Kartalkaya’daki facianın ardından Antalya’da valilik ve kaymakamlık koordinasyonunda geniş çaplı denetimler başlatıldı. İtfaiye ekiplerinin sahada yürüttüğü çalışmalarda, çoğu pansiyon ve küçük otelin, yangına 30 dakika dayanıklı kapı standartlarını karşılamadığı ortaya çıktı.
Antalya Otelciler ve Pansiyoncular Odası Başkanı Özcan Sucu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Yangına dayanıklı kapılar konusunda ciddi bir tedarik sıkıntısı var. Antalya’da üretim yapan firma yok. Türkiye genelinde sayılı üretici bulunuyor, bunların çoğu da Konya ve Kayseri gibi illerde. Ama bu üreticiler de mevcut talepleri karşılayamıyor” dedi.
KONYA, ANA TEDARİK NOKTASI OLDU
Konya’da yangına dayanıklı kapı üretimi yapan az sayıdaki firmanın yoğun taleple karşı karşıya olduğunu belirten Sucu, “Geçen yıl 15 bin lira olan kapılar bugün 25-30 bin lira arasında. Konya’daki üreticilerden kapı bekleyen yüzlerce işletme var. Ancak kapasite sınırlı, özel üretim yapılamıyor. Sektör kilitlenmiş durumda” diye konuştu.
SİT ALANLARINDA ÇIKMAZ: ANITLAR KURULU ENGELİ
Antalya’daki bazı otellerin Kaleiçi, Side, Adrasan gibi sit alanlarında bulunduğunu hatırlatan Sucu, bu bölgelerde Anıtlar Kurulu izni olmadan kapı değişimi yapılamadığını vurguladı. “Her şeyin ahşap olduğu bu yapılarda yangına dayanıklı metal kapı monte etmek zaten mümkün değil. Ayrı bir düzenleme şart” dedi.
EKONOMİK ETKİ BÜYÜK: TURİZM LOKOMOTİFİ DURMA NOKTASINDA
Sucu, yangına dayanıklı kapı eksikliği nedeniyle ruhsatı iptal edilen ya da faaliyetleri askıya alınan işletmelerin hem şehir turizmini hem de ekonomisini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Antalya’da sadece bu küçük otellerin 40 bin yatak kapasitesi bulunduğunu ve çoğunun şehir esnafıyla doğrudan ekonomik bağ kurduğunu ifade etti.
SEZON SONUNA KADAR SÜRE TALEBİ
Tedarik sorunları, maliyetler ve yasal engellerin dikkate alınmasını isteyen Sucu, turizm sezonunun sonuna kadar süre tanınması çağrısında bulundu. “Kapılar Konya’dan gelecek ama zaman yok. Biz de çözüm istiyoruz, ama elimiz kolumuz bağlı. Sezon sonuna kadar süre verilsin, sonra herkes bu standarda uysun” dedi.
Antalya’daki bu durumun Türkiye genelindeki turizm bölgeleri için de benzer sorunlar yaratabileceği öngörülürken, gözler hem Kültür ve Turizm Bakanlığı’na hem de yerel yönetimlere çevrildi.