Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, sigara içilmesinin hem neden olduğu önemli sağlık sorunları hem de yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) seyrini olumsuz etkilemesi nedeniyle bireysel ve toplumsal sağlık açısından risk oluşturduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Bilir, yaptığı yazılı açıklamada, sigara kullanımının sağlık, sosyal, ekonomik ve çevresel olmak üzere pek çok olumsuz etkisinin öteden beri bilindiğini, birkaç aydan beri dünyanın gündemine giren yeni tip koronavirüs salgını sırasında sigara kullanımının bu hastalık ile etkileşiminin gündeme geldiğini belirtti.
Koronavirus enfeksiyonunun akciğerlerde ciddi hasara yol açtığını ve hastaların başlıca ölüm nedeninin solunum yetmezliği olduğunu ifade eden Bilir, sigara kullanılmasının da sağlık açısından önemli etkisinin solunum yolları ile ilgili sorunlar olduğunu aktardı.
Bilir, bu nedenle sigara kullanımının hastalık seyri üzerindeki olası etkilerinin ilgi konusu olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Koronavirüs enfeksiyonu yüzde 80 dolayında hafif belirtilerle seyrederken yüzde 20 kadarı daha ağır tablo göstermekte, bu vakaların dörtte biri de ciddi solunum yetmezliği tablosuna girmekte ve bu hastaların bazıları kaybedilmektedir. Çin'den bildirilen ilk yayınlarda hastalığın fatalite hızı yüzde 2,3 olarak saptanmıştır. Önceki çalışmalarda sigara içenlerde influenza enfeksiyonuna yakalanma olasılığının iki kat yüksek olduğu ve hastalığın daha ciddi belirtilerle seyrettiği, MERS salgını sırasında da sigara içenlerde mortalitenin daha fazla görüldüğü bilindiğine göre, sigara kullanılmasının koronavirüs salgını bakımından da önemli olduğu düşünülebilir. Bu konuda yapılan bir sistematik gözden geçirme sonucunda koronavirüs enfeksiyonu olan hastalar arasında sigara içenlerin daha ciddi belirtiler gösterdiği, yoğun bakım ve solunum desteği gereksinimine daha fazla oranda gereksinimleri olduğu ve ölüm olasılığının da yüksek olduğu ortaya konmuştur."
Bulaşma olasılığını arttırıyor
Prof. Dr. Nazmi Bilir, aynı değerlendirmede 1099 hasta arasında 173 kişinin daha ciddi belirtiler gösterdiği, bu kişilerin yüzde 16,9'unun sigara içen ve yüzde 5,2'sinin de sigarayı bırakmış kişiler olduğunun görüldüğünü belirterek, bu bulgunun sigara içilmesinin hastalığın seyrini olumsuz etkilediği anlamına geldiğini ifade etti.
Bilir, sigara kullanımının Kovid-19 enfeksiyonu üzerindeki etkilerine değinerek, "Sigara kullanılması akciğerlerde siliyer fonksiyonu inhibe eder, enfeksiyonların bulaşma olasılığı artar; bu kapsamda koronavirüs bulaş riski de artar. Sigara içenlerde KOAH ve benzeri akciğer hastalığı olur, bu hastalarda Kovid-19 enfeksiyonu daha ağır belirtilerle seyreder ve fatalite olasılığı fazladır. Sigara içilmesi immün sistemi olumsuz etkiler, immün sistemin enfeksiyonlara direncini azaltır; bu durum kişiyi enfeksiyonlara daha duyarlı hale getirir. Sigara kullanılırken eller sık olarak ağıza temas eder, bu durum korona bulaşma olasılığını artırır." ifadesini kullandı.
Tütün ürünlerinin ortak kulanımının da bulaşma riskini artıran unsurlardan olduğunu aktaran Bilir, şunları kaydetti:
"Bazı ülkelerde Kovid-19 salgını sırasında bazı ticari faaliyetlerde uygulanan kısıtlamalar kapsamında 'sigaranın temel bir ihtiyaç maddesi olmadığı' görüşü ile sigara satışları da yasaklanmıştır. Bu kapsamda Güney Afrika Cumhuriyeti, Hindistan, İsrail ve Botswana salgın süresi içinde sigara satışını yasaklamıştır, Sri Lanka'da da bu yönde uygulama yapılması konusu tartışılmaktadır. Aslında bu yasaklama toplumda sigara kullanımının azalması bakımından önemli bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Sonuç olarak sigara içilmesi hem neden olduğu önemli sağlık sorunları hem de kovid enfeksiyonunun seyrini olumsuz etkilemesi nedeni ile bireysel ve toplumsal sağlık açısından risk oluşturmaktadır. Bu nedenle kovid salgınını fırsat olarak değerlendirmek suretiyle çok sayıda kişinin sigarayı bırakması yönünde çalışma yapılması gerekmektedir. Bu amaca yönelik olarak sigara satışlarına kısıtlama uygulanması olumlu bir yaklaşım olarak görülmelidir."