Havalar ısındı, bunaltan sıcaklıklardan kaçmak isteyen vatandaşlar; havuz, gölet ve deniz kenarlarında sıkça vakit geçirmeye başladı.
BOĞULMA VAKALARINDA ARTIŞ VAR
Serinlemek isteyen vatandaşlar; özellikle göl, göletlerde ve sulama kanallarında boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Türkiye'de her yıl çok sayıda vatandaş boğularak hayatını kaybediyor.
“BARAJLARDA VEYA GÖLETLERDE YÜZÜLMEMELİ”
Yüzey akıntısı az gibi görünse bile akarsulara girmenin tehlikeli olduğunu vurgulayan Konya AFAD İl Müdür Vekili Dr. Halil İbrahim Çiçekdağı, “Barajlarda veya göletlerde yüzülmemeli” dedi.
Haber Dairesi muhabirine açıklamalarda bulunan Çiçekdağı, “Yaz aylarının gelmesiyle birlikte havalar ısındı. Bununla beraber serinlemek isteyenler göl, gölet, sulama kanalları, barajlara girmeye başladı. Buralarda kesinlikle suya girilmemeli. Zemin bilinmediği için bu sular büyük tehlike arz ediyor” dedi.
Baraj ve göllerin zeminlerinin genellikle bataklık olduğu hatırlatılan Halil İbrahim Çiçekdağı, “Kurban Bayramı tatili nedeniyle vatandaşlarımız, sıcaklar da kendini iyice hissettirdiği bu yaz aylarında serinlemek, eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek amacıyla, ailesi ile birlikte akarsu, göl, gölet ve baraj gibi yerlerin çevresinde bulunan mesire alanlarına gitmekte. Vatandaşlarımız, yüzme amaçlı olmayan bu yerlerdeki sulara girerek serinlemeye çalışmaktadır. Ancak buralarda sulara girmek ciddi yaralanmalara, hatta sonu ölümle bitebilecek boğulma vakalarına yol açabilmekte. Boğulma tehlikesi yaşayan kişiler Boğulmalarda en önemli etken paniğe kapılmaktır. Paniğe kapılan kişi kontrolünü kaybeder ve boğulma kaçınılmaz olur. Bu nedenle panik yapmayın ” diye konuştu.
“AİLELER, ÇOCUKLARINI BİLİNÇLENDİRMELİ”
Dr. Halil İbrahim Çiçekdağı ailelerin, çocuklarını girilmesi yasak bölgelerde serinlemek amacı bulunmaması konusunda bilinç oluşturacak ilk kişiler olduğunu söyledi.
Çiçekdağı, “Bir ülkenin en büyük teminatı o ülkenin gençleri ve çocuklarıdır. Burada anne ve babalara büyük bir görev düşmekte. Aileler bu konuda çocuklarını uyarmalı ve suya girmemeleri için ve onları bilinçlendirmeli. Beyşehir Gölü’nde, Çumra’nın kanallarında, Çarşamba Çayı’nın olduğu yerlerde çocuklar ve gençler serinlemek için bu sulara giriyor. İkaz tabelası olmasına rağmen bu uyarılar dikkate alınmıyor ve maalesef dönüşü olmayan durumlarla karşı karşıya kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
“KURTARMA ANINDA ÖNCE KENDİ GÜVENLİĞİMİZ”
Halil İbrahim Çiçekdağı, boğulan kişi karaya çıkartıldığında 112 Acil Çağrı Merkezi’nin aranmasını ve gerekli ise temel yaşam desteğinin yapılmasını istedi.
Kurtarma anında öncelikli olarak kişinin kendi can güvenliğini sağlaması gerektiğinin altını çizen Çiçekdağı, boğulma anında atılacak adımları şu ifadelerle anlattı:
“Bulunduğunuz yer ile suda boğulan kişi yakın mesafedeyse öncelikle kişi uzun bir ip ya da ipe bağlı can simidi arabaların yedek lastiği gibi materyalleri atarak kurtarıcı aletin uzamasını sağlayın. Boğulan kişinin bulunduğu yer karaya uzak bir mesafeyse yanınıza can simidi olarak yüzmelisiniz ve boğulacak kişinin can simidine tutunmasını ve karaya çıkmasını sağlamalısınız. İyi bir yüzücüysek eğer yüzü yukarı doğru gelir şekilde döndürmeli ve bileğinden ya da saçından tutarak karaya çekmeliyiz. Boğulan kişinin baş ve gövdesi düz bir çizgide olacak şekilde mümkünse iki kişi ile karaya çıkarmalı. Biz önce kendi emniyetimizi düşünüyoruz çünkü karşıdaki insanı kurtaracağım derken su bizi de çekebilir ve boğulabiliriz ve bunun örneklerini de yaşamış bulunmaktayız. Öncelikle kendi emniyetimize dikkat ediyoruz. Ve eğer siz iyi bir yüzücüyseniz kurtarmak için suya girebilirsiniz ya da onun haricinde herhangi bir değnek gibi bir şey varsa elinizde onu uzatarak çekebilirsiniz, can simidi varsa onu kendisine doğru fırlatarak onunla çekmeye çalışabilirsiniz. Eğer iyi bir yüzücü profesyonel bir yüzücü olduğunuza inanıyorsanız yüzü yukarıya gelecek bir şekilde çıkararak karaya doğru çekmelisiniz ama her şeyden önce kendi emniyetimizi almalıyız. İyi bir yüzücü değilsek asla suya girmemeliyiz. Değnek uzatıp can simidi kullanmalıyız ki kendi emniyetimizi koruyalım”
- Boğulmalarda en önemli etken paniğe kapılmaktır. Paniğe kapılan kişi kontrolünü kaybeder ve boğulma kaçınılmaz olur. Bu nedenle panik yapmayın.
- Tek başınıza yüzerken sürat motorlarına dikkat edin.
- Tekne kullanıyorsanız, cankurtaran yeleği giyin.
- Şaka niyetiyle de olsa, hiç kimseyi habersiz suya itmeyin.
- Yüzerken, küçük çapta da olsa, rahatsızlık hissettiğiniz an sudan çıkın.
- Özellikle yüzme bilmeyenler, derin ve bulanık sulara kesinlikle girmemelidir.
- Karnınız tok iken suya girmeyin.
- İster yetişkin isterse çocuk olsun, çok su tutan giysilerle suya girilmemelidir.
- Ani bir şekilde suya atlamayın. Soğuk olan su sizi paniğe sevk edebildiği gibi kramplara da yol açabilir.
- Ne kadar derin olduğu hakkında bir fikriniz yoksa suya balıklama dalmayınız. 2 metreden düşük derinlikler omurga kırıklarına yol açarak, ölümünüze neden olabilir. En iyi olasılıkla felç olabilirsiniz.
- Suya girmeden önce ufak ısınma egzersizleri ya da esneme hareketleri yapın.
- Dalgalı sulara girmeyiniz, girdiyseniz açılmayınız.
- Kurtarma teknikleri bilmeyen kişilerin, boğulan kişilere yardım etmesi tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu durum, her iki kişinin de boğulmasına neden olabilir.
- Su içinde tehlikeli şakalar yapmaktan kaçının.
- Rip akıntısı olan yerlerde denize girilmemeli, akıntıya kapılırsanız da mücadele etmek yerine, sahile karşı yüzünüz bakar şekilde kendinizi akıntıya bırakmalısınız. Zaten bir süre sonra açıkta akıntı sona erecektir.
BOĞULMALARDA GENEL İLK YARDIM İŞLEMLERİ NASIL YAPILIR?
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır
- Bilinç kontrolü yapılır
- Temel yaşam desteği sağlanır
- Derhal tıbbi yardım istenir
- Yaşam bulguları izlenir