İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Diyarbakır'da AFAD Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantının ardından açıklama yaptı.
Deprem nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dileğinde bulunan Bakan Soylu, yerkürenin en büyük depremlerinden birisi ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
"Bu afetin büyüklüğünü deprem olarak tanımlamak, bu afeti tam olarak anlatamamak gibi bir anlayışla bizi karşı karşıya bırakır." ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:
"Çünkü biz bundan önce depremleri yaşadık. En azından bizim nesillerimiz de yaşadılar. Bu kadar yaygınını, bu kadar insanı etkileyenini, dünyada da birçok afetle karşı karşıya kalındığında hem görmedik hem de tecrübe etmedik. Sadece şunu söyleyebilirim, şu anda ne kadar enkaz kaldırılacağını dahi aşağı yukarı hesap edebiliyoruz. Milyonlarca ton. Diyarbakır'dayız, burada bir hesap yapılmıştır. Biz Antakya'da bir hesap yaptık. Sadece Hatay'ın Antakya'sında 15 milyon ton. Yani milyonlarca kamyon. Çok süratle hiç dinlenmeden gidilirse 3, 4 ay içerisinde bitirilebilecek, sadece bir ilçede bitirilebilecek bir enkazdan bahsediyoruz. 26 binin üzerinde toplam arama kurtarma çalışması yapılan bina var. Bütün bunlar, 3 Hollanda büyüklüğü olan 110 bin kilometrekarelik bir alanda bu depremle karşı karşıya kaldık. Türkiye'nin de birçok yerinden, uzak, yakın demeden birçok alanından hissedilen ve hala daha da artçıları devam eden bir depremle, bir afetle karşı karşıyayız. Devlet olarak da millet olarak da sivil toplum kuruluşları olarak da bu konuda bütün ülkemizin tüm unsurlarıyla bu afete karşı direndik ve bugün 20'nci günündeyiz."
"FAHİŞ KİRA ARTIŞLARI DOĞRU BİR YAKLAŞIM DEĞİLDİR"
Arama kurtarma çalışmalarının tamamlandığını ve enkaz çalışmalarının başladığını aktaran Soylu, afet bölgesindeki bütün vatandaşlara beslenme, yemek ve giysi ulaştırıldığını söyledi.
Diğer taraftan helikopterlerle, uçaklarla her tarafa mümkün olduğu en kısa süreç içerisinde gidildiğini belirten Soylu, birkaç münferit olayın dışında toplumu etkileyen, kaosa sebebiyet verecek, kargaşa oluşturabilecek herhangi bir güvenlik zafiyetinin bir dakika bile yaşanmadığını vurguladı.
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Tabii bu büyük depremden istifade etmek isteyenler olabilir. Her daim olabilir. Her zor durumdan istifade etmek isteyenler olabilir. Sayın Bakanımız da birtakım mevzuat değişikliklerine gerek olduğunu ifade etti. Örneğin bunu söylemem gerekir. Fahiş kira artışları son zamanlarda deprem bölgesinin deprem kadar acıtıcı bir gerçeğidir. Yani bu bizi üzmektedir. Elbette ki devlet olarak gereğini de yerine getiriyoruz. Buradan da vatandaşımızın, karakollarımızdan 112'ye kadar, savcılıklarımızdan her türlü kamuda başvurulabilecek noktaya kadar başvurmalarını istiyoruz. Kiracıyım, oturuyorum, 'Sen çıkacaksın' diyor. İnsanlara ikinci bir deprem yaşatmanın, ikinci bir afet yaşatmanın gereği yok. Fahiş kira artışları doğru bir yaklaşım değildir. Kiracı çıkartmak doğru bir yaklaşım değildir. Ve burada başından itibaren özellikle deprem bölgesindeki şehirlerin boşaltılması veya biraz nefeslendirilmesini, gerek arama kurtarma çalışmalarının gerek enkazların zamanında hızlı bir şekilde kaldırılması için bir strateji olarak uyguladık. Yani Antalya'dan başka illere kadar hem Türk Hava Yolları hem otobüsler de dahil olmak üzere hem bir kısmının araçlarının kendi yakıtlarını karşılamak suretiyle bir adımı attık. Hem hasarın tüm boyutunu tekrar anlayabilmek ve bu tabloyu ortaya koyabilmek için böyle bir adım atıldı ve böyle bir adımla birlikte de şu anda çok hızlı bir şekilde hem enkazlar kaldırılıyor hem de yeni şehirlerin planlanması, daha doğrusu şehirlerin yeni yerlerinin veya yapılacak yeni yerlerini planlama hususunda adımlar atılıyor."
"KİRA YARDIMI VE KONTEYNER İÇİN BAŞVURU SAYILARINI AÇIKLADI"
Tüm bunlar yapılırken aynı zamanda konteyner şehirlerle ilgili hazırlıkların da sürdüğünü bildiren Soylu, "Şu ana kadar, tabii süzülecek ama ağır hasarlı, orta hasarlı ve ev sahibi, kiracı toplam müracaat 421 bin oldu. Dün akşam itibarıyla. Bunun 284 bin 712 hanesi, ailesi 'ben kira yardımı almak isterim' dedi. 136 bin 913'ü de 'ben konteynerde yaşamak isterim' dedi. Elbette ki buradaki değerlendirmeler veya başvurular devam edecek." dedi.
Buna karşılık da şu ana kadar 140 alanda 93 bin 623 konteynerin hazırlıklarının yapıldığını aktaran Bakan Soylu, bunun 70 bininin hemen hemen tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi.
Ev sahiplerine 5 bin, kiracılara 3 bin lira kira desteği olacağını hatırlatan Soylu, ilk kez bir afette ve depremde kiracılara kira yardımı yapıldığını söyledi.
Depremin bazı il ve ilçe merkezlerinde neredeyse hayatı tamamen durdurduğunu belirten Soylu, organize sanayi sitelerinden esnafa kadar şehirlerin yeniden harekete geçebilmesi için gerekli desteğin verildiğini ifade etti.
Özellikle bir konunun başından itibaren speküle edildiğini dile getiren Bakan Soylu, "O da şu, 'işte deprem sabahı askerin çıkmasına müsaade edilmedi.' Buna Milli Savunma Bakanımız defalarca cevap verdi. Ben defalarca cevap verdim. Biz depremin yaralarını sarabilmek, Türkiye'nin umudunu yarına tekrar taşıyabilmek için topyekun mücadele yaparken birileri de dedikodu ve yalan mücadelesine devam ediyorlar." dedi.
"YARINA BİR UMUT OLUŞTURMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU"
Depremin saat 04.17'de olduğunu ve kendilerinin saat 05.00 gibi AFAD'a geçtiklerini bildiren Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Saat 17'yi geçeydi ilk açıklama. Dördüncü seviye bir alarm verdiğimizi, uluslararası çıktığımızı söylüyor. Yani uluslararası yardım istedik bütün dünyadan ve bu kadar çabuk bir şekilde uluslararası yardım istedik. Uluslararası yardım istediğimiz yerde, kendi askerimiz, kendi jandarmamız, kendi polisimiz zaten teyakkuz halinde. Herkes teyakkuz halinde. Bunu sürekli bir yalan, bir dedikodu, bir zafiyet alanı olarak ortaya koymak elbette ki karşı karşıya kaldığımız olayın ölçeğiyle de, olayın karşı karşıya bizi bıraktığı etkileri sebebiyle de çok yakışmadığını, ayıp olduğunu, ayıp edildiğini, burada kurumların, insanların, kişilerin üzerinden bu olay üzerinden bir yıpratmanın şu dönem içerisinde hele kimseye bir faydası olmayacağını ve bunların bırakılıp hep birlikte buradan çıkmanın ve buradan tekrar bir umut oluşturmanın, yarına bir umut oluşturmanın hepimizin sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum."
Bölgedeki güvenlik personeli sayısını üç katına çıkardıklarını bildiren Soylu, artçı depremlerin devam ettiğini ve vatandaşların binalardan uzak durması gerektiğinin altını çizdi.
Fahiş fiyat uygulamalarına tekrar değinen Bakan Soylu, "Fahiş fiyatla milletimizin canını acıtanların peşindeyiz ve bunu da yanlarına bırakmayacağımızı, Olağanüstü Hal'in bize sağladığı bütün imkanları sonuna kadar kullanacağımızı ve vatandaşımızı burada mağdur etmek isteyenlere de, zaten o paranın bir hayrı da gelmez, o kazancın bir hayrı da gelmez. Bu dünyaya da öteki dünyaya da bir faydası olmaz." diye konuştu.