Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye Organ ve Doku Bağış Bilgi Sistemine kayıtlı 598 bin 705 gönüllü bağışçı bulunuyor. Bu yılın ekim ayı itibarıyla bekleme listesine kayıtlı 21 bin 537 böbrek, 1903 karaciğer, 987 kalp, 72 akciğer, 286 pankreas olmak üzere toplam 24 bin 745 hasta organ bekliyor.
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, organ bağışı, kişinin hayatta iken kendi özgür iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılmak üzere vasiyet etmesi olarak tanımlanıyor. 18 yaş üstü, akli dengesi yerinde olan herkes organ-doku bağışında bulunabiliyor.
Organ bağışı yapılmış olsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün olmuyor. Örneğin, evde, sokakta, acil serviste veya hastanelerin herhangi bir servisinde ölmüş kişilerin organları, Türkiye'de organ bağışında kullanılamıyor. Yalnızca yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı iken yani beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakledilebiliyor.
"Beyin ölümü ile bitkisel hayat karıştırılmamalı"
Beyin ölümünde, tüm beyin ve beyin sapı fonksiyonları tamamen kaybedildiği için geri dönüşü bulunmuyor. Bu durumun bitkisel hayatla karıştırılmaması önem taşıyor. Beyin ölümü bitkisel hayat anlamına gelmiyor.
Beyin ölümü teşhisi konulabilmesi için birtakım testlerin uygulanması ve testlerin sonucunda alanında uzman, ilgili mevzuat çerçevesinde nitelikleri belli olan iki hekim tarafından, beyin ölümü gerçekleşip gerçekleşmediği kararının verilmesi ve bunun aileye bildirilmesi gerekiyor.
En çok merak edilenler
Organ bağışına ilişkin en çok merak edilen sorular ve yanıtları şöyle:
Hangi organ-dokuları bağışlayabilirim?
Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas, ince bağırsak, kornea, kalp kapağı, yüz ve saçlı deri, kemik, ekstremite (kol, bacak), tendon, kas dokusu, üst solunum yolları, kıkırdak, üst sindirim yolları, deri, rahim.
Organ bağış kartı olsun ya da olmasın ailelerden izin alınır mı?
Organ bağış kartı olup olmadığına bakılmaksızın beyin ölümü gelişmiş tüm vakaların aileleri ile mutlaka görüşülüyor. Bu görüşme organ nakil koordinatörü tarafından gerçekleştiriliyor. Aile onayı olmadan hiç kimsenin organları alınamıyor ve kullanılamıyor.
Alınan organlar herkese nakledilir mi?
Nakil işlemleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından yürütülüyor ve yapılan tüm işlemler kayıt altına alınarak belgeleniyor.
Organ dağıtımı, ulusal bekleme listelerinde kaydı olanlar arasından, öncelikle tıbbi aciliyeti olan hastalar olmak üzere, kan ve doku grubu uyumuna göre yapılıyor. Din, dil, ırk, cinsiyet, zengin veya fakir ayrımı gözetilmiyor. Alıcı ve vericinin kimlik bilgileri ailelerin izni olmadan açıklanamıyor. Gizli kalması kanunen esas altında bulunuyor.
İleri yaş veya kronik hastalığın olması organ bağışına engel mi?
Yaşın ileri olması, kronik bir hastalığın bulunması, alkol veya sigara tüketimi ve benzeri nedenler, organda hasar olmadığı sürece organ bağışı yapılmasına engel taşımıyor.
Organ bağışı yapıldıktan sonra vazgeçmek mümkün mü?
Organ bağışından vazgeçildiğinde yeni kararın aile ile paylaşılması, e-Devlet sistemi üzerinden iptal edilmesi ve organ bağış kartının imha edilmesi yeterli oluyor.
Bağışın dinen bir sakıncası var mı?
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca, organ bağışı "insanın insana yapabileceği en büyük yardım" olarak tanımlanıyor. Ayrıca, 6 Mart 1980 tarih, 396 sayılı karar ile organ naklinin caiz olduğu bildiriliyor.
Organ bağışı yapmak için nereye başvurmak gerekir?
İl veya ilçe sağlık müdürlükleri, devlet, üniversite ve özel hastaneler, aile hekimliği merkezleri ve toplum sağlı merkezlerine başvurulması gerekiyor.
Organ bağışının yasal boyutu var mı?
29 Mayıs 1979 tarih ve 2238 sayılı Kanunla organ bağışının yasal boyutu belirtildi. Madde 6'ya göre 18 yaşını doldurmuş ve mümeyyiz olan her kişiden organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık huzurunda açık bilinçli ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imtiyazlı veya en az iki tanık huzurunda sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağı bir hekim tarafından onaylanması zorunlu.
Madde 14'e göre de bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını tedavi, teşhise bilimsel amaçlar için bırakıldığını resmi ya da yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya iki tanık huzurunda açıklanmamış ise sıra ile eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin, bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvaffakiyeti ile ölüden organ ve doku alınabiliyor.
Türkiye Organ ve Doku Bağışı Bilgi Sistemi nedir?
Sağlık Bakanlığı tarafından 9 Şubat 2013'te gönüllü organ bağışçısı bilgilerinin kayıt altına alındığı "Türkiye Organ ve Doku Bağış Bilgi Sistemi (TODBS)" programında kişilerin bağışı iki kişinin şahitliğinde vasiyet formatında güvenli bir ortamda bakanlık merkez sisteminde kayıt altına alınıyor.
TODBS'e kayıtlı gönüllü bağışçı sayısı yaklaşık 598 bin 705.
Organ bağışı, Bakanlık ve Bakanlığın yetkilendirmiş olduğu il sağlık müdürlükleri, ağız ve diş sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezi, aile sağlığı merkezi, özel hastaneler, kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinin organ bağış birimleri tarafından kabul ediliyor.
Nakil merkezi sayıları nedir?
Türkiye'de şu an 4 akciğer, 76 böbrek, 16 kalp, 49 karaciğer ve 8 pankreas nakil merkezi olmak üzere toplamda 163 organ nakli merkezi bulunuyor.
Nakil sayıları nedir?
Organ nakil sayıları da her yıl artıyor. 2020 yılı başına kadar (2008-2019 yılları) 30 bin 529 böbrek, 11 bin 815 karaciğer, 707 kalp, 343 kalp kapağı, 265 akciğer, 64 pankreas ve 31 ince bağırsak nakli olmak üzere toplam 43 bin 420 nakil gerçekleştirildi. Bu nakillerin 11 bin 269'u kadavradan, 32 bin 151'i ise canlıdan yapıldı.
Kaç kişi bekleme listesinde bulunuyor?
2020 yılı ekim ayı itibarıyla bekleme listesinde 21 bin 537 böbrek, 1903 karaciğer, 987 kalp, 72 akciğer, 286 pankreas, olmak üzere toplamda 24 bin 745 hasta organ bekliyor.
Beyin ölümü bildirimi
Yıllara göre beyin ölümü tespit sayısı artmasına karşın aynı oranda aile izin sayıları artış göstermiyor. Toplam beyin ölümü tespit sayılarının içinde aile izni olan beyin ölümü oranı yaklaşık yüzde 20 olarak gösteriliyor.
Canlı vericiden yapılan nakil oranları nedir?
Türkiye, kadavradan organ temininde toplumsal bilgi ve bilinç düzeyinde yetersizlikler nedeniyle güçlükler çekiliyor olsa da canlı vericiden yapılan karaciğer ve böbrek nakillerinde dünyada ilk sıralarda yer alıyor.