Siirt'te yaşayan ailesi tarafından "huzursuzluk", "idrarda renk değişikliği", "idrarda koku ve kanama" gibi şikayetlerle hastaneye götürülen 7 aylık Zeynep Ece'nin böbreklerinde yapılan tetkiklerde taş tespit edildi.
İleri tetkik ve tedavi amacıyla Diyarbakır'a getirilen Ece'nin böbreklerinden, DÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan kapalı böbrek taşı ameliyatı ile farklı boyutlarda taşlar çıkarıldı.
Sağlığına kavuşan Zeynep bebekten alınan taşlar uygulanacak tedavinin belirlenmesi için incelenmek üzere Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğüne gönderildi.
- Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın
DÜ Tıp Fakültesi Üroloji Kliniğinden Doç. Dr. Mansur Dağgülü yaptığı açıklamada, bölgede böbrek taşı hastalığının yaygın olduğunu söyledi.
Bu rahatsızlığın yetişkin hastalığı olarak bilindiğine fakat tüm yaş gruplarında görülebildiğine işaret eden Dağgülü, Türkiye'de böbrek taşı rahatsızlığına en sık Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde rastlandığını aktardı.
Dağgülü, bunun birçok faktöre bağlı olduğunu dile getirerek, "Bu, iklime, genetik özelliklere, yeme içme alışkanlığına bağlı olabilir. Bu rahatsızlık bölgede hem bebekler hem de çocuk ve yetişkinlerde çok fazla görülmekte." dedi.
Zeynep Ece gibi yaş gruplarında genellikle böbreklerde taş oluşmadığını ancak anatomik, metabolik, sık idrar yolu enfeksiyonları nedeniyle taş görülebildiğini aktaran Dağgülü, hastada "Ultramini PNL" dedikleri kapalı böbrek taşı ameliyatını uyguladıklarını belirtti.
- "Bebeklerde bu ameliyatlar artık başarıyla uygulanabiliyor"
Dağgülü, şunları kaydetti:
"Bu yöntemin diğer taş kırma yöntemlerine göre en büyük avantajı 4 milimetrelik bir tüp aracılığıyla böbreğe giriliyor ve buradaki taşlar tamamen çıkarılıyor. Bu taşlar da MTA'ya gönderilebiliyor. MTA'nın sonucuna göre bundan sonraki süreçte ne içip yiyebileceğine, hangi ilaç tedavisinin uygulanacağına karar veriyoruz. Bu yöntemin en büyük avantajı çocuklar çok kısa sürede ayağa kalkıyor. Eskiden bu tip bir problem olduğunda hemen müdahale edilemiyordu. 6-7 aylık çocuklarda da bu ameliyatlar artık başarılı bir şekilde uygulanabiliyor. Diğer taş kırma yöntemlerine göre bu yöntemin en büyük avantajı taşların kırılıp analize gönderilebilmesidir."
Böbrek taşı oluşumunu önlemek ve doğuştan gelen bazı böbrek taşı hastalıklarının teşhisini koymak için mutlaka ameliyatla alınan taşların analiz edilmesi gerektiğini anlatan Dağgüllü, bu sonuca göre ilaç tedavi uyguladıklarını ifade etti.
Dağgülü, son 3-4 yılda 1 yaş altı çocuklarda yaptıkları bu ameliyatların sayısının 60'a yaklaştığını anlatarak, Türkiye ile kıyaslandığında bunun yüksek bir rakam olduğunu aktardı.
Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu, bu yöntemle hastanın 24 saatte taburcu edilebildiğini dile getiren Dağgülü, "En küçük 6 aylık bebeğe bu operasyonu uygulamıştım. Diğer hastaya nazaran Zeynep bebeğin taş yükü biraz daha fazlaydı. Diğer hastamızda yaklaşık 15 taş çıkartırken, Zeynep bebekte irili ufaklı yaklaşık 40 taş çıkarttık. Ameliyatı da yaklaşık 40 dakika sürdü." şeklinde konuştu.
- Böbreğe zarar vermiyor
Dağgülü, uygulanan bu yöntemin hem hasta hem de hekim açısından konforlu olduğunu, bu yöntemin böbreğe de zarar vermediğini anlattı. Dağgülü, bunun tüm dünyada imkanlar dahilinde yapılması önerilen bir ameliyat türü olduğunu aktardı.
Anne Gülcan Ece de başarıyla gerçekleştirilen ameliyatla kızının sağlığına kavuştuğunu belirterek, emeği geçen doktorlara ve sağlık personeline teşekkür etti.