Konya’nın Beyşehir ilçesinde, göl ekosisteminin vazgeçilmez bir parçası olan sazan balığı, bölge halkı için sadece bir besin kaynağı değil; aynı zamanda kültürel bir değer olarak da önemini koruyor.
Osmanlı döneminden bu yana halk pazarlarında ve saray sofralarında yer bulan Beyşehir sazanı, bugün de yöre mutfağının gözdesi olmayı sürdürüyor.
Göle özgü sazan türünün diri yapısı, düşük yağ oranı ve lezzetli etiyle diğer tatlı su balıklarından ayrılıyor.
Balıkçılık ise yüzyıllardır Beyşehir çevresinde önemli bir ekonomik faaliyet.
Her yıl Nisan-Mayıs aylarında üreme dönemine giren sazanlar, bu süreçte av yasağıyla koruma altına alınıyor. Sürdürülebilir avcılık politikaları kapsamında, yerel kooperatifler aracılığıyla denetimli ve dengeli avcılığın teşvik edildiği bildiriliyor. Bu sayede hem Beyşehir Gölü'nün biyolojik dengesi korunuyor hem de bölge ekonomisine istikrarlı katkı sağlanıyor.
Beyşehir sazanı, sadece mutfaklarda değil; festivallerde, halk hikayelerinde ve yerel geleneklerde de önemli bir yer tutuyor. Gölde kayıklarla yapılan geleneksel balıkçılık, yüzyıllardır göl çevresindeki yaşamla bütünleşmiş durumda.
Antalya'ya gitmek için Demirkapı Tünellerinin de yer aldığı yeni yolu kullanan ve güzergahta Beyşehir'de mola veren vatandaşlar, "Bu efsane lezzeti bir yiyen pişman bir de yemeyen. Yemeyen çok şey kaçırıyor, yiyen ise artık kilometrelerce yoldan Beyşehir'e gelmek zorunda" ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, Beyşehir sazanının korunması ve tanıtılması için hem yerel halkın hem de kurumların birlikte hareket etmesinin önemine dikkat çekiyor.