Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Karadağ Dışişleri Bakanı Srdjan Darmanovic ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Suriye'de Beşşar Esed rejimi unsurlarınca İdlib'de gerçekleştirilen yoğun topçu ateşi sonucu şehit olan askerlere ve İdlib'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Soçi anlaşmasına ve 8 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ortak kararına değinen Çavuşoğlu, "12 Ocak'ta tekrar ateşkes ilanına rağmen rejim, rejimi destekleyenlerin de özellikle verdiği hava desteğiyle saldırganlığını artırdı." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, mevcut tablonun vahametine vurgu yaparak "Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinin yaptığı toplantıda, 1 Aralık'tan bu yana 400 sivilin öldüğünü söylediler. Son 2 ayda 700 bin insan evini terk etti. Bir ülke nüfusu kadar insan evini terk etmek zorunda kaldı." ifadesini kullandı.
Kış ortasında yarısı çocuk olan bu insanların zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiğini dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi biz Almanya'nın da destek vermesiyle İdlib sınırları içerisinde evler yaparak destek vermeye çalışıyoruz. Ama bu saldırganlık devam ederse milyonlarca insan gelecek. O zaman bunu yapmak da zor olacak. Dolayısıyla bunun durdurulması gerekiyor. Burada özellikle Rusya Federasyonu'na önemli görev düşüyor. Biz her zaman imzaladığımız anlaşmalara sadık kaldık. Burada rejimin özellikle askeri çözüme inanmasından dolayı sorunlar yaşanıyor. Ama rejimin garantörleri Rusya ve İran'ın bunu durdurması gerekiyor."
Çavuşoğlu, Rus muhataplarıyla görüştüklerini belirterek "İş birliğimizden bugüne kadar çok önemli neticeler çıktı ama rejimin İdlib'deki saldırıları, sivilleri öldürmesi ve bizim askerlerimize saldırması, bu ortaklığa da çok büyük zarar vermeye başladı." dedi.
Rusya'dan gelen heyetlerle görüşmeler yaptıklarını kaydeden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanımız ile Putin telefonda görüşecekler. Dolayısıyla bu görüşmelerle bir netice almak istiyoruz. Ama şundan da herkes emin olsun, dün yine beş şehidimiz var ve bunun da hesabını soracağız. Kim olursa olsun askerlerimizi hedef alan kim olursa olsun, gereğini yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Bunun altında kesinlikle kalmayız. Önemli olan İdlib'de bu saldırıların durması, ateşkesin kalıcı bir şekilde tesis edilmesi, Suriye'ye siyasi bir çözüm getirilmesi. Anayasa komisyonu gibi birçok önemli adımları attık ama tüm bunları aşındıran, yok etmeye başlayan bir saldırganlık var. Acımasızca ve hunharca bir saldırganlık var. İnsanları hastanelerde ve okullarda hunharca yok eden bir saldırıdan bahsediyoruz. Bunun durdurulması için de ne gerekiyorsa yapacağız."
Dost ve müttefik Karadağ'ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Çavuşoğlu, Karadağlı mevkidaşı Darmanovic'i de geçen yıl Ankara'da ağırladığını ve çok verimli görüşmeler yaptıklarını anımsattı.
Çavuşoğlu, karşılıklı ziyaretlerin bu yıl da devam etmesini arzuladıklarını belirterek, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da en kısa zamanda Karadağ'ı ziyaret etmek istediğini aktardı.
Bugünkü tüm görüşmelerinde ikili ilişkileri tüm boyutları ile ele aldıklarını belirten Çavuşoğlu, özellikle ekonomik ilişkilerin daha da fazla geliştirilmesi konusunda hemfikir olduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, daha önce tarafların koyduğu 250 milyon dolarlık ticaret hacmini aşacaklarına olan inancını dile getirerek, Türk firmalarının Karadağ'da yaptıkları yatırımlardan memnun olduklarını ve Türk yatırımlarını Karadağ'da teşvik ettiklerini belirtti.
Karadağ ile ekonominin yanı sıra eğitim, kültür ve turizm alanında da iş birliğini geliştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Karadağ, Balkanlar'ın ve Avrupa'nın önemli bir ülkesidir. Nüfus ve coğrafi olarak küçük olabilir ama bu bölgenin istikrarı için çok önemli bir ülkedir. O nedenle Karadağ'ın NATO üyeliğine çok güçlü destek verdik. Karadağ'ın en kısa süre içinde Avrupa Birliği üyeliğini hak ettiğini düşünüyoruz. Bağımsızlığını kazandığı günden bu yana yaptığı reformların farkındayız, yakından takip ediyoruz. Siyasi engeller olmazsa da Avrupa Birliği'ne üye olacağına inanıyoruz. AB üyesi olmasak da tüm Balkanlar'ın Avrupa-Atlantik kurumlarına entegrasyonunu güçlü bir şekilde destekliyoruz."
Karadağlılar üçüncü ülkelerde Türk temsilciliklerine başvurabilecek
Konsolosluk alanında iş birliğini daha da geliştirmek istediklerini dile getiren Çavuşoğlu, geçen yıl Karadağ'ın İstanbul Başkonsolosluğunun açılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Karadağ'daki ilk fahri başkonsolosunun, Bijelo Polje'de görevlendirildiğini anımsatarak bu iki adımın ilişkileri daha da güçlendireceğini söyledi.
Bugün imzaladıkları anlaşma ile Karadağ'ın diplomatik misyonu bulunmayan ülkelerde, Türk diplomatik temsilciliklerin Karadağ vatandaşlarına da konsolosluk hizmeti vereceğini belirten Çavuşoğlu, "Mükemmel siyasi ilişkilerimiz olan Karadağ ile her alanda ilişkilerimizi daha da geliştirme kararlılığımız var. Sadece karşılıklı ziyaretler değil, birlikte atacağımız adımlarla bu bağlarımızı daha da güçlendireceğimize inanıyoruz." ifadelerini kullandı.