Aile Hekimliği Uzmanı Prof. Dr. Dilek Toprak yaptığı açıklamada, sigara ve tütün bağımlılığının önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğuna dikkati çekerek, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada yaklaşık 7 milyon insanın tütün kullanımına bağlı nedenlerden hayatını kaybettiğini aktardı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde sigaranın, bağımlılara her zamankinden çok daha fazla zarar verdiğine değinen Toprak, şunları kaydetti:
"Mart 2020'de Tobacco Induced Diseases'de yayımlanan ve 5 büyük araştırmayı kapsayan bir sistematik derlemede, sigara içenlerde Kovid-19 nedeniyle ağır semptomlar gösterme riskinin 1,45 kat arttığı, içmeyenlere göre 2,4 kat daha fazla yoğun bakıma yatırıldığı, solunum cihazına bağlandığı veya yaşamını kaybettiği belirlenmiştir. Guan ve arkadaşları tarafından 1099 kişi dahil edilerek Çin'de yapılan geniş çaplı bir araştırmada bu hastaların 173'ünde hastalığın ağır seyrettiği belirlenmiş, bunların da yüzde 1,3'ünün sigara bırakanlardan, yüzde 1,8'inin ise aktif içenlerden oluştuğu tespit edilmiştir. Solunum cihazına bağlanan, yoğun bakıma yatırılan ya da ölenlerin yüzde 25,5'inin aktif sigara içen, yüzde 7,6'sının ise sigarayı bırakanlardan olduğu ortaya çıkmıştır. Hastalığın hafif seyrettiği kişilerde ise aktif sigara içme oranı sadece yüzde 11,8 olarak belirlenmiştir Daha pek çok ileri ve geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç olsa da bu verilere dayanarak sigara ile Kovid-19 arasında olumsuz bir nedensel bir bağlantı olduğu ifade edilebilir ve koronavirüse yakalanan hastalarda sigara içenlerin, içmeyenlere oranla hastalığı daha ağır geçirdiği söylenebilir."
Toprak, sigaranın, etkilediği bağışıklığın elemanlarından olan solunum yollarındaki siliyer epiteldeki değişikliklerin yanı sıra akciğeri koruyan ve nefes alabilmesini sağlayan surfaktan proteini üzerine ve bağışıklık hücrelerine olan olumsuz etkilerinin bilindiğini dile getirdi.
Akciğerlerin uzun süre dumana maruz bırakılması nedeniyle kapasitesinin azaldığını belirten Toprak, "Yani akciğerin asıl görevi olan havadan oksijen alabilmesi için yeterli yüzey alanı yoktur ve vücut için gerekli olan oksijeni sağlayamaz ya da sağlayabilmek için çok daha fazla gayret etmesi gerekir. Sigara içen kişilerin akciğerlerinde biriken salgı, normalden daha koyu kıvamlıdır, bu da hava yollarının daha kolay tıkanmasına yol açar ve enfeksiyona zemin hazırlar. Sigara içen Kovid-19 hastaları kalp ve kanser gibi hastalıkları olduğunda bu hastalıklara bağlı olumsuz durumlar daha fazla gözlenir." diye konuştu.
"Sigara içenler yakınlarına da daha fazla zarar verdikleri bir dönemde"
Prof. Dr. Dilek Toprak, gözlemlerin hastalığın damlacık yolu denilen ağız-burundan çıkan salgıyla bulaştığını düşündürdüğünü ifade ederek, şunları söyledi:
"Virüs hasta bireylerden öksürme, hapşırma yoluyla ortaya saçılan damlacıklarla ve hastaların bulaştırdığı yüzeylerden (göz, ağız, burun mukozasına temasla) bulaşabilir. Bu mantıkla hareket edecek olursak sigara soluduktan sonra kuvvetli üflemeyle damlacık yolu ile bulaş olma riski taşıdığı söylenebilir. Bir başka nokta da sigara içenlerde siliyer aktivite daha az çalıştığından akciğerlerinde daha fazla salgı birikir ve bu kişiler salgıyı atmak için daha fazla öksürürler. Bu da yine bulaş riskini artırmalarına neden olur."
Bu dönemde sigara içenlerin her zamankinden çok daha fazla zarar gördüğünün altını çizen Toprak, "Sigara içenler, sigaranın kendi zararlarına ek olarak bir de Kovid-19 için artmış zararları ve riskleri ile karşı karşıyalar. Sadece kendilerine değil yukarıda saydığımız bulaştırma riski nedeniyle yakınlarına da daha fazla zarar verdikleri bir dönemdeler. Bundan daha fazla sigarayı bırakma nedenimiz ve fırsatımız olamaz." dedi.
Toprak, bağımlılara "Kovid-19'a karşı daha sağlam duralım, sigarayı bırakalım. Bırakmak isteyenler Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve Sigara Bırakma Poliklinikleri aracılığıyla destek alabilirler." çağrısında bulundu.