İstanbul Fatih’teki bir otelde konaklayan aile, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılmış, ailenin çocukları Kadir Muhammet (6) ve Masal’ın (3) ardından anne Çiğdem Böcek (27) ile Baba Servet Böcek (36) de hayatını kaybetmişti.
Yaşanan olayların ardından Konya Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Musa Özcan, konuya ilişkin önemli uyarılarda bulundu.
Haber Dairesi’ne açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özcan, “Gıda zehirlenmesi daha ziyade mikrobiyal faaliyet sonucu oluşan ve insan sağlığını tehdit eden bir vakadır. Gıda zehirlenmesi sadece mikrobiyal kaynaklı olmayıp pestisitler, toksik elementler gibi kimyasal bulaşanlar ve gıdaların yapısında doğal olarak bulunan toksik maddelerden (zehirli mantar gibi) kaynaklanabilmektedir” dedi.
ÖNCELİKLİ KONU HİJYEN
Gıda zehirlenmesinin yılın her mevsiminde olabileceğini belirten Özcan, “Gıdaların işlenmesi ve muhafazasına uygun olmayan şartlarda gıda zehirlenmesiyle karşılaşılabilmektedir. Gıda zehirlenmesinin kontrolü yada bertaraf edilmesi sadece tüketicilerin dikkat etmesiyle mümkün olmayıp aynı zamanda üreticilerin de dikkat etmesi gerekmektedir. Üretici, ürünü işlerken hijyen ve sanitasyon (temizlik) kurallarına hem işletme ve hem de işletmede çalışan personellerin itinayla uymasını sağlamalıdır. Üretimde kullanılan alet ekipman ve ambalajlar gibi malzemelerin gıda ile uyum içerisinde olması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
İşletmelerde hammaddelerin depolanmasının gıda standartlarına uygun olması ve belirli periyotlarda işletme yetkilisi tarafından kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayan Özcan, “Depolarda bulunan ürünlerde ilk giren ilk çıkar prensibiyle işlemeye alınarak hareket edilmelidir. Belirli periyotlarda işletmenin iç ve dış kontrol paydaşları tarafından denetlenmesi gereklidir. İşletmede çalışan personellerin belirli periyotlarda sıklıkla üretimle ilgili temizlik hususunda nelere dikkat edecekleriyle ilgili eğitimlere tabi tutulmalıdır ve portör muayeneleri sıklıkla yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.
TÜKETİCİLER BUNLARA DİKKAT ETMELİ
Tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususlara da değinen Prof. Dr. Özcan, “Gıda zehirlenmesinde tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususların başında alacak oldukları ürünlerin son kullanma tarihlerine bakmaları, ambalajlı ürün ise ambalajda herhangi bir bombaj (şişkinlik) olmamasına, ambalaj içi görünür ürünlerde renk ve bulanmaların olmamasına, et, balık ve tavuk gibi ürünlerde yapışkanlık, nahoş koku ve dokunun aşırı yumuşak olmamasına, süt ve süt ürünlerinde renk dönüşümü, sünme gibi fiziksel değişimlerin olmamasına, duyusal olarak kötü kokunun bulunmamasına dikkat edilmelidir. Ambalajlı ürünler açıldıktan sonra kısa süre içerisinde tüketilmelidir” dedi.
ET VE TAVUK ÜRÜNLERİ TÜKETİRKEN BUNLARA DİKKAT!
Ev ortamındaki temizlik kurallarına harfiyen uyulması gerektiğini dile getiren Özcan, “Derin dondurucuda dondurulmuş özellikle et ve et ürünlerinin (özellikle taze etler (kırmızı et, balık, tavuk gibi)), etli yemeklerin çözündürülmesi hususunda dikkatli olunmalı. Çözünmüş bir ürünün tekrar dondurularak ikinci kez çözündürerek kullanmaktan kaçınılmalıdır. İhtiyaç nispetinde porsiyonlar halinde dondurulup çözündürülmeli, işlenmeli ve tüketilmelidir. Kırmızı et, balık ve tavuk gibi etlerin pişirilmesinde uygulanan sıcaklık ve süre kurallarına itinayla uyulmalıdır. Et içerikli ürünler tekrar tekrar ısıtılıp yenilmemelidir. Bu durum da gıda zehirlenmelerine sebep olan unsurların arasında yer almaktadır” diye konuştu.
“ET ÜRÜNLERİ EN SON ALINMALI”
Uzun süre beklemiş yemeklerden uzak durulması konusunda uyarıda bulun Özcan, “Az pişmiş ürünler gıda zehirlenmesine davetiye çıkarmaktadır. Etler uzun sürede dış ortamlarda bırakılmamalıdır. Hatta, market alışverişlerinde et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri gibi çabuk bozulabilen gıdalar alışverişinin en son aşamasında alınmalı ve en kısa zamanda buzdolabı ortamına ulaştırılmalıdır. Hatta bu gibi ürünler araç içerisinde bile veya normal taşırken soğuk çantalarda transfer edilirse daha güvenli ve sağlıklı olacaktır. Ambalajı zarar görmüş ürünlerin (sızıntı yapmış, havayla irtibat haline geçmiş ürünler gibi) satın alınmaması gerekir” ifadelerine yer verdi.
Özcan son olarak, “Üreticiler açısından toplu beslenmede uzak mesafelere pişmiş yemek nakillerinde, özellikle etli ve sebzeli yemekler kontrollü şartlar altında ve ilgili bakanlığın belirttiği normlarda nakledilmelidir. Sonuç olarak, her zaman insan sağlığı ön planda tutularak gıda maddelerinin yapılması ve tüketicilere daha sağlıklı ürünlerin sunulması temel prensip olmalıdır” dedi.