Padişahın sözünü dinlemedi, Konya’nın bu ilçesini ilim yuvası yaptı

Geçmişi, 1071’de Anadolu'ya göç eden Türkmen boylarına dayanan Konya Hadim, hep ilim ve irfan merkezi bir ilçe oldu. Peki, bunu sağlayan Hadimi Hazretleri hangi padişahın sözünü dinlemedi? İşte tarihi ilçeye dair tüm merak edilenler.

Birçok önemli medeniyete ev sahipliği yapan Konya’nın Hadim İlçesi nasıl ilim ve irfan merkezi haline geldi? Ayasofya Camii’ndeki vaazıyla dikkatleri çeken Hadimi Hazretleri hangi padişahın sözünü dinlemedi? İşte tarihi ilçenin geçmişine yönelik merak edilenler…

Hadim, Konya’ya bağlı ve Orta Toroslar’ın kalbinde yer alan tarihi bir ilçe. Doğusunda Karaman, güneyinde Taşkent ilçesi, kuzey ve batısında Bozkır, güney-batısında ise Alanya ilçesiyle sınır komşusu olan Hadim; Konya şehir merkezine 130 kilometre uzaklıkta ve denizden yüksekliği 1500 - 1700 metre.
Tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Hadim, özellikle Anadolu Selçukluları ve Karamanoğulları dönemlerinde önemli bir merkezdi.

1473 yılında Fatih Sultan Mehmed’in bölgeyi Osmanlı topraklarına katmasıyla Hadim, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdi.

Osmanlı döneminde, Ebu Said Muhammed Hadimi'nin etkisiyle büyük bir gelişim gösteren ilçede bilim ve ilim faaliyetleri oldukça ilerledi ve Hadim, İstanbul, Bursa, Konya ve Kayseri gibi önemli bilim merkezleri arasında sayılmaya başlandı. Bu dönemde ilçenin, Osmanlı İmparatorluğunda edindiği ün, tarihsel önemini pekiştirdi.

Osmanlı’ya ait ilk kayıtların 1501 yılına, II. Bayezid dönemine ait olduğu bilinen Hadim, o dönemde Konya Sancağı’na bağlı Aladağ Kazası’na bağlı bir köy olarak kaydedildi. Aladağ Kazası, 34 köyden oluşan ve merkezi Pirlevganda olan geniş bir bölgeyi kapsıyordu. Bu kazanın köyleri şu şekilde sıralandı:

Bugün Hadim'e bağlı olan köyler:

Ağaçcı, Badamlu, Çüne (bugünkü Yenikonak), Emir Ahmet (muhtemelen Umurlar), Eşenler, Günay ve Kızılca, Göynükkışla, Hadım, Kalınagıl, Kulaca (Salahaddin), Oduncu, Yağcılar, Yerköprü (muhtemelen Saruhacı); bu köy dört cemaatten oluşmaktadır: Mahmudcalar, Ömeroğlu, Saruhacılar, Çakallar.

Bugün Karaman'a bağlı olan köyler:

Açaalan, Başlamışlar(Bakırköy), Bostanözü, Çakallar, Habiller.
Bugün Taşkente bağlı olan köyler:
Avşar, Alata (Balcılar), Çepni (Çetmi), Sazak, Pirlevganda (Taşkent), Pirlevganda'ya bağlı mahalleler: Hacışah, Hacıyahya, Câmi, Küplü, Bektaş, Kuzan, Mescid-i Sarular. Pirlevganda'ya bağlı mezraalar: Kongul, Löftüsün, Sazak, Ilıcapınar, Şeyhler

Bugün Mut'a bağlı olan köyler:

Kâhmata (Çamlıpınarı).

Günümüzde mevcut olmayan veya isim değişikliği sebebiyle hangi köy olduğu bilinmeyen köyler:

Ardıçağıl, Badamlu maa Gendele, Böğürtlen, Çapar, Karacalar, Kemer, Mustafalar, Nebiler, Oğuzlar, Şami.

Geçmişte Aladağ Kazası'na bağlı olan köylerin bugünkü yerleşim yerleriyle olan bağlantıları incelendiğinde, özellikle Hadim ve Bozkır bölgelerinde bazı değişiklikler ve yerleşim adları arasında farklılıklar dikkat çekiyor. Bugün Hadim ilçesine bağlı olan Dedemli, Gezlevi (Korualan), Gerez (Yalınçevre), Eğiste (Bağbaşı), Bolat gibi köylerin, Bozkır’a bağlı olduğu kaydediliyor.

Bunun yanı sıra, Hadim’e bağlı olan ancak köyler arasında geçmeyen Mernek (Gülpınar) köyünün geçmişi, Pirlevganda köyünün bir mahallesi olarak izleniyor.

Tarihi kayıtlara göre; 1738 yılında Aladağ kadısına gönderilen bir fermanda, Pirlevganda köyü içerisinde yer alan Câmi mahallesinin zamanla Mernek olarak bilindiği ifade ediliyor. Ayrıca, söz konusu fermanda, "Kayıtlarda Câmi mahallesi olarak geçen mahallenin adı ol diyarda elsine-i nâsda (insanlarin diline) Mernek olarak geçtiği" belirtiliyor.

EBU SAİD MUHAMMED EL-HADİMÎ

Hâdim kasabası, 1701 yılında doğan ve Osmanlı’nın önde gelen alimlerinden biri olan Ebû Saîd Hâdimî sayesinde ilim ve irfanın merkezi haline geldi.

Asıl adı Mehmed olan Hâdimî, babası Fahrürrûm Mustafa Efendi’nin rehberliğinde küçük yaşlarda başladığı ilim yolculuğunu, dönemin en saygın alimlerinden biri olarak sonlandırdı. Edebiyat, hadis ve tasavvuf alanındaki derin bilgisiyle tanınan Hâdimî, hem Osmanlı hem de dünya çapında etkili bir ilim insanı oldu.

İlk öğrenimini babasından alan Hâdimî, daha genç yaşlarda Kütüb-i Sitte ve diğer hadis kitaplarını okuduktan sonra Konya’daki Karatay Medresesi’nde eğitimini sürdürdü. Öğrenim hayatının ilerleyen yıllarında İstanbul’a giderek önemli hocalardan ders aldı, sekiz yıl süren eğitim sürecinin ardından Hâdim kasabasına dönerek babasının medresesinde ders vermeye başladı.

Hâdimî’nin adı kısa sürede Anadolu’nun dört bir yanına yayılmış, ünü saraya kadar ulaştı. I. Mahmud döneminde İstanbul’a davet edilen Hâdimî, burada Ayasofya Camii’nde verdiği vaazla büyük takdir topladı. Padişahın önerisiyle İstanbul’da kalması istense de Hâdimî, kendi kasabasına dönmeyi tercih etti, ilim yolculuğuna burada devam etti.

Hâdimî Hazretlerinin ilim dünyasına katkıları sadece ders vermekle sınırlı kalmadı, aynı zamanda kitaplarını ve vakıf gelirlerini Hâdim’deki öğrencilere ithaf etti. Kendisinin ve öğrencilerinin yetiştirdiği pek çok alim, Türk ilim dünyasında iz bıraktı.

Ebû Saîd Hâdimî adına Hâdim ilçesinde düzenlenen "Hâdimî Günleri" 23 Eylül 1966’dan itibaren her yıl gerçekleştiriliyor. Etkinliklerde, kurbanlar kesilip yemekler yeniliyor ve ilim adamları aracılığıyla Hâdimî tanıtılmaya devam ediyor.

YERKÖPRÜ ŞELALESİ

Konya’ya yaklaşık 110 km mesafede yer alan Hadim İlçesi sınırlarında bulunan Yer Köprü Şelalesi, doğaseverlerin ilgisini çeken muazzam bir güzelliğe sahip. Konya'dan Karaman yönüne giderken, Güneysınır ilçesini geçip Gürağaç kasabasından sonra yer alan tabelaları takip ederek ulaşılabilen şelale, yaklaşık 20 metre yükseklikten dökülen suyu ile büyüleyici bir manzara sunuyor.

Ancak şelalenin alt kısmına inmek, ciddi riskler taşıyor.
Şelale, eski Göksu yatağı üzerinde yer alıyor. Göksu Irmağı'nın yaklaşık 30 metre derinliğindeki tabanından çıkan su, üzerinde doğal bir köprü bulunan alanda dökülerek şelaleyi oluşturuyor. Su kaynağının sabit kalması, çevredeki bitki örtüsünün zarar görmesini engelliyor.

Şelale özellikle Haziran ayında, zakkumların renk cümbüşüyle birlikte doğal güzelliklerin zirveye ulaşmasıyla dikkat çekiyor.

Yer Köprü Şelalesi, doğal yapısıyla her yıl pek çok ziyaretçiyi kendine çekiyor ve bölge, eşsiz manzaralar sunuyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Konya Haberleri