Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde Genetik ve Hücre Teknolojilerine Dayalı Tedavi Uygulama ve Araştırma Merkezi kurulmasıyla ilgili karar Resmi Gazete'de yayımlandı.
Türkiye’de üçüncü olacak merkezin faaliyete geçmesiyle gen temelli birçok hastalığın tedavisi yönünde araştırmalar yürütülecek ve dünyadaki gelişmeler de takip edilerek kliniğe uygulanabilecek sonuçlar, merkezde vatandaşların hizmetine sunulacak.
REKTÖR AKSOY'A TEŞEKKÜR
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nadir Koçak, Genetik ve Hücre Teknolojilerine Dayalı Tedavi Uygulama ve Araştırma Merkezinin kurulmasına ilişkin kararın Resmî Gazete’de yayımlanarak onaylandığını açıkladı. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Çiftci, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Koplay’a ve diğer idarecilere desteklerinden dolayı teşekkür eden Doç. Dr. Koçak, “Gen tedavisinde özellikle son yıllarda çok önemli gelişmeler kat edilmeye başlandı. Genetik Anabilim Dalı olarak en büyük problemlerimizden biri, teşhis ettiğimiz hastalara tedavi yönünden yardımcı olamamaktı. Çünkü gen temelli hastalıkların çoğunun tedavisi bulunmuyor. Gen tedavisi artık hayatımızın içerisinde. Bazı göz hastalıklarında ve bazı nörolojik hastalıklarda gen tedavi yöntemleri uygulanmaya başlandı. Bu yönde protein ve enzim tabanlı müdahaleler gerçekleştirildi. Yakın zamanda CRISPR olarak adlandırılan önemli bir gen teknolojisi ortaya çıktı. Bu gelişmelerle amaçlanan, gen temelli hastalıkların çoğuna tedaviyi uygulayabilmek.” diye konuştu.
“MRNA AŞI TEKNOLOJİSİNİ KANSER ALANINDA DA UYGULAMAYI HEDEFLİYORUZ”
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde kurulması onaylanan Genetik ve Hücre Teknolojilerine Dayalı Tedavi Uygulama ve Araştırma Merkezinin, Türkiye’deki üçüncü Gen Tedavi Merkezi olacağını belirten Doç. Dr. Koçak, “Gen tedavisiyle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Biz bu merkezin aynı zamanda bir okula, eğitim ortamına da dönüşmesini istiyoruz. Çünkü öncelikli olarak bu alanda teoriyi olgunlaştırmak gerekiyor. mRNA teknolojisini gen tedavisiyle birleştirip kendimize özgü birtakım katkılar sunmayı amaçlıyoruz. Kurulacak merkezimizde mRNA aşı teknolojisini kanser alanında da uygulamayı hedefliyoruz. Bizim laboratuvarlarımızda hemen hemen tüm insan genlerine bakabiliyoruz. Hastalıkların genetik analizlerini, teşhisini yapabiliyoruz. Temel problem, teşhisten öte bu hastalıklara müdahale edebilmek. Bu konuda yakın zamana kadar çaresiz kalıyorduk. Son 10 yılda gündeme gelen gen tedavi teknolojileriyle artık hastalıklara müdahale edilebilme durumu da ortaya çıktı. Gen tedavisine ilgi duyan gençlerimizi merkezimize davet ediyoruz.” dedi.
“DIŞA BAĞIMLI KALMAK İSTEMİYORUZ”
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinin; bölgenin en güçlü, en yetkin, en dinamik okulu ve hastanesi olma yolunda ilerlediğini ifade eden Dekan Prof. Dr. Yavuz Selvi de “Pandemi dönemi bize şunu hatırlattı: Dışarıya bağımlı olmayacağız. Artık hem aşı hem yeni teknolojiler anlamında dışa bağımlı değiliz. Artık kendi aşımızı üretebiliyoruz. Genetik kökenli hastalıklar daha erken teşhis edilebilecek, tanınabilecek ve sonrasında tedavi edilebilecek. Bugün bir molekül geliştirdiğinizde bu molekülün insan çalışmaları, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi içerisinde bulunan Faz Merkezinde yapılabilecek. Ayrıca genetik hastalıkların tanısı, tedavisi gibi konularda Gen Tedavi Merkezimizi kurarak çok büyük bir adım attık. Hastalıkların tedavisi dışında hastalıkların genetik temelini anlamak, biyolojik, hücresel temelini anlamak, hastalık gelişmeden müdahale edebilmek; eğer hastalık gelişmişse de DNA üzerinden etki ederek bu hastalığı başlangıçta düzeltmeyi ve tedavi etmeyi amaçlıyoruz. Biz dünyanın en gelişmiş teknolojilerini kullanarak ülkemizi rahatlatmak istiyoruz. Dışa bağımlı kalmak istemiyoruz. Gelecek yıllara daha güvenle bakıyoruz, çünkü alt yapımız güçlü. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinde Avrupa standartlarından daha üstün bir eğitim veriliyor.” dedi.