Olay, Konya’nın merkez Karatay ilçesi Sarıyakup Mahallesi Küçük Kumköprü Caddesi'nde yaşanmıştı.
İddiaya göre; Antalya'da bir turizm firmasında şoför olarak çalışan Yılmaz Gürpe (33), bir süre önce memleketi Konya'ya geldi.
ÇOCUĞUNUN GÖZ ÖNÜNDE ÖLDÜRDÜ
Gürpe, ayrı yaşadığı boşanma aşamasındaki eşi Ebru Gürpe'ye çocuğunun gözü önünde sokak ortasında tabancayla ateş etti. Kanlar içinde kalan Ebru Gürpe (33) yığılırken, Yılmaz Gürpe ise annesinin yanındaki çocuğunu otomobile bindirip hızla olay yerinden kaçtı.
Ağır yaralanan Ebru Gürpe, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Konya Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.
Ebru Gürpe, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.
TUTUKLANDI
Poliste farklı suçlardan kaydı bulunan Yılmaz Gürpe, polis ekiplerince, saklandığı Topraklık Caddesi'ndeki evinde suç aleti tabancayla birlikte yakalanarak gözaltına alındı.
Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen Yılmaz Gürpe, çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
YARGILANMASINA BAŞLANDI
Anadolu Ajansı’nda (AA) yer alan haberdeki iddiaya göre; Yılmaz Gürpe’nin yargılanmasına başlandı. 1. Ağır ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Yılmaz Gürpe (33), ölen Ebru Gürpe'nin (34) yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Sanık Yılmaz Gürpe, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, olaydan önce eşinin kendisiyle ilgilenmemeye başladığını ve evde uyuşturucu madde bulduğunu ileri sürdü.
“KENDİ CANIMA DA KIYACAKTIM AMA KIZIM YANIMDA OLDUĞU İÇİN VAZGEÇTİM”
Evliliklerinin bu sürece kadar iyi gittiğini savunan Gürpe, "Bir gün işten geldiğimde, eşimin çocuklarla kayınvalidemin yanına yerleştiğini öğrendim. Eşimi aradığımda ise beni istemediğini, hayatında başka birinin olduğunu söyledi." dedi.
Bunun üzerine eşiyle defalarca barışmaya çalıştığını iddia eden Yılmaz Gürpe savunmasını şöyle sürdürdü:
"Eşim eve dönmeyince aracı bile gönderdim ancak olmadı. Olay günü de Antalya'dan araç kiralayarak, eşimle barışmak için Konya'ya geldim. Ancak Ebru beni görünce tepki gösterdi. Hayatında başka birisinin olduğunu söyledi. Bunun üzerine önce bacağına, sonra da göğsüne tabancayla ateş ettim. Kendi canıma da kıyacaktım ama kızım yanımda olduğu için vazgeçtim. Eve gidince polisi arayıp teslim oldum, pişmanım."
Duruşmada kendisine söz verilen ölen Ebru Gürpe'nin annesi Jale G. ise sanığın söylediklerinin yalan olduğunu savundu.
Kızının, sanığı hiç aldatmadığını iddia eden Jale G. "Kızımın yuvası dağılmasın diye çok uğraştık. Aileyi sürekli birleştirmeye çalıştık ama olmadı. Sanığın annesi kızıma, 'Oğlumu bırakırsan seni vurdururum.' diye tehditler savurdu." dedi.
Çiftin kızları J.G. de annesinin babasını aldatmadığını, babasının yalan söylediğini ve başka kadınlarla mesajlaştığını gördüğünü öne sürdü.
Taraf avukatlarının dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
“BAŞKA ANNELERİN YÜREĞİ YANMASIN”
Duruşmanın ardından adliye binası önünde açıklama yapan Jale Gürpe, "Önce Allah'a sonra adalete güveniyorum. Hak ettiği cezayı alsın. Benim kızımın bir suçu yok. Suçsuz günahsız. Bir de kızımın iffetiyle oynuyorlar. Ölmüş bir kadının iffetiyle oynamasınlar. Benim kızım oruçlu öldü. Beş vakit namazındaydı. 17 senede 3 evlat verdi ona. Benim 3 torunumu öksüz bıraktı. Benim kızım öldü, başka kızlar ölmesin. Benim gibi başka analar ağlamasın. Antidepresan ilaçlarıyla ayakta duruyorum. Başka anneler ağlamasın. Ben ağlıyorum, başka annelerin yüreği yanmasın" dedi.
Ailenin avukatı Hüseyin İlerioğlu ise duruşmayı değerlendirerek, "İddianame boyutunda savcımız, güzel bir çalışma hazırladı. Olaydan önce sanığın nerelerde bulunduğunu, maktulün evinin etrafında gezdiğini ve olayın tasarlanarak gerçekleştiğine ilişkin iddianamemiz de düzenlendi. Davanın 2'nci celsesinde geri kalan tanıklar dinlendikten sonra hakkın yerini bulabileceğini düşünüyoruz. Artık böyle cinayetlerin meydana gelmeyeceğini ve bu yargılamalar neticesinde de artık herkesin ders alabileceği kanaatindeyiz. Olayın ilk kurşunu kasık bölgesine sıkıldıktan sonra 1-2 dakika maktulün başında beklenildiğini ve akabinde 2'nci kurşunun da göğsüne sıkıldığı belirtildi. Olay yerinden kaçarken de kafasına kapüşon geçirerek kaçtığını, kızını da alarak gittiği belirlendi. Burada şunu değerlendirmekte fayda var. İlk el ateşlendikten sonra tarafın bunun ölmesini beklemesi, öldüğünden emin olunmadıktan sonra 2'nci eli ateşlemesi, yaptığı hareketin 'cani bir hisle' gayesini tamamen öldürmek olduğu ve tasarlamak olduğu apaçık ortadadır. Bu hususları da biz mahkemeye belirttik. Takdir mahkemenindir" diye konuştu.