Konya’nın kadim ilçesi Yunak, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel ve mimari değerleriyle geçmişle bugünü buluşturan önemli bir yerleşim merkezi olarak biliniyor. Ancak ilçenin tarihi kimliğini yansıtan en önemli yapılardan Orta Çeşme ve Merkez Camii Çeşmesi, bugün ne yazık ki bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
ORTA ÇEŞME: YUNAK’IN İLK SU KAYNAĞI
Yunak’ın ilk yerleşim alanı olarak bilinen bölgede bulunan Orta Çeşme, halk arasında “Yunak’ın kalbi” olarak anılıyor. Yaklaşık 300–400 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilen çeşmenin, Osmanlı öncesi dönemlere kadar uzandığı ifade ediliyor.
Çeşmenin gövdesinde yer alan lahit taşları ve ince taş işçiliği, dönemin sanat anlayışını ve inanç izlerini yansıtan önemli detaylar olarak dikkat çekiyor. Bu taşlarda kullanılan motifler, bölgenin tarihi dokusunu anlatan sessiz tanıklar niteliğinde.
MERKEZ CAMİİ ÇEŞMESİ: İNANÇ VE MİMARİ BİRLİK
Yunak’ın en eski ibadethanelerinden biri olan Merkez Camii ile birlikte inşa edilen cami çeşmesi, hem dönemin su mimarisini hem de dini yapılarla bütünleşen estetiğini gözler önüne seriyor. Ancak bugün, kırılmış taşları ve dökülmüş harçlarıyla adeta yardım çağrısında bulunuyor.
Bir zamanlar çevresine hayat veren, mahalle halkının buluşma noktası olan bu çeşme, Yunak’ın manevi hafızasında derin izler taşıyor.
TARİHE SAHİP ÇIKILMAZSA KAYBOLACAK
Her iki yapı da uzun süredir bakımsız durumda. Zamanın yıpratıcı etkisi ve çevresel faktörlerle birlikte ilgisizlik, bu değerli eserlerin her geçen gün biraz daha yok olmasına neden oluyor.
Uzmanlar, çeşmelerin restore edilip koruma altına alınması halinde, Yunak tarihine ışık tutacak önemli kültürel miraslar olarak değerlendirilebileceğini vurguluyor.
Vatandaşlar, bu iki çeşmenin restore edilip turizme kazandırılmasını istiyor.
Görsel: Halil İbrahim Sapmaz