Kış mevsiminde yeterli yağış alamayan, bahar dönemini ise kurak geçiren Orta Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde hububat hasadı yaklaşırken, buğday ve arpa da büyük rekolte düşüşleri bekleniyor.
Ulusal Hububat Konseyi Araştırma Danışma Kurulu Üyesi ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu "Yağış bakımından bu yıl kötü başlamıştı. Ocak ayında rahatlama oldu. Şubat ayında yine kuraklık yaşadık. Mart ayı da bir nebze yağışlı geçti. Ancak özellikle buğday ekim alanlarında verim ve rekolteyi belirleyen en önemli husus, nisan ve mayıs yağışları. Maalesef Konya Ovası'na 1 aydır yağmur düşmedi. Bu da ocak ayında belli bir kıvama gelen kıraç ekim alanlarındaki kurtardığımız ürünleri ciddi anlamda tehdit etmeye başladı. Ülkemizde şu an birçok alan çok kötü durumda. Güney Doğu Anadolu Bölgesi daha erkenci olduğu için havaların da sıcak olması nedeniyle sulanamayan alanlarda ürün kaybı yaşanıyor" dedi.
'BÖYLE GİDERSE TARLALARA BİÇERDÖVER GİRMEYEBİLİR'
Türkiye'nin 38 bin 873 kilometrekare yüz ölçümüyle en büyük kenti olan, en fazla tahıl ürünü yetiştirildiği için 'tahıl ambarı' olarak bilinen ve yıllık ortalama 2,5 milyon ton buğdayın üretildiği Konya Ovası'nda kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Süleyman Soylu, şunları söyledi:
"İç Anadolu Bölgesi'nde de özellikle Konya ve çevresine ciddi anlamda bitkiler strese girmiş durumda. Önümüzdeki 1 hafta içinde etkili yağış alamazsak tarlalara biçerdöver girmeyebilir. O derece sıkıntılı bir durumu söz konusu. İnşallah bir an evvel gerekli yağışa kavuşuruz. Bunlar bir verim kaybı oluşturacak ama zararın neresinden dönersek kardır. Trakya, Ege ve Karadeniz Bölgesi’nde çok büyük bir sorun görmüyoruz. Ama özellikle İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi, maalesef buğday arpa üretimi yönünden ciddi anlamda sıkıntı oluşturacak gibi görünüyor."
'SULAK ALANLARDA DA BİTKİLER STRESE GİRİYOR'
Hububat verim kaybının sadece kıraç arazilerde görülmediğini ifade eden Prof. Dr. Soylu, "Türkiye buğday üretiminin yaklaşık yüzde 35’ini Orta Anadolu Bölgesi gerçekleştiriyor. Tabi ki bu bölgede üretim alanlarının yüzde 75’i kıraç, yüzde 25’inde sulu tarım var. Bu kuraklık sadece kıraç alanları etkilemiyor. Sulak alanlarda da çiftçilerimiz şu anda durmadan sulama yapmak zorunda. Bu da üretim maliyetlerini yükseltiyor. Bitkiler de strese giriyor verim yönünden de buralarda kısmi bir azalma görebiliriz" dedi.
'UNLU MAMUL SEKTÖRÜ TEDİRGİN'
Rekolte kayıplarında unlu mamul sektörünün de tedirgin olduğunu belirten Prof. Dr. Süleyman Soylu, "Buğday-arpa üretimi sadece kendi ihtiyacımız için değil. Buna dayalı büyük bir sanayi var. Türkiye, dünyanın en büyük un ve unlu mamuller ihracatçısı konumunda. Ciddi bir ham madde ihtiyacı var. Dolayısıyla bu yönünden de sektör de biraz tedirgin diyebiliriz" diye konuştu.
'YAĞIŞ OLMAZSA CİDDİ REKOLTE KAYIPLARI YAŞANACAK'
Bu sezon beklenen yağışlar olsa bile 2 milyon ton rekolte kaybı olabileceğini öne süren Prof. Dr. Süleyman Soylu şöyle devam etti:
"Türkiye’nin uzun yıllar rekoltesi, yıllık yağışa göre 19-21 milyon ton dolaylarında değişir. Yağışların iyi olduğu yıllarda 23 milyon tona kadar da çıkabiliyor. Fakat bu yıl görünen o ki yağışlar iyi giderse 18-19 milyon ton arasında bir rekolte olacak gibi. Tabi bu iyimser bir görüş. Ancak yağış alamazsak, bu rakamlar daha aşağılara düşebilir"