Konya’nın Beyşehir ilçesinde, Beyşehir Gölü’nün sularını Konya Ovası’na taşıyan Taşköprü, yüz yılı aşkın süredir dimdik ayakta durarak adeta bir zaman tüneli gibi ziyaretçilerini Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze taşıyor.
Heybetli taş mimarisi, göle düşen kemerlerinin mistik yansıması ve özellikle ay ışığı ile gün batımındaki büyüleyici siluetiyle bu tarihi köprü, Beyşehir'in sadece iki yakasını değil, aynı zamanda geçmişi ve bugünü de birbirine bağlıyor. Öyle ki, Taşköprü için, “Beyşehir’de dünyaya gelmiş ve bu köprüden geçmemiş bir kişi dahi yoktur” deniliyor.
KÖPRÜNÜN KÖKENİ: 16. YÜZYIL
Elde edilen ilk bilgilere göre, Taşköprü'nün temelleri 16. yüzyılda atıldı ve o dönemde 10 gözlü bir yapıya sahipti. 1895'te Beyşehir'e gelen Alman Seyyah F. Sarre, bu yapıyı yedi kemerli, kesme taştan inşa edilmiş, ancak harap bir köprü olarak kayıtlara geçirdi.
MODERNLEŞME RÜZGARIYLA GELEN DEĞİŞİM
1908 ile 1914 yılları arasında hayata geçirilen Beyşehir Gölü'nü Konya Ovası'na akıtma projesi, mevcut köprünün yıkılmasına ve yerine Beyşehir Regülatörü'nün inşa edilmesine yol açtı. Bu büyük proje için Alman Anadolu-Osmanlı Demiryolu Şirketi ile 10 Kasım 1907'de İstanbul'da bir sözleşme imzalandı ve Sultan Abdülhamit'in onayıyla 30 Nisan 1908'de yürürlüğe girdi. 1914'te tamamlanan bu devasa çalışma sayesinde, Beyşehir Gölü'nün suları 217 kilometrelik bir toprak isale kanalıyla Konya Ovası'na taşınarak, üç ana kanal aracılığıyla bereketli topraklara can suyu oldu. Ayrıca Osmanlı'nın kurduğu ilk sulama projelerinden olduğu biliniyor.
KONYA OVASI SULAMASI'NIN EN NADİDE MÜHENDİSLİK ÖRNEĞİ
Eşik kotu 1121 metre olan Beyşehir Regülatörü'nün inşasıyla birlikte, Beyşehir Gölü'nden Beyşehir Çayı'na olan su akışı artık düzenleyici kapaklarla kontrol altına alındı. Bugün Konya Ovası Sulaması'nın en nadide mühendislik örneklerinden biri olarak kabul edilen ve halk arasında "Alman Köprüsü" olarak da bilinen bu yapı, kesme taştan inşa edilmiş 42 metre uzunluğunda ve 6,35 metre genişliğinde bir köprü olarak dikkat çekiyor. 15 gözü ve 14 kargir ayağıyla dikkat çeken köprü, ayaklarının üzerindeki kemerleri ve gözlerindeki hareketli kapaklarıyla işlevselliği estetikle buluşturuyor. Batı tarafında yer alan 14 sütun üzerine oturan 15 gözlü köprü üstü kemerleri ise yapıya benzersiz bir görünüm katıyor.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE MİRAS
Tarihi "Alman Köprüsü", Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu'nun 12 Temmuz 1980 tarihli kararıyla korunması gereken kültür varlığı olarak tescillendi. Yeni bir köprünün inşa edilmesiyle birlikte araç trafiğine kapatılan bu tarihi yapı, günümüzde Beyşehir'i simgelemeye devam ediyor.