Konya’nın Akşehir ilçesindeki 650 yıllık tarihi Arasta Çarşısı'nda esnaflık yapan Necmi Akkuş (75), aynı lezzetle 5 kuşaktır helva yapıyor.
Çevresinde “Helvacı Necmi” olarak tanınan Akkuş, 1883 yılında büyük dedesinin açtığı dükkanda oğullarıyla birlikte müşterilerine özel lezzetler sunuyor.
“ÇOCUKLUĞUM VE GENÇLİĞİM BURADA GEÇTİ”
Her gün sabah erken saatlerde dükkanını açtığını belirten Akkuş, “Ben bu dükkana 1954 senesinde geldim. Okula gider, çıkışta dükkana gelerek babam ve dedeme yardım ederdim. Çocukluğum ve gençliğim bu dükkanda geçti. Ben 4. kuşak olarak burada bulunuyorum. Büyük dedem burayı 1883 yılında açmış. Dükkanın yarısını Rumlardan, yarısını da yerlilerden satın alarak helvacılığa başlamış. Bu işi dedem Ege tarafında 15-20 sene çalışarak öğrenmiş. Büyük dedemden dedeme, ondan babama, babamdan da bana sirayet ediyor” dedi.
“OĞLUM 5. KUŞAK OLARAK İŞİ DEVAM ETTİRİYOR”
Üniversiteden mezun olan oğlunun da bu işi yapmak istediğini belirten Akkuş, “Benden de oğluma geçti. O 5. kuşak olarak işi devam ettiriyor. Üniversiteyi bitirdi ancak oğul bu işi yapmak istedi. Bu işi yıllarca ben severek yaptım. Sabah kalkarken sevinerek gelirim dükkana” diye konuştu.
“DEDEM NASIL YAPIYORSA HALEN AYNI ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”
Dedesin lezzetini devam ettirdiğini dile getiren Akkuş, şunları söyledi:
“Dürüstlük, temizlik, ürünlerdeki doğallık ve çekirdekten yetişmenin faydaları bizi buralara getirdi. 68 yıldır bu mesleğin içindeyim. Benden sonrakilerde bu işi severek yapıyorlar, gözüm arkada değil. 90 sene önce dedem nasıl yapıyor ise ürünler halen aynı şekilde yapılıyor. Dükkan küçüktü. Oğlum bu işi yapacak deyince yeri genişlettik. Fabrikasyon işine hiç girmedik. Sabah geliriz, ürünlerimizi çıkartır akşam evimize gideriz. Sabah 4’te kalkarım, namazı kıldıktan sonra iş yerini açarım. Babam ve dedemden gelen alışkanlık. Ne işi yaparsan yap, sevmessen başarılı olamazsın. İyi günler veya kötü günler oluyor ancak sabırla mücadele ederek bu günlere kadar geldik. İş olmadığı zaman karamsarlığa düşmedim. Bu iş biraz da mevsimsel. Bu işi bırakayım başka bir iş yapayım diye hiç düşünmedim. Çocuklar bazen tezgahtan çekil diyorlar ancak duramıyorum. Burası benim yaşam kaynağım. Pandemide iki sene kapalı kaldı, evde durmaktan hasta oldum. Buraya geldiğim zaman şarj oluyorum. Allah razı olsun. Dışardan gelenler bizi arayıp buluyor. İyi bir intiba bırakarak gidebilirsem ne mutlu bana. Benden sonraki nesil bu iyi daha da yüceltsinler, dürüstlükten ödün vermesinler, kaliteden ödün vermesinler. Laikiyle bu işi yapsınlar. Tek temennim bu. Her şey para değildir. Bu çarşı Selçuklu’ya dayanıyor, 650 yıllık. Burası korumaya alındı, restore edildi. Allah razı olsun yapanlardan. Gençler yaptığı mesleği severek yapsın. Dürüst olsunlar. Gençler arkaya değil hep ileriyle baksınlar. Modern çağa ayak uydurmak gerekiyor.”