Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Turgay K. ile taraf avukatları katıldı.
Sanığın birlikte yaşadığı Hatice Özer ve oğulları M.K'nin sanık hakkında şikayetten vazgeçmeye yönelik dilekçeleri mahkemeye sunuldu.
Sanığın avukatı Yunus Emre Yaşlı, müvekkilinin, oğlu ve Hatice Özer'e yönelik bir eyleminin bulunmadığını savunarak, "Dosyaya dilekçe ibraz eden katılanlar Hatice Özer ve M.K'nin, mahkemede ve ilk ifadelerinde olayın duygusallığı ve kızgınlığıyla farklı anlatımlarda bulundukları, sanık Turgay'ın kendilerine herhangi bir tüfek doğrultmadığı ve ölümle tehdit etmediğine ilişkin şikayetten vazgeçtiklerine dair dilekçe içeriğine bir diyeceğimiz yoktur. Olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun şekilde beyanda bulundukları anlaşılmıştır. Bu nedenle katılan sıfatlarının kaldırılmasını talep ederiz. Müvekkilin, kasten öldürme suçu yönünden hakkında meşru müdafaa hükümlerinin uygulanma koşullarının oluştuğu gözetilerek uygun görülecek şekilde tahliyesine karar verilmesini isteriz." ifadelerini kullandı.
Sanık Turgay K. da birlikte yaşadığı Hatice Özer'in babası İbrahim Özer'i öldürme kastı taşımadığını, eşini ve çocuklarını alıp eve götürmek istediği için kayınpederinin evine gittiğini iddia etti.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
- Olay
Çumra ilçesinde Turgay K. ile birlikte yaşadığı Hatice Özer, bilinmeyen nedenle tartışmış, evi terk eden kadın, ailesinin yanına yerleşmişti. Turgay K, 27 Ekim 2020'de tartıştığı kadının babası İbrahim Özer'i tüfekle başından vurarak öldürmüştü.
Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan sanık, Hatice Özer ve oğluna yönelik bir eyleminin olmadığını iddia etse de Hatice Özer, ilk duruşmada "Olay anında mutfak kapısını tekmeyle kırdı. Elindeki tüfeğin namlusunu kırık yerden içeri, bize doğru yöneltince kapıyı açmak zorunda kaldım. Çocuklar, M.K. hariç yanımızdan kaçtı. Biz de antreye doğru yürüdük. Sanık, 'Babanı öldürdüm, sıra sende.' dedi. Elindeki tüfeği bana yöneltti." şeklinde beyanda bulunmuş, oğlu M.K. de bu anlatımı doğrulamıştı.