Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üst Düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı'nda, istişarenin gayesine ulaşabilmesi için samimiyetle yapılmasının yanı sıra alınan kararların tatbik edilmesi, uygulamaya dönüşmesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin ev sahipliğinde, İİT ve İslam Kalkınma Bankası iş birliği ile İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "İİT Üst Düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı"nın açılışında, konferansın, üye ülkeler, girişimciler ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Şimdiden konferanstan çıkacak kararların, İİT üyesi tüm ülkeler için yol gösterici olmasını dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Burada her fırsatta altını çizdiğim bir hususu tekrar vurgulamakta fayda görüyorum. İstişarenin gayesine ulaşabilmesi için samimiyetle yapılmasının yanı sıra alınan kararların tatbik edilmesi, uygulamaya dönüşmesi de gerekir. Bu açıdan tartıştığımız, konuştuğumuz ve karara bağladığımız hususları hep birlikte kuvveden fiile geçirmemiz son derece önemlidir. Toplantılarımız ancak bu şekilde değerlendirildiği zaman hakiki anlamını bulacak, ümmetin dertlerine deva üreten platformlara dönüşecektir.
Diğer türlü yapılan çalışmaların, burada alınan kararların etkisi çok sınırlı kalacaktır. İnşallah sizlerin, bizlerin ortak gayretiyle kendi alanında bir ilki teşkil eden İİT Üst Düzey Kamu Yatırım Konferansı'nın bu manada da iyi bir örnek olacağına inanıyorum."
"Müslümanlar kendi aralarında zekatı verecek olsa, İslam ülkelerinde fakir kalmaz"
"Müslümanlar olarak 1,7 milyar gibi muazzam bir beşeri kaynağa sahibiz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu an dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 24'ü İİT üyesi ülkelerin vatandaşlarından oluşuyor. Nüfus yanında, doğal kaynakları ve stratejik konumuyla da İslam ülkeleri gerçekten büyük bir potansiyel barındırıyor. Burada sahip olduğumuz kapasiteyi göstermesi bakımından, bazı çarpıcı rakamları paylaşmak istiyorum. Bugün dünya petrol üretiminin yüzde 65'i, doğal gaz üretiminin yüzde 55'i, doğal kauçuk üretiminin yüzde 70'i, bilinen uranyum yataklarının yüzde 40'ı İslam ülkelerindedir. Ayrıca hurmanın yüzde 93'ü, Hindistan cevizinin yüzde 35'i, buğdayın yüzde 15'i, pirincin yüzde 17'si, baharatın yüzde 39'u da yine Müslümanlar tarafından üretiliyor.
Bu tabii zenginliklerin yanı sıra İslam ülkeleri coğrafi olarak dünya ticaret yollarının tam merkezinde yer alıyor. Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan İstanbul ve Çanakkale Boğazları, Akdeniz'i Hint Okyanusu'na bağlayan Süveyş Kanalı, Basra Körfezi'ni Hint Okyanusu'na bağlayan Hürmüz Boğazı stratejik bağlantı noktalarından sadece bir kaçıdır. Ancak tüm bu imkanlara rağmen, İslam ülkelerinin dünya ekonomisindeki toplam payı, yüzde 10'u dahi bulmuyor. Çok daha vahimi İİT nüfusunun yüzde 21'i, yani 350 milyon kardeşimiz aşırı yoksulluk şartlarında hayata tutunmaya çalışıyor. Milli gelir ve gelişmişlik seviyesi açısından da ülkelerimiz arasında çok ciddi uçurumlar olduğunu görüyoruz. En zengin İslam ülkesi ile en yoksulu arasındaki gelir farkı 200 katı aşıyor. Demek ki Müslümanlar kendi aralarında zekat müessesesini de çalıştırmıyor. Sadece Müslümanlar kendi aralarında zekatı verecek olsa, İslam ülkelerinde fakir kalmaz."
"Tahkim Merkezi'ni faaliyete geçireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul Tahkim Merkezi'nin kuruluş prosedürünü tamamladık. İnşallah bu sene içerisinde Tahkim Merkezi'ni faaliyete geçireceğiz." dedi.
"Bu sene 50 milyon aşkın turisti misafir etmeyi bekliyoruz"
Erdoğan, "Turizmde 2018'de 46 milyon ziyaretçiyle en çok turist çeken 6.ülke konumuna geldik. Bu sene 50 milyon aşkın turisti misafir etmeyi bekliyoruz." diye konuştu.
"Türk ekonomisinin temelleri son derece güçlü"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk ekonomisinin makro göstergeleri ve temelleri son derece güçlü ve sağlıklıdır." dedi.
Erdoğan, "Küresel ticaret savaşlarının ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların etkilerine en hazırlıklı ülkelerin başında geliyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın neresinde olursa olsun kardeşlerimizin dertleriyle dertlenmek bizim ana vazifemizdir." dedi.
Erdoğan, "Ülkemize doğrudan yatırımların artması için ne gerekiyorsa imkanlarımız dahilinde maddi ve manevi bütün destekleri sağlıyoruz." diye konuştu.
"Kardeş Arnavutluk'un yaralarının sarılması için destek olmanızı istirham ediyorum"
Erdoğan, "Bölgesel gelişmeler bağlamında kimi ülkelerle yaşadığımız siyasi gerilimlerin ticari iş birliğimizi olumsuz etkilememesi için çok büyük hassasiyet gösteriyoruz." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arnavutluk'ta 500 ayrı konut yapmak üzere de Çevre Şehircilik Bakanımıza talimatı verdim." dedi.
Erdoğan, "İslam ülkelerinin ekonomik büyümesi ve refah seviyelerinin artırılabilmesi için gerekli maddi ve tarihi şartlar son derece elverişlidir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerden kardeş Arnavutluk'un yaralarının kısa sürede sarılması için elinizdeki tüm imkanlarla destek olmanızı istirham ediyorum." diye konuştu.