Konya'nın Beyşehir ilçesinde doğan ve doğuştan iki kolu olmayan 25 yaşındaki Ayşe Yılmaz, ilkokul eğitimi sırasında yazı yazmayı ayaklarıyla başardı.
Resim dersinde çizim yeteneğinin diğer arkadaşlarından daha fazla olduğunu fark eden Ayşe Yılmaz, kendine hedef olarak resim alanını seçti.
Ortaokul eğitiminin ardından ilçeden ailesiyle Konya'ya taşınan Yılmaz, gittiği lisenin meslek lisesi olması ve resim bölümünün olmaması nedeniyle eğitimi boyunca çizime ara verdi.
Eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayan genç kız, evde can sıkıntısından resim çizmeye tekrar başladı ve çocukluk hayali olan öğretmenlik mesleğine bir adım daha yaklaşarak Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü'ne kayıt oldu.
Şu an üniversite 3'üncü sınıfta okuyan Ayşe Yılmaz'ın hedefi üniversiteyi bitirip resim öğretmeni olarak, atölye açmak.
“EVDE ARTIK BELİRLİ BİR SÜRE SONRA CANIM SIKILMAYA BAŞLAMIŞTI, BİR ARAYIŞA GİRDİM”
Hayallerinden hiçbir şekilde vazgeçmediğini anlatan Ayşe Yılmaz, “İlkokul ve ortaokulda genellikle resmi yapıyordum. Daha sonra ortaokuldayken bir tane resim öğretmenim vardı. Onunla birlikte derse girdiğimiz zaman böyle meyve falan çizdiriyordu. Arkadaşlarımın içinde en güzel ben çiziyordum.
Çok hoşuma gidiyordu resim dersleri, çiziyordum aslında o zamanlardan belliydi yeteneğim olduğu ama tabii köy yerinde yaşıyorduk biz. Oralarda da pek yani ilgilenmiyordum. Sonra liseye geçtim ve biraz ara verdik, resim dersimiz yoktu. Meslek lisesiydi benim bölümüm ve okul bitti.
Tabii evde artık belirli bir süre sonra canım sıkılmaya başlamıştı. Bir arayışa girdim ve üniversiteye başladım. Başladıktan sonra kara kalem, yağlı boya, akrilik gibi çalışmalar sonrası sulu boya tekniğiyle devam ettik” dedi.
“ALLAH NASİP EDERSE ÖĞRETMEN OLMAYI PLANLIYORUM”
Engelleri atlamak için hedeflerinden vazgeçmediğini anlatan Yılmaz, “Ben ilkokula başlayacağımda mesela o dönemlerde ilçede ikamet ettiğimiz için 'Yapamazsın koca şehir, sen nasıl gideceksin? Okulda nasıl yapacaksın?' bu tarz söylemler oldu. Ama ben hiçbirine kulak asmadım. Önemli olan bu dönemi atlatabilmekti zaten benim için.
Ben bu dönemi de atlattım. Şu an üniversitede üçüncü sınıfım, seneye de dördüncü sınıf olacağım, daha sonra ise mezun olacağım. Allah nasip ederse öğretmen olmayı planlıyorum” şeklinde konuştu.
“İNŞALLAH BİYONİK PROTEZ KOLLARIMA KAVUŞABİLİRSEM BİR ATÖLYE AÇACAĞIM”
Bütün ihtiyaçlarını ayakları ile karşıladığını anlatan Ayşe Yılmaz, “Ben zaten çocukluğumdan beri ayaklarımla yapıyorum her şeyi.
Bu aslında içgüdüsel bir şey, eğitimle ya da başka yapmadım. Beyin nasıl ellerinizi kullanırken yönerge veriyorsa, benim de aynı şekilde ayaklarımı kullanırken veriyor.
Ben çayımı, kahvemi, yemek yemeği ayağımla yapıyorum. Aklınıza ne gelirse resmi de bu şekilde başardım. İlerleyen dönemlerde inşallah biyonik protez kollarıma kavuşabilirsem bir atölye açacağım.
Ama bu atölye daha çok böyle engellilere yönelik olmasını planlıyorum. Mesela çalışanlar ve öğrenciler engelliler olacak, bununla birlikte kendileri gibi olan insanlardan ders alacaklar” diye konuştu.