Bİ DAYFE: Bir defa karşılığında kullanılmaktadır. Bİ YOL: Geçmişteki bir anıdan, bir tecrübeden bahsedileceği zaman kullanılır. BİRİNDE: Yukarıdaki bi yol anlamında olup, daha belirsiz bir geçmişe işaret eder.
526
BOŞLAMAK: Bırakmak. BÖĞÜN: Bugün. CINCIK GİBİ: Herhangi bir nesnenin; oyuncağın, elbisenin, işin güzelliğini, narinliğini anlatmak için kullanılmaktadır. ÇEMKİRMEK: Sert cevap vermek. ÇİMECİK: Çok küçük, az anlamında kullanılan bir kelimedir.
626
ÇİT MOTUR: Traktör için kullanılır. ÇİTİ: Her çeşit bulaşık sabunu (deterjan) için kullanılan bir kelimedir. DAL: Sırt, bel, vb. anlamında kullanılmaktadır. DIKDELEN: İbibik kuşuna verilen addır DİDİK GİBİ: Birinin, kendisinin veya bir başkasının bir sözüne gönderme yapacağı, onlardan örnek vereceği zaman kullandığı bir kelimedir.
726
DİNELMEK: Ayakta durmak. DÖNEK: Sözünde durmayan kişilere söylenen argo bir söz. DÖNEMEÇ: Viraj, köşe, vb. yerler için kullanılır. DUTAMAK: Mutfaklarda ocağın yanında bulunan ve ateş üzerindeki sıcak kapları almaya yarayan iki uçlu bir çeşit bez, örgü. ELELELE…: Bir hayret ve şaşkınlık ifadesidir.
826
EMİ YOK: Tahıl ürünlerinin istenilen düzeyde verimli olmadığını ifade etmek için kullanılmaktadır. Yapılan bir işin yeteri kadar iyi olmadığını anlatmak için de kullanılır. EMSİZ: Bir kişinin beğenilmediği zaman onun gıyabında söylenen bir söz. Yine bir işin beğenilmemesi durumunda da kullanılmaktadır. ENDEĞİ: Elindeki anlamındadır. İşaret edilen bir nesne için de kullanılmaktadır EVEL BİRİ DİDİĞİNDEN: Bir kişinin, tanıdığı veya tanımadığı birinin ünlü bir sözünü örnek vereceği zaman kullandığı bir ifadedir. GABALBAZAR: Bir malın ne kadar çıkacağı belli olmadan yapılan, ancak her iki tarafın da memnun olduğu pazarlığa verilen addır.
926
GANERE: Dostluk bildiren. Dostluktan ileri olan. GARAZORLAMAYA: Düşünülmeden yapılan, ezbere karar verilen bir durumu ifade etmek için kullanılmaktadır GARER: Ölçü anlamında kullanılmaktadır GARGA: Karga. GAŞŞIK: Kaşık anlamındadır.
1026
GAVLAK: Genellikle kavak ve söğüt dalları için kullanılan ve iyi onların kavladığını anlatmak için kullanılan bir kelimedir. GIMICIK: Çok küçük parçaları ifade etmek için kullanılır. Çimecik kelimesiyle anlamdaştır. GİCİŞMEK: Kaşınmak. GİLARI EV: Kiler’den bozma olup evde genellikle kışlık yiyeceklerin saklandığı veya kullanılmayan eşyaların konulduğu en uçtaki odalara verilen addır. GODAŞ: Kendini beğenmiş kişiler için kullanılır.
1126
GOMA: “Haydi, haydi gel, ye.” vb. anlamlarında kullanılan bir çeşit teklif. GOV: Dedikodu anlamındadır. GÖK BAKLA: Taze fasulye. DÖŞEK: Köy evlerinde üzerine oturulan minder GUNDAK: Mısır koçanına verilen ad.
1226
GUZAN: Kuytu yerlere verilen ad. GÜCCÜCÜRÜK: Çok küçük, ufacık anlamındadır. GÜNAŞIK: Ay çiçeği karşılığında kullanılmaktadır. GÜNUZU: Gün boyu, sabahtan akşama kadar anlamlarındadır. GÜYEĞİ: Güvey anlamındadır.
1326
HA BABAM HA: Gerçekleşmeyecek bir olayı vurgulamak için söylenen bir ünlem ifadesi. HADIR: Belki, ne olur ne olmaz, vb. anlamlarındadır. HAŞAVIZDAN: Ağza alınmayacak bir söz söyleneceği zaman kullanılan bir ön edattır. HAYIRSIZ: Çok fazla yaramazlık yapan, uslu olmayan çocuklara söylenen bir kelime. HAYLA: Epey, hayli, fazlaca, vb. anlamlarındadır.
1426
HERAL: Her hâlde karşılığında kullanılmaktadır. HITAMINDA: Sonunda, en sonunda, vb. anlamlarda kullanılmaktadır. HİYET: Aza, heyet karşılığında kullanılmaktadır. HOVARDA: Kadınların birbirlerine söyledikleri bir argo. HOYU: Hani, ya, vb. anlamındadır. Ancak soru edatı değil, bir şeye işaret edileceği zaman söylenen bir edattır.
1526
HÖKÜMET: Hükûmet. HAZAAR: Herhalde. ILGAMAYA: Bilip bilmeden konuşmak, ezbere hareket etmek karşılığında kullanılmaktadır. IRADİYE: Radyo. IZ: Az.
1626
İBDATLI: Sahiden, bu sefer, gerçekten, açıkça, vb. anlamlarda kullanılmaktadır. İBİK: Uç, kenar anlamındadır. Özellikle halı ve kilimlerin uç tarafları için kullanılır. İCAR: Kira karşılığında kullanılmaktadır. Özellikle tarlaları kiraya vermek anlamında kullanılmaktadır. İLAN: Yılan. İLERİ: Geçmiş zamanda bir olayı hatırlamak için kullanılan bir belirsiz zaman zarfı.
1726
İMANLI: Çok, çok fazla, epey, vb. anlamlarında kullanılmaktadır. İREŞBER: Rençber, çiftçi. İREY: Rey, oy anlamındadır. İŞLİK: Gömlek. KÂH: Avarlıklarda çizilerin (mandal, tahta) kenarlarındaki hafifçe yüksek yerlere verilen ad.
1826
KAKILI: Yığılı, çok fazla, vb. anlamlarındadır. KEKREMSİ: Tadı tuhaf olan, mide bulandırıcı şeyler için kullanılır. KENDİSİ: Kadınların kocalarından bahsettikleri bir kelime. KİNİT: Kilit. KÖKEN: Domates, patates, biber, fasulye, vb. bitkilerin yolunmuş köklerine verilen ad.
1926
KÖKLÜ: Bağ çubuklarının, yeni fide yetiştirmek için toprağa gömülmüş ve uçları süymüş hâllerine verilen ad. KÖMELİ: Tarlaların birarada, toplu bir şekilde bulunduğunu ifade eden bir kelime. KÖSKÖRTÜ: Köstebek. KÖSÜLMEK: Yenilmek. LASDİK: Ayakkabı, lastik ayakkabı. MAYALI: Köylerde soba veya fırınlarda yapılan küçük ekmek. me: “Al.” anlamında kullanılır.
2026
MERKEP: At ve eşekler için kullanılır. MOTUR: Traktör. NAYLA: Nasıl, ne biçim anlamlarında kullanılmaktadır. NÖRÜN: “Ne yapıyorsun?” anlamında kullanılmaktadır. O DEĞİLDEN: Herhangi bir kişinin birine dolaylı olarak bir şey söyleyeceği veya ondan bir şey öğreneceği zaman konuşmasını ifade eden bir kelimedir.
2126
OTURAK: Sandalye. öndüç: Karşılığında, daha sonra bir şey almak \ vermek anlamındadır. ÖNÜÇ: Önce. ÖNÜYE: Öne, öne doğru anlamındadır. ÖRK: Yular. At ve eşeklerin zenciri. ÖRTME: Ahırlarda küçük danaların veya oğlak ve kuzuların katıldığı bir bölüm.
2226
ÖZDEN: Gerçekten, sahiden anlamında kullanılmaktadır. PIRTI: Elbise, giysi. PONTUL: Pantolon. POTİN: Bot, boyunlu ayakkabı. PÜRÇÜK: Pancar, turp, şalgam, vb. bitkilerin yapraklarına denir. SALGARAMAYA: Düşünülmeden, işin aslının bilinmeden ezbere konuşulmasını ifade etmek için kullanılan bir kelimedir.
2326
SAPLIK: Sap, sopa anlamındadır. Çapa, kürek, dirgen, atkı, vb. aletlerin sapı için de kullanılır. SİĞİRTMEK: Koşmak. SIRKATLI: Açıkca söylemek anlamında kullanılmaktadır. SİNGİL: Uyuşuk. SÜLÜK: Fasulyelerin, çiçekten yeni çıkmış en küçük hâllerine verilen addır. SÜMEYE: Öylesine. Boşu boşuna.
2426
SÜNDÜK: Bir yiyeceğe davet edilmeden, terbiyesizce uzanan çocuklara söylenen bir argo. ŞEPENE: Birbirinden farklı işler yapan veya çok pratik olan kişilere denir. Hileyle iş çevirenler için de kullanılmaktadır. ŞERİBELA: Sürekli kavga eden huysuz insanlara verilen addır. ŞOYANNI: Yer yön belirtmek için kullanılır. TİMİN: Az önce, demin anlamındadır.
2526
TOMATA: Domatese verilen ad. VAY VANIM VAY: Gerçekleşmeyecek bir durumu ifade etmek için kullanlılan bir ünlem ifadesi. VELESBİT: Bisiklete verilen ad. YADEYSSE: Yapmazsan, olmazsa. YALAK: Abuk subuk konuşan, ne konuştuğunu bilmeyen veya hemen söze atılan kişiler. YALINAYAK: Hiçbir iş yapmadığı hâlde sürekli gündemde kalmaya çalışan ve bunu başaran, iş karıştıran kişiler için kullanılır.
2626
YANPİŞ: Yassı, yan yana anlamlarında kullanılır. YARINTASI GÜN: Geçmişe yönelik olarak iki gün araya verilen ad. YENİ YAKA: Yeni evli insanlar için kullanılır. YIĞILI: Çok, kalabalık anlamlarında kullanılmaktadır. YUDUM: Yıkadım. ZİBİDİ: Boş boş gezen, berduş tipli kişiler için kullanılır.