Konya'da eşinden boşanan Muradiye Koçcu (29), merkez Selçuklu ilçesi Selahattin Eyyübi Mahallesi'nde kiraladığı evde Yunus Bozdağ (26) ile yaşamaya başlamış, yaklaşık 2 ay sonra aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle maktulden şikayetçi olarak koruma tedbiri aldırmıştı.
Ayrıldıktan sonra 1 Ekim 2020'de annesi ve kız kardeşiyle eşyalarını toplamak için tekrar eve gelen Muradiye Koçcu ile Bozdağ arasında tartışma çıkmıştı. Kavgaya dönüşen olayda Koçcu, Bozdağ'ı göğsünden bıçaklamıştı.
İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, Bozdağ'ın hayatını kaybettiğini belirlemişti.
Muradiye Koçcu hakkında "kasten öldürme" suçlamasıyla dava açılmıştı.
12 YIL 6 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ
Anadolu Ajansı'nda (AA) yer alan habere göre; Muradiye Koçcu'ya verilen 12 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçesi açıklandı.
Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince "kasten öldürme" suçundan yargılanan Koçcu, "Sadece kendimi korudum. Ben onu öldürmesem o beni öldürecekti. Anneme saldırıyordu. Beni tehdit ediyordu. Benim öldürme niyetim yoktu." şeklinde savunma yaptı.
Mahkeme kadının suçu "haksız tahrik" altında işlediğine kanaat getirerek, müebbet olan cezasını 12 yıl 6 aya düşürdü.
GEREKÇE AÇIKLANDI
Karara ilişkin gerekçesini açıklayan 5. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Muradiye Koçcu'nun, bir başka kadınla resmi nikahla evli olup boşanma davası devam eden maktul Yunus Bozdağ ile birlikte yaşadığını ancak geçinemediklerini, zaman içerisinde geçimsizliklerin arttığını, sanığın maktulden ayrılmak istediğini, aralarında eşyaların paylaşılmasından kaynaklı anlaşmazlıkların çıkması üzerine olaydan bir ay önce müracaat üzerine maktul hakkında koruma tedbiri uygulandığını bildirdi.
Olay günü sanık Koçcu'nun yanında ablası ve annesi ile eşyalarını almak üzere Bozdağ ile yaşadıkları ikametin önüne gittiklerinin, maktul ve abisinin de geldiğinin anlatıldığı kararda, "İkametin önünde taraflar arasında yaşanan tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve kavga sırasında sanığın çantasında taşıdığı ekmek bıçağını çıkartarak maktul Yunus'un kalbine bir kez saplamak suretiyle ölümüne sebebiyet verdiği belirtilerek, sanığın kasten öldürme suçundan cezalandırılması istemi ile hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmıştır. Netice olarak sanığın 12 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar verilmiştir." ifadelerine yer verildi.
"SANIĞIN CEZASINDAN ORANTILI BİR ŞEKİLDE İNDİRİME GİDİLMİŞTİR"
Kadına verilen "haksız tahrik" indirimini gerekçelendiren mahkeme kararında, "Sanık ile maktul arasında önceye dayalı husumetin bulunduğu, olaydan önce maktulün sanığa yönelik şiddet içeren davranışları nedeniyle maktul hakkında uzaklaştırma kararı verildiği, olaydan birkaç gün önce çilingir çağırarak maktulün taraflar arasında ihtilaflı olan eşyaları almaya çalıştığı, olay günü de sanığın karakola gidip maktulün eşyalarını almaya çalıştığı yönünde ihbarda bulunduğu belirlenmiştir. Olay günü akşamı maktulün, sanığı arayıp 'Yanında kimse var mı?' diye sorduğu, sanığın yanında iki kadın olduğunu bilmesine rağmen maktulün olay yerine ağabeyini de alarak geldiği, sanığın maktulü ve ağabeyini görünce sorun çıkacağı düşüncesi ile karakolu arayarak bildirimde bulunduğu, tanık anlatımlarından da anlaşıldığı üzere olay günü maktulün sanığa yönelik hakaret içeren sözler söyleyip şiddet içeren davranışlarda bulunduğu anlaşılmıştır. Maktulün eşyalarını almasına mani olmaya çalıştığı, ayrıca olay sırasında da ilk olarak maktulün sanığa saldırdığı anlaşıldığından sanığın maktulden kaynaklanan öfke ve elemin etkisi altında üzerine atılı suçu işlediği sonuç ve kanaatine varılmıştır ve sanığın cezasından orantılı bir şekilde indirime gidilmiştir." değerlendirmesi yapıldı.
Açıklanan hususlar ve maktulün haksız tahrik teşkil eden eylemlerinin yoğunluğunun nazara alındığında yapılan indirimin, oluşa, dosya kapsamına, hak ve nesafet ilkelerine uygun düştüğü sonucuna ulaşıldığı belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Sanığın cezasının belirlenmesinde, maktulün haksız eylemlerinin yanı sıra toplumun sosyal-kültürel yapısı, son zamanlarda artan kadına karşı şiddet eylemleri, meydana gelen kadın cinayetlerinin kadınlar üzerindeki etkileri ve bu durumun sanık üzerinde doğurduğu psikolojik sonuç ile alınan koruma kararına rağmen sanığın kendini korumak içgüdüsüyle çantasında sürekli bıçak taşıması, maktulün elinde saldırı ve savunmada kullanabileceği bir cisim yokken maktulün saldırısını defetmek için hemen bıçağına sarılması gibi hususlar birlikte değerlendirilmiş ve müsnet suçtan cezalandırılmasına dair hüküm tesis edilmiştir."