Konya'nın Beyşehir ilçesinde yer alan Anamas Dağları, Toroslar'ın uzantısı olarak bölgenin en yüksek coğrafyalarından birini oluşturuyor. Beyşehir Gölü'nü kuzey ve batı yönlerinden çevreleyen bu dağ silsilesi, bölgenin oksijen deposu olarak biliniyor.
Dağlar, ladin, çam, meşe ve ardıç gibi ağaç türleriyle kaplı ormanları, zengin biyoçeşitliliği ve geleneksel köyleriyle doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Melikler, Ağıllıca, Malanda, Anamas, Ağras, Çataloluk, Kızoluk, İslibucak, Büyük ve Küçük Muslu gibi yaylalar, trekking, foto safari, kuş gözlemciliği, dağcılık, mağaracılık, kamp ve karavan turizmi gibi aktiviteler için ideal alanlar sunuyor.
ZİRVEYE ULAŞANLARI KARAGÖL KARŞILIYOR
Konya’nın Beyşehir ilçesine bağlı Kurucuova’nın 15 kilometre güneybatısında, Anamas Dağları’nın zirvesinde yer alan Karagöl, 2 bin 625 metre rakımı ve sadece 15 dekarlık alanıyla doğal ve kültürel değerleriyle ön plana çıkıyor. Anadolu’daki pek çok “Karagöl”den biri olan bu krater ve buzulların izlerini taşıyan göl, kar sularıyla besleniyor ve batısındaki derin, koyu renkli suları nedeniyle “Karagöl” adını almış.
Karagöl, Dedegül Dağı’nın zirvesinin hemen güneyinde bulunuyor. Bölgenin simgelerinden biri olan bu dağın batı yakasındaki sarp kayalıklarda yıl boyunca kar ve buz görmek mümkün. Doğa tutkunları, buraya yaptığı yürüyüşlerde peyzajın, kekik kokularının ve kuş cıvıltılarının eşlik ettiği enfes manzaralar eşliğinde Beyşehir Gölü’nü kuşbakışı seyredebilme şansına sahip oluyor.
DOĞA YÜRÜYÜŞÇÜLERİNİN GÖZDESİ
Son yıllarda Karagöl, bölge sakinleri ve çevre illerden gelen doğa yürüyüşçüleri ile dağcıların ilgisini giderek artırıyor. Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği bünyesindeki Beyşehir Doğa Yürüyüşleri Grubu, her yıl geleneksel Karagöl yürüyüşü düzenleyerek doğaseverleri buluşturuyor.
EFSANELERLE DOLU BİR DOĞA MİRASI
Anamas Dağı sadece güzelliğiyle değil, efsaneleriyle de dikkat çekiyor. Karagöl'ün hemen altındaki ormanlık alan, çevre köylüler için asırlardır dilek ve adak yeri olarak biliniyor. Özellikle çocuk sahibi olamayanlar, dilek pınarından su içip, tahıl ve bozuk para atarak, ardıç ağacına çaput bağlayarak adaklarını gerçekleştiriyor. Dilek sahiplerinin abdest alıp namaz kıldıktan sonra kurban kesip, etini köylülerle paylaşmaları da bu geleneğin önemli parçaları arasında. Rüyalarında Güldede adlı ulu kişiyi görenlerin dileklerinin gerçekleşeceğine inanılıyor.
“DEDEGÜL” DÜNYADA SADECE ANAMAS DAĞINDA YETİŞİYOR
Anamas Dağı, sadece bölgeye özgü olan ve dünyada başka hiçbir yerde yetişmeyen “Dedegül” adlı endemik güle ev sahipliği yapıyor. Temmuz ortasından Ağustos sonuna kadar açan, kuvvetli kokusuyla dikkat çeken bu pembe çiçekli, bodur otsu bitki, görenleri kendine hayran bırakıyor. Dağın adı ve kutsallığı, bu özel gül ile adeta bütünleşmiş durumda.