Konya markası ile Danone’nin hukuk savaşında kazanan belli oldu

Konya’da 1957 yılında babasının başladığı mesleği devam ettiren Hayat Tostçusu’nun sahibi Hasan Basri Sayı, Danone A.Ş’ye karşı hukuk savaşını kazandı. Sayı, “Konya markası olma sevdamızın bir aşaması daha olumlu sonuçlandı.” dedi.

Konya’da yaşayan 65 yaşındaki Hasan Basri Sayı, 1977 yılında babasının vefatının ardından tost makinasının başına geçerek mesleğe devam etti.

Hayat Tostçusu adıyla şehrin markası olma yolunda kararlı adımlarla ilerleyen Sayı, bu yolda bir aşamayı daha geçti.

DANONE’YE KARŞI HUKUK SAVAŞINI KAZANDI

Sayı, Danone A.Ş’ye karşı hukuk savaşını kazandı. Hasan Basri Sayı, güzel haberi, sosyal medya hesabından verdi ve şu ifadeleri kullandı:

“Konya markası olabilmek sevdâmızın bir aşaması daha olumlu sonuçlandı. Danone A.Ş. (Sırmagrup) tarafından tescilli HAYAT markalarımızın iptali için açılan T.C.İstanbul Anadolu I.FSHHM 2018/477 Esas nolu dava lehimize sonuçlanmış, temyiz süreçleri tamamlanmış ve Hayat markasını 1957 yılından itibaren kesintisiz ve usûlüne uygun kullandığımız tespit edilmiş olup dava Danone aleyhine ret edilmiş ve kesinleşmiştir.”

KONYA’NIN YARIM ASIRLIK MARKASI HAYAT TOSTÇUSU

Konya’da 1957 yılında babasının başladığı mesleği devam ettiren Hasan Basri Sayı, 47 yıldır, 15 metrekarelik iş yerinde müşterilerine hizmet veriyor. Sayı, 2 yıl önce, geçmişi ve gelecek hedefini anlatmış, klasik yapıyı bozmak istemediğini söylemişti.

İşte Sayı’nın o açıklamaları:

“Ben aklımın erdiği dönemlerde merhum babamın dükkanına tost yemeye geliyordum. En büyük zevkimiz de babamız bize bir tost verse de onu yesek. Babam vefat ettiği zaman lise öğrencisiydim.

“ESNAF OLDUN DEDİLER”

Beni aldılar geldiler, esnaf oldun dediler. Babamın işletmesine devam etmekle mükelleftim, ailemizi geçindirmek durumundaydım. Ama bir müddet sonra bunun başka zevkler verdiğini hissettik biz. Kadim bir müşteri tabakasını görüyorsunuz, eski bir müşteri ve oldukça vasıflı kaliteli. Valilerimizden, milletvekillerimizden, bakanlarımıza varana kadar pek çok insanı ağırlamanın keyfini yaşadım, halen daha bunu yaşamaktayım. 1977 yılında babamın vefatı ile beraber bu mesleğe başladım. Şuanda 45 yılın içerisindeyim. Babamın bu mesleğini sürdürdüm. Sürdürürken de ana hedefim Konya’daki nostaljik bir değeri muhafaza edebilmekti. Bugün yaşları oldukça kemale ermiş pek çok müşterimiz geldikleri zaman şimdi bu 15 metrekarelik çay ocağı gibi gözüken ufacık dükkanda o kokuyu, o tezgah yapısını ve o tostu gördükleri zaman hissettikleri keyfi yaşamak istiyorum, bundan dolayı da devam ediyorum.

“KONYA DIŞINDAN DA MÜŞTERİMİZ VAR”

Sabah erkenden açıyoruz, gece saat 11.00’e kadar devam ediyor. Konya dışından oldukça fazla müşterilerimiz geliyor. Özellikle çok keyif aldığımız, pek çok iş adamı dostumuzun İstanbul’dan veya başka bir yerden uçakla gelip Konya’ya bizi de ziyarete gelmeleri, tost yemeleri inanılmaz güzel, müthiş haz vermektedir."

“NOSTALJİK YAPIYA DEVAM ETMEK İSTİYORUM”

Babasından kalan bu değeri korumak için iş yerinde değişiklik yapmayan Sayı, “Türkiye koşullarındaki gastronomi başta olmak üzere pek çok pazarlama unsurunu da çok iyi biliyorum. Ama buna rağmen ben modernleşmek istemiyorum. O klasik yapıya, nostaljik yapıya devam etmek istiyorum. Bundan dolayı sunumlarımızın hiç birini değiştirmedim. 23 Nisan 1957 tarihinde babam merhum Mustafa Sayı’nın başladığı şekliyle olan tostu aynı şekilde, aynı gramajda devam ediyoruz. Onun için bizde tost çeşidi sadece 3 tane. Sucuklu, kaşarlı ve karışık, biz dördüncü bir çeşidi kesinlikle yapmıyoruz. Öz değerimizdeki öz yapıyı bozmak istemiyoruz. Yani istiyoruz ki inşallah 100 yıl sonraki kişilere gönül rahatlığıyla diyelim ki ’bakın gördünüz mü 100 yıl önce de böyleydi bugün de böyle’ demek istiyoruz. Bizim ana hedefimiz bu. Biz nostaljik değer olarak kalmak istiyoruz. Bu konuda da oldukça kararlıyız” diye anlattı.

“OKUL YILLARINDA ÇALIŞANDI, YÖNETİCİ OLDU, ŞİMDİ ÇOCUKLARIYLA GELİYOR”

Okul yıllarında yanında çalışan ve şimdi müşterisi olan Süleyman Şanalır da, “2004 yılında Konya’da üniversiteye başladım. Üniversite eğitimim sırasında 2005 yılında Hasan abi ile tanışma fırsatımız oldu. O dönemde üniversitede okurken part-time iki yıl kadar birlikte çalıştık. Şu anda Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birinde bölge yöneticisiyim. Üniversite döneminde eşimle birlikte geldiğimiz tost yediğimiz mekana şu an çocuklarımla birlikte geliyorum.” diye konuştu.

Haber Dairesi (Konya Haber)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Konya Haberleri