Bu mağlubiyet çok şey anlatıyor

.

Süper Lig’in 16’ncı haftasında Fenerbahçe deplasmanında alınan 4-0’lık mağlubiyet, skora bakanlar için “farklı yenilgi” gibi görünebilir.

Ama bu maç, tabelanın anlattığından çok daha fazlasını barındırıyor. Çünkü Konyaspor, o penaltı pozisyonuna kadar sahada ayakta duran, direnen, oyunun içinde kalan bir takımdı.

Maça temkinli ama doğru bir planla başladık. Fenerbahçe’nin baskısına rağmen özellikle kaleci Bahadır’ın kritik kurtarışlarıyla oyunda kaldık.

Ta ki o ana kadar…

Uğurcan’ın Jhon Duran’a müdahalesinde hakem ilk anda kale vuruşunu işaret etti. Sahadaki karar buydu. Ancak VAR’dan gelen uyarı sonrası pozisyon izlenince karar değişti: Penaltı.

Gol geldi ve işte tam o andan sonra maç bizim için başka bir hikayeye dönüştü.

Bu penaltı sadece bir gol değildi, oyunun kırılma anıydı.

Psikolojik eşik aşıldı. Henüz toparlanamadan, sadece 2 dakika sonra Mert Müldür’ün golü geldi. Skor bir anda 2-0 oldu.

O şokun ardından bu kez ceza sahası dışında, önünde hiçbir savunma oyuncusu yokken Talisca vurdu, top ağlarla buluştu. 9 dakikada kalemizde 3 gol gördük.

Direncimiz buraya kadarmış.

İlk yarı Konyaspor adına kelimenin tam anlamıyla felaketti. Oysa başlangıçta sahadaki görüntü, bu sonucu hiç hak etmiyordu.

İkinci yarıya gelindiğinde Fenerbahçe, 3-0’ın rahatlığıyla daha kontrollü oynadı. Biz ise duran toplarla bir reaksiyon göstermeye çalıştık ama skorun ağırlığı omuzlara çökmüştü.

Bu maç bu skorla biter derken, 86’ncı dakikada Asensio sahneye çıktı ve skoru 4-0’a taşıdı.

Maç bitti, gece kapandı.

BU GERÇEĞİ YOK SAYAMAYIZ

Buradan sonra artık gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. Konyaspor’un ara transfer döneminde ciddi bir değişime ihtiyacı var. Bu kadro yapısıyla ikinci yarıya girmek büyük risk.

Çağdaş Atan’ın henüz ligde galibiyeti yok. Elbette tek başına sorumlu değil ama zaman da hızla daralıyor.

Önümüzde Kayserispor maçı var. Evimizde oynayacağız. Maçtan sonra takıma izin verilmemesi ve ertesi gün hemen antrenmanlara başlanması doğru bir refleks.

Çünkü bu takımın silkelenmeye ihtiyacı var.

TAKIMA KÜSMENİN DEĞİL DESTEK OLMANIN ZAMANI

Kızgın olabiliriz, üzgün olabiliriz, hatta hayal kırıklığı yaşayabiliriz. Ama küsmek bu şehre de, bu formaya da yakışmaz.

Çünkü Konyaspor’u bu noktadan çıkaracak olan ne tek başına teknik adamdır ne de birkaç transferdir.

Bu takımın en büyük gücü her zaman bu şehir ve bu tribünler olmuştur.

Şimdi tam da o günlerden birindeyiz. İç sahada oynanacak Kayserispor maçı, sadece üç puanlık bir karşılaşma değil; ayağa kalkma, yeniden başlama maçıdır.

Tribünler dolduğunda, bu takımın nefes aldığını herkes bilir.

Kayserispor maçında stadyumu dolduralım. İlk düdükten son düdüğe kadar takımın yanında olalım.

Şimdi kenetlenme zamanı.

Konyaspor’umuzun düşmesine izin vermeyelim!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri