Konya'da halk arasında kara fırın simidi olarak da bilinen vazgeçilemeyen lezzet, sabahın erken saatlerinde hazırlanmaya başlıyor. Günün ilk ışıklarıyla yoğurulan hamurlar, ustalar tarafından halka haline getirilip pekmezli sıcak suya atılıyor.
Bu işlemle birlikte hamurun kızarması ve susamın daha içli olması sağlanıyor. Susamlanan simit halkaları daha sonra pişmesi için tek tek odun ateşindeki fırına sürülüyor.
“Severek yapılan her şey güzeldir zor olsa da severek yapıyorum”
Sabah erken saatlerde fırına gelerek hamuru hazırlayan ve günde yaklaşık 4 bin adet kara simit üretimi yapan 65 yaşındaki Nuh Çetingil, mesleğine küçük yaşlarda simit satarak başladığını anlattı.
Bu işi severek yaptığını ifade eden Nuh Çetingil, “16 yaşında köyden geldik. İlk olarak satıcıları gördüm, ben de simit satıcılığına başladım. Satıcılıktan sonra iş yerine girdik. Bir süre servis yaptım, bir süre sonra ustalık için simit yapmaya başladım. Kendimizi kanıtladık, ustalardan bu işi öğrendik. Severek yapılan her şey güzeldir, zor olsa da severek yapıyorum” dedi.
“Bu işlere gençler gelmiyor”
Son dönemde bu işe yönelen gençlerin olduğunu ifade eden Çetingil, “Bizim bu işlere gençler gelmiyor. Olsa iyi olur, yetişirler ve usta olurlar. Tabii bizim bu iş gece işi olunca da herkes yapmak istemiyor” şeklinde anlattı.
Günün ilk saatlerinde iş yerine gelerek hamuru hazırladığını söyleyen Çetingil, “Hamur kabardıktan sonra tek tek kesiyoruz. Daha sonra pekmezli suya atıyoruz, oradan da alarak susamlıyoruz. Daha sonra da fırına atıyoruz. Burada herkesin ayrı işleri var. Pekmeze attığımız hamurlar fırında daha iyi kızarıyor. Eğer pekmezleme olmazsa susamlar yanar, hamur beyaz olarak kalır” şeklinde konuştu.
Fırında simitleri susamlama yapan 42 yaşındaki Osman Koçyiğit de “Benim buradaki görevim susamlama yapmak. Daha sonra bunları toplayarak fırına atarız. Fırından çıkan simitlerimiz servise gider. Ben daha önce iki yıl boyunca simit sattım. Daha sonra fırında çalışmamı istediler ben de değerlendirdim. O gündür bugündür bu işi yapıyoruz. Bizim işin tek zorluğu ise gece kalkmak. Sektörde şuan yetişen bir gencimiz yok” diye konuştu.
Fırından her gün sabah simit alan Selahattin Turgut de “Kara simit çocukluğumuzun simidi, lezzeti. Ömrümüz yettiğince simidi almaya devam edeceğiz” dedi.