Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Orta Vadeli Program’ın (2026-2028), 9 Eylül 2025 itibarıyla Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış, programda tarıma özel yer ayrıldığını belirtti.
Programda tarımsal verimliliğin artırılması, modern teknolojilerin yaygınlaştırılması, üretim planlaması ve tarım-sanayi entegrasyonunun öne çıktığını söyleyen Çalış, ticaret diplomasisi ve ihracatta da yeni adımların planlandığını ifade etti.
“SORUN PLANLARDA DEĞİL, UYGULAMADA”
Çalış, geçmiş yıllarda açıklanan stratejik planlar, tarım şuraları ve milli projelerde benzer hedeflerin yer aldığını, ancak uygulamaların yetersiz kaldığını vurguladı. Çalış, “Her Tarım Bakanı değişiminde yeni vizyon ve strateji adı altında çalışmalar kamuoyuna sunuluyor. Fakat bunlar birbiriyle bütünleşmeden, sürdürülebilir olmadan kalıyor. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi önemli olan kararları almak değil, takipçisi olup uygulamaktır.” dedi.
EN BÜYÜK TEHDİT: SU VE İKLİM KRİZİ
Tarımın önündeki en büyük engelin iklim değişikliği, olağanüstü hava olayları ve yağış yetersizliği olduğunu kaydeden Çalış, mevcut su yönetimi politikalarının yetersiz kaldığını ifade etti.
“Planlamadığınız şeyi yönetemezsiniz” diyen Çalış, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin ancak milli bir su planı ile sağlanabileceğini vurguladı,
“Ülkemizde tarımın önündeki en büyük sorun, su ve sulama yatırımlarının yetersizliğidir. Havza su kurulları çözüm üretmekte yetersiz kalıyor. Milli ölçekte bir su planlaması yapılmadan, tarımda hedeflere ulaşmak mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
“SUYA GÖRE TARIM DEĞİL, TARIMA GÖRE SU”
Çalış, geleceğin güçlü Türkiye’si için tarladan sofraya gıda üretiminde zincirin tüm halkalarının birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek şu öneride bulundu:
“Suya göre tarım demek yerine, tarıma göre su temini yöntemlerini araştırıp hayata geçirmek zorundayız. Milli Su Planı hazırlanmalı, havzalar arası su transferi devlet projesi olarak ele alınmalıdır. Bu başarıldığında tarım, sanayi ve ticaret gelişecek, gıda güvenliği sağlanacak ve ihracat cari açığın kapanmasına büyük katkı yapacaktır.”
“ARTIK YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM”
Konuşmasında Mevlâna’nın “Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” sözünü hatırlatan Çalış, tarım politikalarının kısır döngüden çıkarılması gerektiğini söyledi.
Mustafa Yıldızdoğan’ın “Yeni bir yol seçmek lazım, harekete geçmek lazım” dizelerine atıf yapan Çalış, çözüm odaklı, vizyoner ve kalıcı tarım politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.