Türkiye’nin en kurak bölgesi ve en az yağış alan yeri olan Konya Karapınar’da, son dönemlerdeki yağışlar yaşamı olumsuz etkilese de çiftçilerin yüzünü güldürdü.
Geçtiğimiz hafta Demiryalı yaylasında yapılan Şükür duası bu haftada Üzecek dağı bölgesinde gerçekleştirildi. Bölgede yaşayan üreticilerin organize ettiği şükür duasında, eller semaya şükür için kalktı.
Din görevlileri Musa Kazım Mutlusoy, Muhammet Özoğlu, Nail Okuyucu tarafından önce Kuran’ı kerim okuyup ilahiler seslendirildi ve konuşmalar yapıldı.
İl Müftülüğü Başvaizi Mehmet Erşahin, Her yıl yağmur duasına çıkıldığını bu yıl rahmetin bol olduğunu kaydederek, “Yüce Allah her şeyin hayırlı olanını bizlere sunuyor” dedi.
Dar zamanlarda Allah’tan nasıl yardım dileyip ona sarılıyorsak güzle günlerde şükretmek gerektiğini belirten Başvaiz Erşahin, “Son bir ayda çok güzel yağmurlar yağdı. Ekili alanlardaki mahsuller yağmura doydu ve çok faydalı oldu. Biz de, Allah'ımıza şükrümüzü ifadede etmekten mutlu olduk. Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir. Bu amel, kalb, dil ve diğer azâlarla olur. Kalb ile iyiliğe niyet eder. Dil ile hamd eder, şükrünü açıklar. Uzuvlarla şükür ise, Allahü teâlânın verdiği nimetleri yerli yerinde kullanmaktır. Mesela gözün şükrü, Müslümanların, arkadaşların kusurunu görmemektir. Kulağın şükrü, söylenilen ayıpları duymamış olmaktır. Allahü teâlâ bir kula birbirini takip eden çeşitli nimetler verince, kul buna layık olmadığını düşünüp utanması da şükür olur. Şükürdeki kusurunu bilmesi de şükür olur. Şükredemiyoruz diye özür beyan etmesi de şükürdür. Şükür vazifesini yerine getirmenin Allahü teâlânın bir lütfu olduğunu düşünmek de şükürdür. Nimeti muhafaza ve artırmak için şu üç şeyi yapan tam şükretmiş olur. Gelen her nimeti Allah’tan bilip şükretmek, Allahü teâlânın verdiği her şeye razı olmak, Nimetlerden istifade edildiği müddetçe, Allahü teâlâya isyan etmemek” dedi.
Yapılan duaların ve kılınan namazın ardından misafirlere etli pilav ikram edildi.