Olay, birbirlerinden habersiz şekilde babalarının cinsel istismarına uğradığı öne sürülen iki kardeşin durumu annelerine anlatması üzerine ortaya çıktı.
Sabah’ın haberindeki iddiaya göre; o dönem 13 yaşında olan kız çocuğu, 3 yıl önce, 15 yaşındaki ağabeyine, babası A.K’nin kendisine 7 yaşından itibaren cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Ağabey de annesi Z.K’ye kardeşinin durumunu anlatarak, babasının kendisine de 11 yaşından itibaren cinsel istismarda bulunduğunu söylemesi üzerine anne Z.K, 21 Ocak 2019 tarihinde jandarmaya gitti ve eşi A.K. hakkında şikayetçi oldu.
TUTUKLANDI
Soruşturma kapsamında tutuklanan A.K. hakkında, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından 60 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. 2 çocuk da o dönem devlet korumasına alındı.
43 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan A.K, tüm duruşmalarda hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Mahkeme heyeti de geçtiğimiz yıl Ekim ayında görülen son duruşmada A.K'yi erkek çocuğuna yönelik ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından, mağdurun babası olması nedeniyle cezası artırılıp, takdir indirimi kullanılarak 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet A.K'nin kızına yönelik ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan da aynı şekilde cezası artırılıp, takdir indirimi kullanılarak 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası kararı verdi. A.K. toplamda 43 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
EŞİ BOŞANDI, ÇOCUKLARIN VELAYETİ ANNEYE VERİLDİ
Z.K. olaydan iki hafta sonra boşanma davası açtı. Mahkeme boşanmalarına ve çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verdi. Şuan 15 yaşında olan kız çocuğunun yurttan ayrılarak annesi ile beraber yaşadığı, 17 yaşındaki ağabeyinin ise devlet koruması altında kalmaya devam ettiği öğrenildi.
KARAR BOZULDU, BERAAT ETTİ
A.K'nin avukatı mahkemenin verdiği kararı istinaf etti. Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi'nde yeniden hakim karşısına çıkan A.K, “Bana karşı komplo kurulmuştur. Ben böyle bir eylemde bulunmadım. Annelerinin yönlendirmesi ile böyle bir suçlamada bulundular. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum.” dedi. Mahkeme, Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinin kararını kaldırarak, mağdurların soyut beyanlarından başka mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden A.K'nin üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine karar verdi.