Bisikletleriyle dünya turuna çıkan Alman İngilizce öğretmeni ve uluslararası kalkınma uzmanı Nadine ile eşi, uzun yolculukları sırasında Konya’nın Karapınar ilçesinde mola verdi.
Yola çıkmadan önce üç yıl boyunca Myanmar’da (Burma) yaşayıp çalışan çift, bugüne kadar yaklaşık 5 bin kilometre pedal çevirdiklerini söyledi.
Yolculuklarına 25 Haziran’da Almanya’nın Chemnitz kentinden başladıklarını anlatan Nadine, “O zamandan beri Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Yunanistan ve Türkiye’yi bisikletle geçtik.” dedi.
“BİSİKLETLE SEYAHAT ETMEK YOLCULUĞUN KENDİSİNİ ANLAMLI KILIYOR”
Bisikletle seyahat etmenin yavaş ama derin bir deneyim sunduğunu söyleyen Nadine, “Normalde asla ziyaret etmeyeceğimiz yerleri keşfediyoruz. Bu tempo, manzaraları, insanları ve yemekleri gerçekten deneyimlememizi sağlıyor. Yolculuğun kendisi, varış noktalarından çok daha anlamlı hale geliyor.” ifadelerini kullandı.
Nadine, bisikletle seyahatin sağladığı özgürlükten de bahsederek, “Dar yollardan geçebilir, daha az turistik yerleri görebilir ve her ülkenin otantik yüzünü tanıyabilirsiniz. Türkiye’deki kırsal alanlarda tanıştığımız insanlar bize büyük bir içtenlikle yaklaştı.” dedi.
TÜRKİYE’DE ÜÇ HAFTA DAHA KALACAKLAR
Alman çift, 28 Ağustos’ta Midilli’den Ayvalık’a feribotla geldikten sonra Akdeniz kıyılarını takip ederek Alanya’ya, ardından Hadim üzerinden Karapınar’a ulaştı.
Şimdi Kapadokya ve Ankara üzerinden rotalarına devam edeceklerini belirten Nadine, “Türkiye bu seyahatimizin en unutulmaz durağı oldu. İnsanların cömertliği ve misafirperverliği hayal ettiğimizin çok ötesindeydi. Türk halkının yardımseverliğini asla unutmayacağız.” diye konuştu.
Türkiye’de üç hafta daha kalacaklarını ifade eden Nadine, “Ankara’dan Sri Lanka’ya uçacağız. Oradan Güneydoğu Asya üzerinden Çin’e kadar bisikletle devam edeceğiz.” dedi.
“TÜRK YEMEKLERİNE AŞIK OLDUK”
Vejetaryen olduklarını belirten Alman çift, Türkiye’de yemek konusunda hiç zorluk çekmediklerini söyledi. Nadine, “Çiğ köfte, gözleme, mercimek çorbası, fasulye güveci, bulgur yemekleri, simit ve menemen favorilerimiz oldu. Türk mutfağını çok sevdik.” dedi.
Türkiye’de yolların genelde iyi durumda olduğunu vurgulayan Nadine, “Her yerde kamp kurmak, piknik yapmak ve doğayla iç içe olmak mümkün. Bisiklet turu planlayan herkese Türkiye’yi tavsiye ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“BU YOLCULUK BİZE İNSANLIĞIN ANLAMINI HATIRLATTI”
Nadine, yolculuklarının sadece fiziksel bir deneyim değil, aynı zamanda insani bir farkındalık yolculuğu olduğunu vurguladı, “Batı’da birçok insan başarıya ve sahip olduklarına fazla odaklanıyor. Bu yolculukta, paylaşmanın ve başkalarıyla bağlantı kurmanın ne kadar büyük bir mutluluk olduğunu yeniden fark ettik. Az şeye sahip insanların bile çok büyük bir cömertlik gösterebildiğini gördük.” dedi.
Nadine, “Günlük hayatımızda iyi bir insan olmak, dünyanın sorunları hakkında tartışmaktan çok daha anlamlı. İç huzuru, empati ve farkındalık milliyet ya da din farkı gözetmeden herkeste var olabilir. Sonuçta hepimiz aynı bütünün parçalarıyız.” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.