Konya Beyşehir'in Anamas Dağı'nın eteklerinde yer alan Kurucuova Mahallesi sakinlerinden 60 yaşındaki emekli 4 çocuk babası Hidayet Çiçek, 45 yıldır Anamas Dağı ile iç içe bir hayat sürüyor.
Bir süre Orman İşletme Müdürlüğü'nde geçici işçi olarak çalıştıktan sonra girdiği bir banka şubesinden emekliye ayrılan Çiçek, ardından tarihi Eşrefoğlu Bedesteninde bir iş yeri kiralayarak yörede yetişen doğal bitkileri, ilçe sakinleri ve ilçeyi, tarihi Eşrefoğlu Camisi'ni ziyarete gelen vatandaşlarla buluşturuyor. Bankacılık yaşamında da Anamas Dağı ile iç içe olduğunu ve tatil günlerini bile bu dağda geçirdiğini vurgulayan Çiçek, “Benim 2 tiryakiliğim vardı. Birisi sigara, birisi Anamas. Sigarayı bıraktım ama Anamas'ı bırakamadım” dedi.
Emekli olduktan sonra da Anamas Dağı'ndan kopamadığını belirten Çiçek, ilkbahar mevsiminden kış mevsimine kadar gezdiği alanlar ve yaylalarında yetişen bitkileri topladığını söyledi. Bu bitkileri iş yerinde satmaya başladığını anlatan Çiçek, “Anamas'ın kuzugöbeği mantarından başlar sumak dönemine kadar yani kar yağana kadar bereketi eksik olmaz” ifadelerini kullandı.
“30-35 ÇEŞİT BİTKİ VAR”
Dedegül Zirvesiyle 2 bin 998 metre rakıma sahip olan Anamas Dağı'nı “Anlatılmaz, yaşanır” sözleriyle ifade eden Çiçek, “Her bir yöresi, her bir yaylası da farklıdır. Benim bildiğim 30-35 çeşit bitki var. Ama aktarılanlara göre 254 tane yararlı bitki, bir tane de ölüm otu olduğu söyleniyor. Bizim büyüklerimizden görebildiğimiz kadarıyla ise bu bitkiler 30-35'i geçmez” şeklinde konuştu.
Dağ ve yaylasında yetişenlerle birlikte 40'a yakın bitkiyi kendi elleriyle toplayarak iş yerinde satışa sunduğunu aktaran Çiçek, bunlardan bazılarının kekik, koyun kekiği, kantaron, sarı kantaron otu, ıhlamur, altın otu, ada çayı, civanperçemi, melisa çayı, ayva dene, acı yavşan gibi bitkiler olduğunu kaydetti. Çiçek, satışını yaptığı bitkilerin birçok derde deva olması nedeniyle şifa arayan vatandaşlardan da çok rağbet gördüğünü belirtti.