Türkiye'nin en çok kütüphaneye gidilen şehri Konya, GastroFest ve Bilim Fuarı'nın ardından 10 gün sürecek Kitap Günleri programına ev sahipliği yapıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği ve her yıl yüzbinlerce ziyaretçiyi ağırlayan Konya Kitap Günleri, Selçuklu Kongre Merkezinde yeniden kitapseverlerle buluştu.
Toplam 250 yayınevi ve 450 yazarın okuyucularla buluşacağı organizasyonda birbirinden önemli etkinlikler de gerçekleştiriliyor. Bu etkinliklerden biri de hafta sonu Malazgirt salonunda yapıldı.
KONYA'DAN YURT DİŞİNA KAÇIRILAN ESERLER VE MÜZECİLİK
Konya'nın yetiştirdiği önemli tarihçilerden Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, söyleşisinde Konya'dan yurt dışına kaçırılan eski eserleri anlattı.
Tarihçiler ile tarih meraklılarının büyük ilgi gösterdiği söyleşide kültürel varlıkların ülke dışına kaçırılması sorununun Osmanlı İmparatorluğu döneminde başladığını ve günümüzde de devam ettiğini ifade eden Muşmal, sadece Konya’dan Avrupa Müzelerine götürülerek sergilenen 400'e yakın eser olduğunu belirtti.
Doktora yıllarından buyana konuya özel ilgi göstererek çalışmalarda bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Muşmal, Avrupa'daki onlarca müzeyi bizzat gezerek Konya'dan kaçırılan tarihi eserleri yerinde tespit ettiğini kaydetti.
BATI'NIN ANADOLU İLGİSİ
Avrupa'daki Reform ve Rönesans hareketleriyle birlikte doğuya karşı 'araştırma merkezli' bir ilginin oluştuğunu ifade eden Muşmal, Batılı seyyahların akın akın Anadolu'ya gelmeye başladığını söyledi. Bu dönemin eski Yunan kaynaklarının ilgiyle okunduğu yıllar olduğunu belirten Prof. Dr. Muşmal, "18. yüzyılda yoğunlaşan seyahatler 19. yüzyılda organize bir hal aldı. İlk önceleri maceraperestler geliyordu belki ama daha sonra Anadolu'ya akın akın bilim adamları gelmeye başladı. Akademik anlamda belli seviyeye ulaşmış insanlar Anadolu'yu karış karış dolaşarak, toplumumuzu ve topraklarımızı analiz ettiler. Karaman eyaletinin merkezi olan Konya’ya da çokça geldiler." dedi.
Batılıların sık sık Anadolu'ya geldiği Osmanlı'nın son dönemlerinde Konya'daki eski eserlerin durumlarının iç açıcı olmadığının bilindiğini ifade eden Muşmal, "Konya'da Türkiye Selçuklu Devleti'nden kalma iç kale ve dış kaledeki eserler 19. Yüzyıla gelindiğinde iyi durumda değildir. Buna surlar ve Kılıçarslan Köşkü de dahildir. Şems-i Tebrizi mahallesindekiler de dahil olmak üzere Selçuklu türbeleri adeta evlerin müştemilatı olarak kullanılıyordu. Bu durum Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Tarihi eserler harabe ve virane durumdadır. Aslında bu durum dönemin problemi değil, bir bilinç sorunudur. Eski eserlerle ilgili hassasiyetin gelişmediğini görebiliyoruz. Oysaki Batı'da bu bilinç çoktan gerçekleşmişti. Anadolu'yu karış karış gezen seyyahlar Osmanlı'nın son döneminde tarihi eserlerin tespitine ve hırsızlığa başlamıştır. Maalesef pek çok eser yurt dışına götürülmüştür" ifadelerini kullandı.
Konya’dan yurt dışına kaçırılmış 400'e yakın eserin British Museum, Fransa Louvre ve Berlin Bergama Müzeleri de dahil olmak üzere birçok ünlü müzede sergilendiğini hatırlatan Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, müzelerin depolarında detaylı bir araştırma yapılması halinde bu sayının binin üzerine çıkabileceğini tahmin ettiklerini kaydetti. Muşmal "Bu eserler arasında cami ve mescitlerimizden götürülmüş halılar da bulunuyor. Örneğin benim memleketim Beyşehir'deki Tarihi Eşrefoğlu Camiinden kaçırılmış benzersiz halıları Almanya'daki müzelerde görebilirsiniz" dedi.
Karatay Çini Eserler Müzesindeki eserlerin çok daha fazlasının Fransa’nın Louvre Müzesinde yer aldığını ifade Eden Muşmal, 18. ve 19. yüzyılda Konya'ya gelen seyyahların bu eserleri ya satın alarak ya da hırsızlıkla Avrupa'ya götürdüklerini anlattı. Muşmal "Seyyit Mahmut Hayrani’nin sandukaları da Konya’dan götürülmüş eserler arasındadır. Kılıçarslan Köşkü ve Sırçalı Medrese’nin çinileri de Avrupa'ya taşınmıştır. Ayrıca çok sayıda eski yazılı eser de maalesef Anadolu'dan koparılmıştır" dedi.
BEYHEKİM MESCİDİNİN MİHRABI NASIL ÇALINDI?
Konya Beyhekim Mescidi mihrabının da Almanya'daki Bergama Müzesinde sergilendiğini belirten Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Tarihçi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, mihrap hırsızlığının büyük bir şebeke tarafından gerçekleştirildiğini, şebekenin başında ise 20. yüzyılın ilk yıllarında Konya’da Alman Konsolosu olarak görev yapan ve aynı zamanda Selçuklu Uzmanı olan Dr. Loytved’in yer aldığını kaydetti. Muşmal "Konsolosluğu sürecinde Konya’daki özellikle Selçuklu eserleriyle yakından ilgilenen ve bu eserlerin bir envanterini çıkaran Dr. Loytved'un yönettiği şebeke gayrimüslim ve Müslim işbirlikçiler ile rahleleri, çinileri ve mihrabı 1907 yılında götürmüştür. Mihraptaki çiniler bir gece yarısı sökülerek numaralandırılmış ve bu numaraların yardımıyla yeniden birleştirilmiştir" dedi.
KİTAPLARINI İMZALADI
Konya Kitap Günleri'ndeki söyleşisiyle büyük ilgi gören Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, organizasyon kapsamında SELÇUKYA ve Yazarlar Birliği stantlarındaki imza programlarına katılarak, okuyucularla buluştu.
Muşmal, eserlerini imzalayarak, okuyucularıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.
PROF. DR. HÜSEYİN MUŞMAL KİMDİR?
1977 yılında Konya’nın Beyşehir İlçesi’nde dünyaya gelen Muşmal, ilk (1987) Orta (1990) ve Lise öğrenimini Beyşehir’de tamamladı (1993). Lisans eğitimini 1993-1997 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamlayan Muşmal, 1998 yılında SÜSBE Tarih Anabilim Dalı Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı.
1999 yılında aynı üniversitenin tarih bölümünde görevlendirilen Muşmal, SÜSBE Tarih Anabilim Dalı Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı’nda Doç. Dr. Bayram Ürekli’nin danışmanlığında “XVII. Yüzyılın İlk Yarısında Konya’da Sosyal ve Ekonomik Hayat (1640-1650)” adındaki çalışmasıyla yüksek lisansını tamamladı (2000). Aynı enstitüde Prof. Dr. Bayram Ürekli’nin danışmanlığında “XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Beyşehir ve Çevresi’nin Sosyal ve Ekonomik Yapısı (1790-1864)” isimli çalışmasıyla doktorasını bitirdi (2005).
2007 yılı ocak ayında, Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi kürsüsüne Yrd. Doç. Dr. olarak atanan Muşmal, 28 Ocak 2011 tarihinde Doçent, Ocak 2017’de Profesör oldu.
2018 yılı başında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde görevlendirilen Muşmal, Nisan 2021'de Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektör Yardımcılığı görevine atandı. Hüseyin Muşmal halen bu görevini sürdürmektedir.
Alanıyla ilgili çok sayıda yayın üreten Muşmal’ın 'Yabancıların İzinde Osmanlı: Konya ve Çevresinde Araştırma Yapan Yabancılar (1876-1914)' isimli ilk kitabı 2009 yılı Nisan ayında Konya’da Me-Sa yayınları arasından çıkmıştır.
'Osmanlı Eski Eser Politikası: Konya Vilayeti Örneği (1876-1914)' ismindeki ikinci kitabı ise Kömen Yayınları arasında 2009 yılı ekim ayında yayımlandı. Alanındaki bir diğer kitabı Yüksek Lisans Öğrencisi Berna Burcu Korucu ile birlikte 'Beyşehir Gölü ve Adaları'nda Hayat' adıyla 2014 yılında Palet yayınları arasından çıkmış, uzmanlık alanıyla ilgili dördüncü kitabı ise Doktora Öğrencisi İrem Gürbüz ile birlikte 'Sultanın Camisi: Aziziye' ismiyle 2020 yılında Karatay Belediyesi tarafından yayımlanmıştır.
Alanla ilgili 'Türkiye’de Müzecilik 1839-1938' isimli 5. Eseri Selenga Yayınları arasında bu yıl yayımlanmıştır. Editörlüğünü yaptığı 'Tarih, Kültür, Sanat, Turizm, sanayi ve Ticaret Şehri Beyşehir' adlı eser de geçtiğimiz günlerde alana kazandırılmıştır.
Muşmal’ın akademideki önemli çalışmaları Osmanlı dönemi şehir tarihi, eski eser politikası ve arkeolojik faaliyetler gibi alanlarda olup bu konular üzerine yazılmış 100’ün üzerinde ulusal, uluslararası makaleleri ve tebliğleri vardır.
Prof. Dr. Hüseyin Muşmal ayrıca şiir, hikâye, deneme gibi alanlarda da ürünler vermekte, www.habedairesi.com'da köşe yazıları yazmaktadır. Yazarın serbest şiirlerinden oluşan ilk şiir kitabı 2010 yılında 'Kime Ne' ismiyle, ikinci şiir kitabı 2011 yılında 'Hecelerimin Cümlesi' ismiyle Konya'da, üçüncü kitabı 'Bir Elif Miktarı' ismiyle 2013 yılında Ankara’da yayımlanmıştır. Muşmal'ın 'Berlin Günlüğü' isminde 2011 yılı sonunda Konya’da yayımlanmış bir de seyahat-anı kitabı bulunmaktadır.
Prof.Dr. Hüseyin Muşmal, yazar Fatih Babaoğlu ile 2015 yılı Mart ayında, Beğ ve Kasım ayında Sultan, 2016 yılında ise Seyyid adıyla Eşrefoğulları Beyliği dönemini ele alan üç ayrı roman yayımlamıştır.
Muşmal’ın yine aynı yazarla 2018 yılında yayımlanmış Esatir, 2019 yılında yayımlanmış Rivayet adında iki Roman-Hikâye çalışması da bulunmaktadır. Yazarın, Fatih Babaoğlu ile birlikte hazırladığı Makalat isimli eseri ile son yıllarda ürettiği şiirlerinden oluşan Zümrüdü Anka isimli 16. Kitabı yayımlanmayı beklemektedir.