5 kardeşin öldüğü yangın faciası sonrası yürek yakan görüntü
İzmir’de annelerinin kapıyı üzerlerine kilitleyip hurda toplamaya gittikten sonra çıkan yangında hayatını kaybeden yaşları 1 ile 5 arasında değişen 5 kardeşten geriye oyuncakları kaldı.
122
Olay, dün saat 19.00 sıralarında Cumhuriyet Mahallesi Tavşantepe mevkisindeki tek katlı bir evde meydana gelmişti.
222
Eşi Hakan Akcan bir suçtan dolayı cezaevinde bulunan ve ailesinin geçimini hurdacılık yaparak sağlayan Melisa Akcan, 5 çocuğunu evde bırakarak hurda toplamaya gitti.
322
Bu sırada, evde bulunan sobanın devrilmesi sonucu yangın çıktı.
422
Alevler kısa sürede evin tamamını sararken, içeride bulunan Aras Bulut Akcan (1), Masal Işık Akcan (2), Aslan Miraç Akcan (3), Funda Peri Akcan (4) ve Fadime Nefes Akcan (5) kardeşler mahsur kaldı.
522
Yangını gören çevredekiler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine adrese itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yaptıkları müdahale ile yangını söndürdü.
622
Evden çıkarılan 5 çocuktan 3'ünün zehirlenerek hayatını kaybettiği, 2’sinin ise ağır yaralı olduğu belirlendi.
722
Hastaneye kaldırılan 2 çocuk da doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
822
Yangınla ilgili yapılan ilk incelemede kapının kilitli olduğu belirlendi.
922
YÜREK YAKAN GÖRÜNTÜ
Yanan evde hayatını kaybeden 5 kardeşten geriye oyuncakları kaldı. Çocukların pencere kenarındaki sapanları ve balkonda asılı oyuncak kaydırakları görenlerin yüreğini burktu.
1022
ANNE HASTANEDE GÖZETİM ALTINDA
Öte yandan, hastanede 5 çocuğunu birden kaybetmenin acısıyla sinir krizi geçiren ve ayakta durmakta güçlük çeken Melisa Akcan ise hastanede gözetim altında tutulmaya devam ediliyor. Tedavisinin ardından Anne Akcan'ın ifadesi için polis tarafından adliyeye sevk edileceği bildirildi.
1122
“EVDEKİ KÖPEK İLE 5 YAVRUSU DA ÖLDÜ”
Akcan Ailesi'nin karşı komşusu Soner Şahin (33), "Yangın, dün akşam 19.30 sıralarında çıktı. İşten gelmiştim, sadece duyduğum anne Melisa Akcan'ın çığlıkları oldu. 'Esma teyze çocuklarım öldü' diye bağırıyordu. Önce dışarı çıkıp, koştular. Ben de dışarı çıkıp o yöne doğru koşturdum. Arkamdan babam elinde fenerle koşarak geldi. Ortalık karanlıktı.
1222
Evin olduğu yerde aydınlatma direği de yok. Evin içine girdik, çok duman vardı. O anda anneleri Akcan çocuklarını dışarı çıkarıyordu. 5 çocuğun zaten hayatını kaybettiğini o an anladım. Dumandan zehirlenmişlerdi. Çocuklardan birinin vücudunda yanıklar vardı. Anneleri çocukları hem hurda toplamak hem de ekmek almak için evde yalnız, bırakıp gitmiş.
1322
Bilseydik, çocuklara biz bakardık. Kapılarda kilit yok. Ancak, anneleri kapıyı çekip, kolu çıkartıp ayrılıyormuş çocukların yanından. Daha bir ay önce de evin yan tarafında kullanmadıkları bir kısmında yangın çıkmıştı. İçeride bir köpek ve 5 yavrusu vardı. Onlarda yanarak öldü" dedi.
1422
ANNENİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Olayın ardından fenalaştığı için Selçuk Devlet Hastanesinde tedavi gören ve soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen Melisa Sinem Akcan'ın tedavisinin sürdüğü belirtildi.
Akcan’ın polisteki ilk ifadesi ortaya çıktı.
Akcan, ifadesinde topladığı hurdaların parasını almak için 18.45 sıralarında evden çıktığını, 19.05 sıralarında geri döndüğündeyse evden dumanların yükseldiğini görüp, bağırarak yardım istediğini söyledi.
1522
ANNENİN AMCASI AÇIKLAMA YAPTI
Anne Akcan'ın amcası Yılmaz Açar, gazetecilere yaptığı açıklamada, çocukların bakımını devlet kurumlarının üstlenmek istediğini ancak yeğeninin buna izin vermediğini söyledi.
Çocukları en son 2 ay önce yardım getirdiğinde gördüğünü belirten Açar, "Aile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yardım alıyordu. Babası, biz yardım ediyorduk, komşuları yardım ediyordu. Sıkıntı görmeyecek durumdaydı ama meselenin iç yüzünü bilmiyorum. Çocukların babası yaklaşık 1,5 yıl önce cezaevine girdi. Açık cezaevinde kaldığı için izinli gelip, ailesini görüp gidiyormuş." diye konuştu.
1622
Kardeşi Halim Açar'ın da 15 gün önce torunlarını almak istediğini dile getiren Açar, "Anneleri 'ben çocuklarıma bakacağım' dedi ve direndi. Sosyal yardımlaşma da birkaç sefer gelmiş 'çocukları alalım' diye, vermemişler. Kardeşim, 'Üçünü yurda verelim, hiç olmazsa ikisini yanıma alayım' diyordu ama kabul etmediler." ifadesini kullandı.