Konya’nın 65 yıllık ustasından gençlere tepki: İşi bilmiyor parayı biliyor

Konya’nın 65 yıllık çıkrıkçısı Ahmet Işıkçeviren, babasından devraldığı mesleği oğluna bırakmaya hazırlanıyor. 89 yaşındaki Işıkçeviren, el işlerinin bir değerinin kalmadığını söyledi, gençlere tepkisini dile getirdi.

Gelişen teknolojiyle birlikte çıkrıkçılık da Konya’nın kaybolmaya yüztutan meslekleri arasında yer alıyor. Konya’da 65 yıldır bu mesleği yapan 89 yaşındaki Ahmet Işıkçeviren, gençlere tepkili…

BABASININ VE AMCASININ MESLEĞİNİ DEVAM ETTİRİYOR

Konya'da yaşayan Ahmet Işıkçeviren, babasının ve amcasının mesleği olan çıkrıkçılığı 65 yıldır devam ettiriyor. Asıl mesleği terzilik olan Işıkçeviren, amcasının vefatı üzerine babasına yardım için 1958 yılında mesleğe başladı.

Babasından kalma asırlık dükkanında oğlu ile çıkrıkçılığa devam eden Işıkçeviren, teknolojinin mesleklerini olumsuz etkilediğini, el işi ürünlere artık vatandaşların rağbet göstermediğini belirtti. Işıkçeviren, oğlunun da ilkokul yıllarında kendilerine yardım etmek için dükkana geldiğini ve şimdilerde birlikte çalıştığını, çok sevdiği mesleğine ömrü yettikçe devam edeceğini ifade etti.

Ahmet Işıkçeviren, babadan kalma tezgahında oğlu ile birlikte kaşık, oklava, havan gibi mutfak malzemeleri başta olmak üzere, baston, takunya, topaç gibi çok çeşitli çeşitli ahşap ürünlerini üretmeye devam ediyor.

"HER ŞEY TEKNOLOJİ OLDU, FABRİKASYONA DÖNDÜ"

Ahmet Işıkçeviren, ilkokula kadar okuduğunu, asıl mesleğinin terzilik olduğunu ifade ederek, "İlkokul mezunuyum. Başka da bir tahsilim yok benim. Bu meslek baba mesleğim, daha önceki mesleğim terzilikti. Amcam, babam bu mesleği devam ettirirdi. Amcam vefat edince babam yalnız kaldı. İki abim de vardı, babam beni tercih etti. Dükkanda o zamanlar işimiz de iyi değildi.

70 senedir de buradayız. O günden bugüne maliyede kaydım var. Maliye de soruyor bu dükkan neden bu kadar eski diye. Dükkan kirası yok, babamdan kaldı. Kira versem ben bu mesleği yapamam. Benim mesleğim öldü. Her şey teknolojiye kaydı, fabrikasyona döndü. Bu saatten sonra ben fabrikasyona dönemem, yaşım 90'a yaklaştı. Bizim meslek de öldü" dedi.

"İŞİ BİLMİYOR AMA PARAYI BİLİYOR"

İşlerin zamanla değiştiğini, el işlerinin bir değeri kalmadığını anlatan Ahmet Işıkçeviren, "Zamanla değişti, el işleri öldü. Benim kendi yeğenlerim var bu mesleği yapıyorlar ama her taraf makine dolu. Herkes amale götürüp, amale çalıştırıyor. Bana sanatkar lazım. Çalışmak isteyen geliyor, direkt bana ne kadar vereceksin diye soruyor. İşi bilmiyor ama parayı biliyor. Makinenin yaptığı değil el işi bambaşka bir şey. Makine yapar, aynısını yapar, hatalı falan ama aynısını çıkarır. El işinde derdini dinler ona uygun yapar" şeklinde konuştu.

Oğluyla beraber çalıştıklarını, oğlu ilkokula giderken dükkana gelerek iş öğrenmeye başladığını anlatan Işıkçeviren, "Oğlum da çocukken başladı yanımda, beraber çalışıyoruz. İlkokula giderken gelirdi dükkana babamın zamanında. 50 senedir de gelir çalışır. Sağ olduğum sürece bu mesleği devam ettireceğim. Bu dükkan babamdan kalmasa devam ettiremezdim" diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Konya Haberleri