Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığınca Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Beslenmenin Otizm Üzerine Etkileri Projesi Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, toplumun sağlığı, mutluluğu ve huzurunun herkesi ilgilendirdiğini belirtti.
Otizmle yaşamı öğrenmenin otizmli bireylerin aileleri kadar herkesi ilgilendirdiğine dikkati çeken Emine Erdoğan, otizmli çocukların eğitiminin temel meselelerden olduğunu söyledi.
Bu konuda Milli Eğitim, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler ile Sağlık bakanlıklarının önemli farkındalık çalışmaları olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, bunun son derece umut verici olduğunu belirtti.
Otizm söz konusu olduğunda, bütünleyici ve kaynaştırıcı eğitimin öneminin tartışılamayacağını vurgulayan Emine Erdoğan, "Otizmli çocuklar diğer çocuklarla ne kadar çok bir araya gelirse, alınan eğitimin başarısı o kadar artıyor. Otizmli çocuklarımızın hayatlarını kolaylaştırmak hepimizin görevi. Eğitim, en temel insan hakkıdır ve bu hakkın ihlali için geçerli hiçbir neden yoktur. Otizmli bireylerin ayrıştırılmaya değil, bütünleştirilmeye ihtiyacı vardır." diye konuştu.
Bütün çocukların sevilip korunduğunda gerçek bir sevgiden bahsedilebileceğini vurgulayan Emine Erdoğan, sevginin şartlardan bağımsızlaştıkça özüne kavuştuğunu söyledi.
Otizmli çocuklar içerisinde birçok cevher bulunduğuna dikkat çeken Emine Erdoğan, örnek olarak genç piyano sanatçısı Buğra Çankır'ı gösterdi.
Çankır'ın milyonda bir rastlanan "mutlak kulağa" sahip, bir müzik dehası olarak tanındığını aktaran Emine Erdoğan, "Bu sanatçımız gibi, keşfedilmeyi bekleyen nice otizmli çocuğumuz olduğuna inanıyorum." dedi.
Emine Erdoğan, bu kadar sık rastlanan bir sendromun, ne olduğu hakkında bilgi sahibi olmanın önemine dikkati çekerek, "Ailemizde ya da yakınlarımızda otizmli bir birey olmayabilir. Fakat otizmli bir bireyle karşılaştığımızda ona nasıl davranacağımızı ve onun davranışlarını nasıl okuyacağımızı hepimizin öğrenmesi gerekiyor. Eğer bu donanıma sahip olursak, otizmli çocukları olan ailelerle yakın temas halinde olduğumuzda dayanışma becerimiz de kuvvetlenecektir." diye konuştu.
- "Otizmin görülme sıklığı günümüzde 68'de 1"
"Amerika Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi"nin 2012 verilerine göre, otizmin görülme sıklığının 88'de 1 olduğu bilgisini aktaran Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Günümüzde bu rakam, 68'de 1'e ulaşmıştır. Otizme tam olarak neyin sebep olduğu bilinmiyor olsa da birçok faktörle ilişkilendirmeler mevcuttur. Bugün, burada konuşacağımız yeme içme alışkanlıkları da bu faktörlerin önemli bir parçasıdır. Bildiğiniz gibi otizmli çocukların yüzde 90'ında beslenme sorunları görülmektedir. Yapılan çalışmalar, doğru beslenmenin otizmin belirtilerini hafiflettiğini gösteriyor. Özellikle glutenden uzak durmak, otizmli çocuklar üzerinde son derece olumlu etkiye sahip. Bununla beraber, sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi, paketlenmiş ve işlenmiş yiyeceklerden uzak durulmasının da iyileştirici etkileri var. Semptomlar hafifledikçe, otizmli çocukların olduğu kadar ailelerin de hayatları kolaylaşıyor. Bu da eğitimlerinin başarıya ulaşmasını sağlıyor."
"Otizmle savaşta en önemli araç, erken yaşta başlayan eğitimdir." diyen Emine Erdoğan, otizmli çocukları olan ailelerin çok erken safhalardan başlayarak günlük hayatın tüm aşamalarında rehberlik almasının çok önemli olduğunu belirtti.
Yeme içme gibi basit olduğunu düşünülen bir eylemin, otizmli çocuklar için zor olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, "Yemekler konusunda gösterdikleri aşırı seçicilik, yeterli ve faydalı besinleri almalarının önünde bir engel. Dolayısıyla çocuklarımızın sıkıntılarını hafifletmek için yeni programları da geliştirmeliyiz. En önemlisi de bu programların her ailenin ulaşabileceği mesafede olmasını sağlamaktır." dedi.
Emine Erdoğan, Selçuklu Belediyesinin bu konudaki çalışması olan Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezinin (SOBE) sayısı artması gereken bir numune olduğunu ifade ederek, emeği geçenleri kutladı.
- "Bedenlerimiz sığınağımızdır"
Tıbbi beslenme yaklaşımlarının, otizmli bireylerde olumlu sonuçlar ortaya çıkarmasının başka mesajlar da verdiğine işaret eden Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yiyip içtiklerimizin hem bedensel hem de ruhsal sağlığımız üzerindeki etkileri herkes için geçerlidir. Bugün hepimizin yoğun bir toksin saldırısı altında yaşam mücadelesi verdiğimizi söylesek herhalde abartmış olmayız. Kullandığımız temizlik ürünlerinden, giydiğimiz kıyafetlere kadar temas halinde olduğumuz her şeyin muhtevasında maalesef yoğun kimyasallar mevcut. Bunun üzerine bir de bizlerin tüketici olarak, paketlenmiş ürünlere gösterdiğimiz rağbet, sorunları ikiye katlıyor. İnsan tabiatına bu kadar aykırı ve suni yeme içme tarzlarının, elbette bazı sonuçları olması kaçınılmazdır. Halbuki biraz çaba gerektirse de mevsimine göre beslenmek, yaşamı daha doğal bir eksene çekmek de mümkün. Bedenlerimiz sığınağımızdır. Bu sığınakları en yaşanabilir hale getirmek, önümüzdeki seçeneklerden sağlıklı olanları tercih etmekle mümkün olabilir."
Emine Erdoğan, bugün insanlığın karşı karşıya kaldığı birçok hastalığın yaşam tarzından kaynaklanan önlenebilir hastalıklar olduğunu dile getirerek "Dolayısıyla beslenme, üzerinde yeniden düşünmemiz gereken ve hatta yeniden öğrenmemiz gereken bir hayat bilgisidir." dedi.
Programın otizmle mücadelede yeni bakış açıları kazandırmasını temennisinde bulunan Emine Erdoğan, emeği geçenlere şükranlarını iletti.
Tanıtım toplantısında, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Bakan Selçuk, Emine Erdoğan'a tablo hediye etti. Daha sonra hatıra fotoğrafı çektirildi.