Konya'nın, 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılıyor. Bu alanın 595 bin 59 hektarında da sulu tarım yapılıyor. Türkiye genelinde tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda, her yıl sulanabilir tarım alanlarında yaklaşık 5 milyar küp su kullanılıyor.
Hasat sezonunda ise yaklaşık 6 milyon ton tahıl üretimiyle Konya, ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor.
Ancak son yıllarda artan kuraklık nedeniyle yer altı sularında yüksek oranda çekilmeler yaşanıyor.
“Yer altı sularımız git gide daha alt seviyelere doğru kaymaktadır”
Bölgede kuraklık nedeniyle yer altı sularının kullanımı geçen yıllara oranla daha fazla olduğunu aktaran Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Murat Akbulut, “Her yıl yer altı sularımızda tabana doğru çekilme söz konusuydu fakat bunun bu sene biraz daha artış olduğunu görüyoruz. Bilindiği üzere Konya'mızda 3 milyar metreküp yer altı suyu rezervimizden bahsedilir, fakat yıllık 4 buçuk veya 5 milyar küp civarında bir kullanım var. Bu nedenle sürekli bölgelerimizde obruklar oluşuyor. Bir taraftan da yer altı sularımız git gide daha alt seviyelere doğru kaymaktadır. Bu da önümüzdeki yıllarda kuraklıkla birlikte yer altı sularına iş yükünün de artmasıyla paralel olarak ciddi manada ovada yer altı kuyularındaki sıkıntıyı ortaya koymaktadır. Yağış bol olur, yer altı suları rezervi fazlalaşır ve yer altı sularındaki rezervi uygun miktarda kullanabilirsek bunu koruma altına alırız. Ancak geçmiş yıllardan bugüne ve bugünden sonra gözüken tehlike yer altı sularının git gide kaybolacağını gösteriyor” dedi.
“Gölet ve barajlarımız açısından ciddi manada sıkıntı ve tehlike doğuruyor”
Yer altı sularındaki mevcut durumun, göl ve barajlarda da aynı sinyali verdiğini aktaran Murat Akbulut, “Hakikaten bu sene hiç yağış alınmadı. Yaz dönemindeki şu günlerimizi geçen yıllara kıyasladığımız zaman çok küçük bir yağıştan bahsediliyor. Dolaysıyla barajlarımıza baktığımızda Beyşehir gölünde yer yer 200 metre çekilmenin olduğunu gözlemliyoruz. Bu da gölet ve barajlarımız açısından ciddi manada sıkıntı ve tehlike doğuruyor. Bu noktada suyun ekonomik kullanılması açısından devlet politikalarımızın hızlıca geliştirilmesi ve üreticilerimizin bu yönde desteklenmesi gerekiyor. Daha az su tüketen ürünlere bölgemizde havza bazlı desteklerin arttırarak mısır ve pancar yerine hububatta desteği fazla vererek üreticimizin karını düşürmeden o tarz ürünlere sevk etme noktasında mutlak suretle havza bazlı destek harekete geçirilmelidir. Bölgemizde daha az su tüketim yapan bitkiler teşvik edilmelidir” şeklinde konuştu.
Orta Anadolu’da çiftçilerin kıraç alanlarda ürün yetiştiriciliği yapmakta zorlandığını anlatan Başkan Akbulut, “Üreticilerin vermiş oldukları gübreyi, ekmiş olduğu tohumu, yapmış oldukları tarla hazırlığını karşılar durumda değil artık kıraç alanlar. Kuraklıkta git gide artık küresel iklim değişikliği ve iklim kaymalarının etkisini gösterdiği en fazla olan bölge maalesef orta Anadolu. Dolaysıyla da önümüzdeki yıllar adına düzenli gıda açısından ürünlerin arttırması gerekiyor. Bunun da tek yolu hem kuraklıkla mücadele edeceksiniz, kıraç alanlarda tarımla mücadele ederek hem de bir taraftan gıda üretimini arttıracaksınız. Bunu yapabilmenin tek yolu ise sulu tarıma geçmektir. Sadece Konya Ovası için değil tüm Türkiye geneline bakanlık ve diğer kurumların bir çalışmasıyla beraber dış havzalardan su getirilerek Konya havzasının suya kavuşturulması gereklidir" diye konuştu.