Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü, Konya ve Isparta il sınırları içerisinde bulunuyor.
Barındırdığı yaban hayatı, doğal güzellikleri ve tarihi değerleri ile dikkat çeken Beyşehir Gölü, Göller Yöresi'nde yer alıyor.
Kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle son yılların en düşük su seviyelerine ulaşan gölde, otlanma ve yosun oluşumu balıkçılık faaliyetlerini ve doğal yaşamı olumsuz etkiliyor.
“BEYŞEHİR GÖLÜ CAN ÇEKİŞİYOR”
Çiftlik Mahallesi Muhtarı Ahmet Erdoğan “Son zamanların en kötü zamanını yaşıyor şu anda göl. Yani derler ya ‘Can çekişiyor’ gerçekten o durumda Beyşehir Gölü. Mayıs ayından bu yana çekilen su miktarı 1 metre 60 santim.
Bu göl 656 kilometre. Şu anda balıkçılar gölde ağ atamıyor. Ağ attıkları yerde otlanma olduğu için balık istediği gibi hareket edemiyor ve kıyıya çıkan balıkçı eli boş dönüyor.
Diyor ki gölde balık kalmadı. Levrek balığı var. Çok kaliteli bir balık. O balıkta su yüksek olmadığı sürece çıkmaz. Gölde şu anda çok müthiş derecede otlar var. Tekneler kendilerine gidip gelebilecek yola açmışlar” dedi.
“SUYUN ÇEKİLDİĞİNİN GÖZLE GÖRÜLECEK ŞEKİLDE BARİZ BİR ŞEKİLDE GÖRÜYORUZ.
Beyşehir Nilüfer Turizm Kooperatif Yetkilisi İbrahim Erdoğan ise “Burası Beyşehir Gölü. Beyşehir Gölü'nün seviyesi her zamankinden, her senekinden daha çok çekildi şu anda. Öyle ki küçük adacıklar ortaya çıktı. Tabii ki buralarda balıkçılar olarak bizleri zorlanmaktayız.
Balık popülasyonunu da çok etkilemekte. Her gün su çekiliyor. Her gün sabahları göle çıktığımız da belli oluyor artık. Suyun çekildiğini gözle görülecek şekilde görüyoruz. Daha önceler tabii ki oluyordu ama su seviyesi yüksek olduğu için bu kadar etkilemiyordu. Gözle gözükmüyordu.
Şu anda su seviyesi en dip seviyede şu anda. O yüzden güneş enerjisi yani güneş ışıkları dibi kolay ulaştığı için bu yosundur ve diğer bitki örtüler çabucak büyüyor yani gölde. Bunlar da tabii yüzeyini kaplıyor. Dağlara da zararları var. Özellikle içlerinden geçmemeye, ağ sermemeye dikkat ediyoruz.
Ağ serdiğimiz zaman bütün gözenekleri sanki böyle halıyı halıyla sıvamış gibi ya da böyle sıvayla o şekilde kaplıyor. Benim çocukluğumda şu anda bulunduğumuz yerde bir buçuk iki metre su seviyesi vardı. Şu anda burada röportaj yapıyoruz. Düşünün yani gölün neredeyse ortasına yakın kısmındayız.
Tabii ki de bunun etkisi kışımızın olmaması. İkincisi bilinçsiz sulama. Yani Beyşehir maşallah şöyle düşünüyorum. Gerçekten Beyşehir Gölü, Beyşehir'in ama Beyşehir'den başka herkes bu sudan faydalanıyor. Su benim evin oradaydı. Hanım çay hazırlardı. O şekilde muhabbet ederdik. Şimdi bir buçuk iki kilometre geride köy gözükmüyor” diye konuştu.