Konya’da Şebi Arus böyle taçlandı

Bu yıl “Huzur Vakti” temasıyla gerçekleştirilen Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında, Mevlana Kültür Merkezi’nde Sema Ayin-i Şerifi düzenlendi.

Programa yerli ve yabancı çok sayıda davetli yoğun ilgi gösterdi.

Mesnevi Sohbeti’nin ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu tarafından, sanatçı Ahmet Özhan’ın seslendirdiği tasavvuf müziği konseri gerçekleştirildi.

Konserin ardından ise Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu tarafından Sema Ayin-i Şerifi icra edildi.

Mevlevi dervişi olarak kabul edilen semazenler, tasavvuf müziği eşliğinde sahneye çıkarak, izleyenlere derin bir manevi yolculuk sundu.

Büyük bir huşu içinde takip edilen sema, kulun hakikate yönelmesini, akıl ve aşkla yücelmesini, nefsinden arınarak “Hakk’ta yok oluşu” ve olgun bir insan olarak yeniden kulluğa dönüşünü sembolize ediyor.

Sema ayini sırasında semazenlerin giydiği her kıyafet, tasavvufi anlamlar taşıyor.

Semazenlerin başındaki sikke, mezar taşını; sırtlarındaki hırka, mezarı; beyaz ve geniş etekli tennure ise kefeni temsil ediyor.

Tennurenin üzerine giyilen iliksiz ve düğmesiz yelek destegül, bele sarılan ve Arap alfabesindeki “elif” harfine benzeyen elifi nemed kuşak ise tevhit inancını simgeliyor.

Sema sırasında semazenler, başlangıçta kollarını göğüslerinde çaprazlayarak Allah’ın birliğini tasdik ediyor.

Ardından kollarını iki yana açarak; sağ eli yukarı, sol eli aşağı dönük şekilde zikir yapıyor.

Bu hareket, “Haktan alır, halka saçarız; hiçbir şeyi kendimize mal etmeyiz” anlayışını ifade ediyor.

Sağdan sola, kalbin etrafında dönülen sema; tüm insanları, tüm yaratılmışları sevgi ve aşkla kucaklamayı sembolize ediyor.

Yedi bölümden oluşan Sema Ayini’nin her selamı ise insanın manevi yolculuğundaki ayrı bir merhaleyi temsil ediyor.

Şeb-i Arûs törenleri kapsamında gerçekleştirilen Sema Ayin-i Şerifi, Mevlana’nın asırlardır insanlığa sunduğu sevgi, hoşgörü ve birlik mesajlarını bir kez daha gönüllere taşıdı.