Konya sokaklarında kıpkırmızı kıyafetleri, kırmızı ruju ve güler yüzüyle tanınan, şehrin unutulmaz simalarından Sultan Özcan, nam-ı diğer "Sultan Abla", sadece tarzıyla değil hayat mücadelesiyle de gönüllere dokunmaya devam ediyor.
Konya sokaklarında kıpkırmızı kıyafetleri, kırmızı ruju ve güler yüzüyle tanınan, şehrin unutulmaz simalarından Sultan Özcan, nam-ı diğer "Sultan Abla", sadece tarzıyla değil hayat mücadelesiyle de gönüllere dokunmaya devam ediyor.
Aksaray’ın Ortaköy ilçesine bağlı Cumali köyünde doğan Sultan Özcan, genç yaşta evlendiği öğretmen eşiyle Türkiye’nin farklı illerinde yaşadı.
Ancak kıskançlıklar ve çocuk sahibi olamama gibi nedenlerle yıpranan evliliği, 1995 yılında eşinin kendisini terk etmesiyle sona erdi.
Bu süreçte yaşadığı travmaların ardından Konya’ya, ağabeyinin yanına yerleşen Sultan Abla, burada yeniden hayata tutundu.
Hayatında kırmızı rengini bir direnişin, yeniden doğuşun ve varoluşun simgesi olarak benimseyen Sultan Abla, ev eşyalarından giysilerine kadar her şeyini bu renkle donattı.
Parsana Mahallesi'ndeki mütevazı evinde tek başına yaşayan Sultan Abla, her sabah saat 10’da evinden çıkarak Şerafettin Camii’nde su içer, ardından Kayalıpark çevresinde Konya halkı ile sohbet eder ve selamlaşır.
Onu tanıyanlar, sokakta karşılaştıklarında sevgiyle selam verir; çünkü Sultan Abla artık Konya’nın yaşayan kültürel simgelerinden biri haline gelmiştir.
Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK), Sultan Abla’ya kırmızıya olan sevgisini taçlandıran anlamlı bir sürpriz daha yaptı.
KOMEK yetkilileri, Sultan Abla’ya kendi seçtiği kırmızı kumaştan yeni bir elbise tasarlama fırsatı sundu.
Ölçüleri alınan Sultan Abla’nın kumaşı büyük bir heyecanla seçildi.
Aynı zamanda KOMEK’in kuaförlük kursu öğrencileri ve eğitmenleri tarafından saçları tarandı, yüz ve tırnak bakımı yapıldı.
Sultan Abla, kuaför koltuğunda geçirdiği anların ve bakımın ardından aynaya her bakışında duyduğu mutlulukla yüzleri gülümsetti.
Kırmızı elbisesi tamamlandıktan sonra kendisine teslim edilecek olan Sultan Özcan, bu sürprizle yalnız bırakılmadığını bir kez daha hissetti.
KOMEK’in bu anlamlı jesti, Konya’da toplumsal dayanışma ve vefa kültürünün bir örneği olarak hafızalarda yer etti.